Takip Edin

Haber

Yeni nesil Fiat Doblo Türkiye’de satışa sunuldu

Dünya pazarlarına ihraç edilmek hedefiyle 2000 yılında Tofaş fabrikasında üretilmeye başlanan ve Tofaş’ta üretildiği 23 yıl boyunca pek çok başarıya imza atan FIAT Doblo’nun beşinci nesli Türkiye’de satışa sunuldu.

Yayınlanma tarihi

-

İspanya’da üretilen yeni nesil Doblo’nun tanıtım toplantısı, Muğla’nın Bodrum ilçesinde gerçekleştirildi.

FIAT Doblo, Cargo ve Combi gövde seçenekleriyle haziran ayında FIAT bayilerinde yerini alıyor. Bir önceki nesline göre yeni teknolojilerle donatılan Doblo, tasarımının yanında güçlü motor seçenekleri, iç mekanı ve güvenlik sistemleriyle de dikkati çekiyor. Yeni nesil Doblo, manuel şanzımanlı 100 HP gücünde 1,5 litrelik dizel motor seçeneği ve yine aynı motor seçeneğinde hem manuel hem de 8 ileri otomatik şanzımanlı 130 HP gücündeki iki motorla satışa sunuldu.

Doblo Cargo lansmana özel 509 bin 900 TL’den, Doblo Combi ise 644 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla sahiplerini bekliyor. Yeni nesil Doblo, Akdeniz mavi, platin gri, buz beyazı, inci siyahı ve artense gri renkleri ile FIAT showroom’larındaki yerini alıyor.

FIAT Marka Direktörü Altan Aytaç, toplantıda yaptığı konuşmada, “FIAT Professional markası olarak 2022 yılını hafif ticari araçlar ürün gamımızı büyüterek kapatmıştık. Geçtiğimiz yıl 49 bin adet satış gerçekleştirdik ve hafif ticari araç pazarından yüzde 26 pay aldık. Doblo ve Fiorino’nun başarılı performansları sürdü, modellerimiz minivan segmentinin lideri oldu. Geçen yıl aralık ayında orta ticari araç segmentine Fiat Scudo ve Ulysse ile yeniden ve güçlü bir şekilde giriş yaptık ve hafif ticari araç pazarının farklı segmentlerindeki tüm müşteri ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaya başladık.” ifadelerini kullandı.

“23 senede Doblo ile çok önemli bir başarı hikayesi yarattık”

İlk nesli 2000 yılında pazara sunulan Doblo’nun, yıllar içerisinde çok önemli başarılara imza attığına işaret eden Aytaç “Doblo ile gurur duyuyoruz. 23 sene içerisinde Doblo ile çok önemli bir başarı hikayesi yarattık. Her birimizin onunla farklı anıları var. Milyonların yol arkadaşı olan Doblo’dan bugüne dek toplam 2,3 milyon adet üretildi ve dünyanın farklı yerlerinden müşterilerimizle buluştu. Doblomuz, ‘Avrupa’da Yılın Ticari Aracı’ dahil, pek çok farklı ödülün de sahibi oldu. Ayrıca, Doblo’nun üretiminden bu yana 1,7 milyon adedi ihraç edildi, Ram ProMaster markası ile Kuzey Amerika pazarı ile buluştu. Kısacası dünyanın dört bir yanındaki gururumuz oldu. Bu başarılar, hem FIAT markası hem de Tofaş açısından çok kıymetli.” şeklinde konuştu.


“6 ay içerisinde 10 bin adet Doblo satışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz”

Stellantis’in diğer markalarıyla ortak bir platformu paylaşarak üretimi İspanya ve Portekiz’de devam eden yeni nesil Doblo’nun da Türk tüketicisinin beğenisini kazanacağını ifade eden Aytaç, “6 ay içerisinde 10 bin adet Doblo satışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. FIAT Professional markası, yeni Doblo’nun da satışa sunulmasıyla güçlü ürün gamı ve yaygın bayi teşkilatlanmasıyla büyümeyi sürdürecek.” dedi.

“FIAT, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının 5 yıldır lideri”

Türkiye otomotiv pazarının ilk 5 ayına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Aytaç, FIAT markasının Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının 5 yıldır lideri olduğunu hatırlattı.

Bu yılın ilk 5 ayında toplam pazarın 445 bin adet gerçekleştiğini ve FIAT’ın 85 bin 249 adetle toplam pazardan yüzde 19,2 pazar pay aldığını belirten Aytaç ayrıca markanın, 59 bin 465 binek otomobil satışı ve yüzde 17,5 pazar payına ulaştığını bildirdi.

