Takip Edin

Haber

Türk otomotiv pazarında “Çin mahallesi” kuruluyor

Otomotiv sektöründe rekabet ve yeni pazarlara açılma stratejisi Çinli otomobil üreticilerini harekete geçirdi. 2023’ün başından bu yana farklı segmentlerdeki elektrikli araçlarını lanse eden Çinli devler, Avrupa’ya uzanmak için gözünü Türkiye pazarına dikti.

Yayınlanma tarihi

-

Sevilay ÇOBAN

Küresel büyümenin lokomotifi gösterilen Çin ekonomisi, ihracatın gerilemesi ve genç işsizlik sorunlarının pençesinden Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanacak köprü sayesinde kurtulma planları yapıyor. 2023’ün ilk 8 ayında Türkiye pazarına giren ve sırada bekleyen toplam 6 ayrı Çinli otomotiv şirketinin hamleleri de bu planın bir parçası.

Öte yandan TOGG’un da etkisiyle elektrikli araç pazarını büyüten Türkiye, Çinli elektrikli araç üreticilerinin de iştahını kabartıyor, batarya fabrikalarının da üssü haline geliyor. Kimi “pazarın en ucuzu” kimi “segmentinin en büyüğü” kimi ise “müthiş geri dönüş” sloganlarıyla giriş yaparken Türkiye otomotiv pazarında “Çin mahallesi” kurulmaya başlandı. Çinli otomobil markalarının Türkiye pazarı atılımları ve elektrikli araç bataryası yatırımlarına biraz yakından bakalım.

Çinli Changan’ı fiyat rekabeti sınıf atlatacak

Çin’in en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Changan, otomobil pazarındaki etkinliğini arttırmak için önümüzdeki süreçte Türkiye’de satışlara başlayacağını duyurdu.

Türkiye’ye Alsvin modeli ile giriş yapacak marka iddiası; “en ucuz otomobil” sloganıyla fiyat rekabetinde elini güçlendirerek pazarda kalıcı olmak ve dengeleri değiştirmek. Rakibi ise hali hazırda pazardaki en ucuz otomobil olan Fiat Egea ve Clio. Bu modelin çok tutmasındaki temel neden aşırı derecede ucuz olması.

Şimdi ise bu model Türkiye’nin en ucuzu olmak için geri sayıma geçti. Changan’ın Asya pazarında da en çok tutulan modeli olan Alsvin’in Türkiye fiyatının 390 bin TL olacağı duyuruldu. Donanım açısından Fiat Egea’nın en düşük paketiyle benzer seviyede olması beklenen otomobilin Türkiye’de ne kadar “popüler” olacağı da merak konusu.

“Türkiye, Avrupa pazarları için bir köprü!”

Aslında Çinli otomobil ithalatı furyasında başı çeken marka ise hiç de yabancı olmadığımız Chery. On yılı aşkın süre önce Türkiye pazarına ilk girdiğinde bazı zorluklar yaşayan marka, mart ayında tekrar 3 yeni SUV modeliyle pazara hızlı bir giriş yaptı.

Chery Türkiye Başkanı Si Fenghuo da bu girişin nedenini ve hedefini “Türkiye, Avrupa pazarları için bir köprü!” sözleriyle açıkladı. Pazardaki otomobil stok sorunu, marka bilinirliği, erişilebilir fiyat politikası…

Bu üç bileşen de Chery’i satışa çıktığı ilk 2 ayda D-SUV segmentinde pazar lideri konuma getirdi. Bu arada, dünya genelinde 10 büyük fabrika ve 1.500 denizaşırı servis noktasını hayata geçiren Chery’nin 2022 yılında küresel satışları 11 milyon adedi, ihracatı da 2,4 milyon adedi aşmış durumda. Dolayıyla böyle bir ticaretin köprüsü olma fikri Türkiye açısından oldukça cazip görünüyor.

Pazara giren altıncı Çinli premium oldu

Temmuz ayında Türkiye’de satışına başlanan Voyah; MG, Skywell, DFSK, Chery ve LeapMotor’dan sonra Türkiye’de faaliyete geçen altıncı Çinli marka oldu.

Çin’in en büyük otomotiv şirketlerinden Dongfeng çatısı altında yer alan premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah’ın temsilciliğini Marcar Otomotiv üstlendi. Türkiye’ye ilk aşamada yaklaşık 5 metre uzunluğundaki premium elektrikli SUV modeli Free ile giriş yapan marka, otomobilin 4 milyon 550 bin TL’den başlayan ön sipariş fiyatıyla satılacağını duyurdu.

Çin pazarında 2021’nin son çeyreğinde yollara çıkan Voyah Free, 2022’de Çin haricinde ilk defa Norveç pazarına ihraç edilmişti. Marcar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Çırak da Çinli markaların dünya çapında yükselişi dikkat çekerek Voyah’ı Türkiye’ye getirme çalışmalarının 2 sene sürdüğünü anlatmıştı.

Bir geri dönüş hikayesi daha

Çin’in büyük otomotiv üreticilerinden biri olan DFSK Motor da geçen ay sonunda SHS distribütörlüğünde yeniden Türkiye pazarına gireceğini açıkladı. DFSK Motor’un, 3 benzinli SUV, 4 benzinli ticari ve 3 elektrikli ticari araçtan oluşan modellerinin satışına Ekim ayından itibaren başlanacak.

Türkiye pazarına Çin üzerinden ilk defa 10 farklı ürün gamı ile güçlü bir şekilde giriş yapan marka global olarak bugüne kadar 5 milyondan fazla satış adedine ulaştı. DSFK, 70’in üzerinde ülkeye satış yapıyor. Çin, Endonezya ve ABD’de olmak üzere toplam 7 üretim tesisi bulunuyor.

Dünya lideri de kapıda bekliyor

Bir diğer Çin merkezli elektrikli araç ve batarya üreticisi BYD (Build Your Dreams), ALJ Türkiye ile elektrikli binek ve ticari modellerinin Türkiye distribütörlüğü için yine Mart ayında niyet mektubu imzaladığını duyurmuştu.

Dünyanın lider elektrikli araç ve