FIAT Professional markasının ise 25 bin 784 adetlik satışla pazarda yüzde 24,6’lık pay sahibi olduğunu aktaran Aytaç, Egea’nın, lansmanından itibaren 7 kez “Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Otomobili” olduğunu, Doblo ve Fiorino’nun da minivan segmentinin liderliğini sürdürdüklerini kaydetti.

“Geniş aileler için ideal yol arkadaşı olmayı sürdürüyor”

FIAT Pazarlama Müdürü Burak Umur Çelik ise Doblo’nun beşinci neslinin de tıpkı kendinden önceki nesiller gibi geniş aileler için ideal yol arkadaşı olmayı sürdürdüğünü söyledi.

Çelik, “2023 yılı haziran ayında pazara sunduğumuz Doblo, ticaretin profesyonellerinden geniş ailelere kadar tüm seyahatleri ve ihtiyaçları konforlu ve teknolojik bir hale getirerek beklentileri en üst düzeyde karşılayacak.” dedi.

Doblo’nun, şehir içinde konforlu, güvenli, yenilikçi çözümleri sayesinde ticaretin profesyonellerinin de tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yollarla buluştuğunu aktaran Çelik, şunları kaydetti:

“Fonksiyonellik, taşıma kapasitesi ve güvenlik açısından en üst seviyeyi sunuyor. Müşteri gereksinimlerini maksimum seviyede karşılayacak şekilde tasarlanan Doblo’da ilk bakışta, aracın önüne konumlandırılan yeni FIAT logosu göze çarpıyor. Yine aracın ön tasarımında güçlü kaput çizgileri ve iki far arasında uzanan krom çıta diğer dikkat çeken tasarım unsurları olarak dikkat çekiyor. Yen nesil Doblo’nun Türk tüketicisi tarafından sevileceğine inanıyoruz. Bundaki en önemli unsurlardan biri, marka olarak, Doblo kullanıcılarını çok iyi tanımamız ve bugüne kadar Doblo kullanan müşterilerimizin, yeni Doblo’ya karşı duydukları heyecan… FIAT markasının yaygın, deneyimli ve güçlü bayi & servis ağı, büyük bir ticari araç müşteri portföyüne sahip olmamızı sağlıyor. Bunun yanında, yeni Doblo’da sunulan üst düzey sürüş konforu sunan 8 ileri otomatik şanzıman seçeneğiyle de yeni bir müşteri portföyüne ulaşacağımıza inanıyoruz.”

Yeni Doblo Cargo

Verilen bilgiye göre, yeni Doblo, bir önceki neslinde olduğu gibi Cargo ve Combi gövde tipleriyle satışa sunuluyor.

Doblo’nun ticaretin profesyonelleri için geliştirilen Cargo gövdesinde elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, karanlık sensörü yolcu tarafı sürgülü kapı, 180 derecelik, iki yana açılabilen camsız arka kapılar standart olarak sunuluyor. Tercihe göre, kullanıcılar, sürücü tarafı sürgülü kapı ve camlı arka kapıları opsiyonel olarak satın alabiliyor.

Doblo Combi

Yeni Doblo’nun Combi gövde seçeneği, şık görünümü, dinamik yapısı, geniş iç hacmi ve fonksiyonelliğiyle hem ticaret profesyonellerinin hem de ailelerin kullanımına uygun olarak tasarlandı.

Kullanıcısına ve yolcularına, ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Doblo Combi’nin kabin içinde; 8 inçlik dokunmatik ekran, navigasyon, anahtarsız çalıştırma, elektrikli park freni, otomatik klima, elektrikli arka camlar gibi özellikler bulunuyor. Kullanıcının geri manevralarını kolaylaştıran ve panaromik bir görüş sağlayan 180 derecelik geri görüş kamerası (Magic View), özellikle dik park noktalarından çıkarken fark yaratan bir donanım olarak öne çıkıyor.

Doblo Combi’de ayrıca, panaromik cam tavan, ışıklandırma kemeri ve ek olarak 92 litrelik saklama alanı sunan “Magic Top” özelliği de bulunuyor.

Elektrikli Doblo son çeyrekte gelecek

Yeni Doblo’nun elektrikli motorla donatılan versiyonu, yılın son çeyreğinde FIAT bayilerinde yerini alacak. E-Doblo 100 kW elektromotor ve 50 kW/h batarya kapasitesi ile WLTP döngüsünde 280 kilometrenin üzerinde menzil sunuyor. 100 kW’a kadar hızlı şarj sayesinde 30 dakikada yüzde 80 şarja ulaşırken, içten yanmalı motorlarla aynı CARGO boyutları ve özellikleri ile yollara çıkıyor.

Dizel motor seçenekli versiyon ile aynı yükleme hacmine sahip olan E-Doblo, 800 kilogramlık istiap haddi sunuyor.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Risk Yönetimi ve İnsan Hayatı: Kartalkaya’dan Çıkartılan Dersler

Yayınlanma tarihi

-

Geçtiğimiz ay Bolu Kartalkaya’da meydana gelen trajik yangın, 78 kişinin hayatını kaybetmesine ve 51 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu elim olay, yangın güvenliği ve risk yönetimi konularındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, eğer bu tesis kurumsal bir sahiplik altında olsaydı, bu felaket önlenebilir miydi?

Bu sorunun yanıtını ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) risk yönetimi, HSSEQ (Sağlık, Güvenlik, Çevre ve Kalite) rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirelim.

ESG ve Risk Yönetimi
ESG prensipleri; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kapsamda, otelde yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekirdi. Diğer yandan, bu sistemlerin her an etkin bir şekilde çalışabilir durumda olduğundan emin olunması, insan hayatını koruma noktasında kritik bir önlem olarak öne çıkabilirdi.

HSSEQ Rehberleri: Standartların Önemi
HSSEQ rehberleri, bir tesisin sağlık, güvenlik, çevre ve kalite standartlarını belirleyen kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu rehberlere uygun olarak; yangın merdivenlerinin yönetmeliklere uygunluğu, alarm ve duman algılama sistemlerinin düzenli bakımı gibi önlemler sıkı bir şekilde denetlenebilirdi. Benzer şekilde, otel personeline yangın ve diğer acil durum senaryoları konusunda düzenli eğitimler verilerek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmaları sağlanabilirdi.

Kurumsal Yönetim ve Bağımsız Denetim
Kurumsal sahiplik, yangın güvenliği önlemlerinin yalnızca işletme sahibinin inisiyatifine bırakılmasını engeller. Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, bu önlemler bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak denetlenerek, tesisin güvenlik standartlarına uyumu garanti altına alınabilirdi. Bu tür denetimler, sadece uyumluluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel risklerin erken tespit edilmesine de olanak tanır.

Yetki Çatışmaları ve Hükümet Denetimlerinin Eksikliği
Türkiye’deki yangın güvenliği yönetmelikleri, teoride kapsamlı bir çerçeve sunsa da uygulama ve denetim süreçlerinde eksikliklerle karşılaşılmaktadır. Kurumsal sahiplik altında, bağımsız denetim süreçleri devreye girerek, hükümet denetimlerine olan bağımlılık azaltılabilirdi. Bu sayede, bölgesel ve ulusal otoriteler arasındaki yetki çatışmaları minimize edilebilir, daha etkin bir risk yönetimi sürecinin önü açılabilirdi.

Profesyonel Risk Yönetimi

Profesyonel risk yönetimi, yalnızca bilgi veya motivasyon eksikliği olan durumlarda değil, önleyici tedbirlerin sistematik bir şekilde hayata geçirilmesinde de hayati bir rol oynar. Kurumsal sahiplik ile birleştirildiğinde, bu sistem yangın güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve olası felaketlerin önüne geçerek insan hayatını koruyabilir.

ESG Uyumlu Projelerin Finansmanı ve Müşteri Avantajları

ESG uyumlu projeler, yalnızca sürdürülebilirlik hedefleri açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da avantajlar sunar. Yeşil finansman seçenekleri ve vergi teşvikleri, bu tür projelerin maliyetlerini düşürürken, çevreye duyarlı müşteriler tarafından daha fazla tercih edilmesini sağlar. Bu da ESG uyumlu projelerin uzun vadede daha yüksek kira primleri, düşük boşluk oranları ve artan müşteri sadakati ile sonuçlanabileceği anlamına gelir.

Ders Almak ve Geleceği Şekillendirmek

Bolu Grand Kartal Otelindeki yangın, kurumsal sahiplik ve önleyici tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer ESG risk yönetimi, HSSEQ rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı, bu felaketin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Unutmayalım ki insan hayatını koruma sorumluluğu, ancak güçlü yönetim anlayışı ve sistematik denetim süreçleriyle yerine getirilebilir.

 

Devamını oku

Haber

Hastalık Ve Yürek Yakan Günler

Yayınlanma tarihi

-

Günlerdir düşen haberler  insan sağlığı üzerinde etkisi çok farklı. Kartepe /Suadiye mahallesinde işlenen korkunç vahşeti, dün 03:27 çıkan Bolu Kartalkaya’da çıkan yangını düşündüm, gözüme uyku girmediği gibi 21.Ekim .2024 geçirdiğim kaza üzerinden gecen tamamı 90 gün. İnanılmaz bir gündem özellikle yalnızca Kocaeli’ne bakıldığında durmak bilmeyen haber akışı.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Hollanda’ya baktığımızda inanın Kocaeli kadar gündemi yok.

Belki nüfusa olarak az olabilir, Almanya ile karşılaştıralım aynı nüfusa yakınız böyle bir gündem olmadığını görüyoruz.

Türkiye’nin, ulusal ve yerel gündemi olan haber akışına baktığımızda, siyaset, cinayet, polis ,asayiş ve genel olarak gündem çok hızlı aktığını görüyoruz. Belki de Dünya gündemi olarak ilk sıralardayız. Diğer bir günden olan Ekonomi gündemi ise ayrı başlık.

Vahşice İşlenen Cinayet Kan Dondurdu

İki gün öce yaşadığımız Kartepe Suadiye mahallesinde esnaflık yapan İ.T un vahşice katledilmesi, ölüm bu kadar canice olur mu? Bu cinayeti işleyenlerin ruh hallerini anlamak ne mümkün, bu vahşiler ile yaşadığımız gerçeğini düşünmek bile zor geliyor insana. (cinayetin işlendiği kişinin üzerinde yapılan vahşilik anlatmak istemiyorum)

Hastalık ve Geçen 90 gün

Dediğim gibi, geçirdiğim kazanın üzerinden 90 gün geçti. Bir lansman sırasında hiç olur mu dediğimiz servis kanalına düşmem başlayan sağlık durumum çok daha iyiye gidiyor. Sağ ayağımın pert olması ve Kocaeli Şehir Hastanesinde ameliyatımı gerçekleştiren Ortopedi tramovoji bölümü Op.Dr. Öğretim görevlisi Ümit GÖK Hocamız ve ekibine ne kadar tessekkür etsem az.

Ameliyat oluşum tramva ile 10 gün hastane sonrasında sağ ayağıma basmadan sol ayağımla hala daha özel ve tüm işlerimi yapıyor olmam büyük bir irade gücü. Devam eden hayatım içinde günlük iş planımı az da olsa gerçekleştiriyor olmam benim için büyük gelişme. Hayat işte ile başladığım süreci, nefes alacak ömrüm olduğunu düşünmek bile düşündürücü.

90 günlük süreç içinde geçirdiğim kazayı duyup gelenlere, soranlara, arayanlara mesaj yollayanlara teşekkür ederim. Bu kaza sonucunda her daim yanımda olan dostlarıma minnettarım. Bazen sakin geçen ruh halim ile kazayı düşündüğümde o hissi düşünmekten çok, müzik dinlemeyi yeğliyorum. Müzik ruhun gıdası derler çok doğru.

Yürek yakan Gün

Dün 21.Ocak.2025 Bolu Kartalkaya’da dağ turizm bölgesinde, çoğunlukla birçok ailenin yarı yıl tatili nedeniyle çocukları geçirmek adına yoğun olan bölge içinde bulunan G.Y Konaklama otelinde geçirmek adına gittikleri otelde 03:27 sıralarında çıkan yangın etrafı ahşap olan otelin hızlıca yangına teslim olmasını neden oldu. Bolu’dan çıkan itfaiyenim zirveye ulaşması normal şartlarda 45 dk olması nedeniyle yangın ve alevlerle boğuşan vatandaşlarımızın çoğu kurtulamadı. Yangında vefat eden 76 ya yakın vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Yaralılar dan birçoğunun ciddiyetini koruyor.

Devamını oku

Haber

STILL ARSER “Geleceğin Liderleri” Programına Başarıyla Tamamlandı

Yayınlanma tarihi

-

STILL ARSER, 2024 yılı eğitim planı çerçevesinde başlattığı “Geleceğin Liderleri” gelişim programını 6 Aralık’ta gerçekleştirilen kapanış sunumlarıyla tamamladı.

6 modülden oluşan program, katılımcılara liderlik esnekliği kazandırmayı ve yönetici bakış açısını geliştirmeyi hedefledi. STILL ARSER yönetim ekibinin de katılımıyla gerçekleşen sunumlarda, katılımcılar elde ettikleri kazanımları ve gelecekte odaklanacakları bireysel gelişim hedeflerini paylaştı.

STILL ARSER, program boyunca gösterdikleri çaba ve katkılar nedeniyle tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.

Devamını oku

Trend olan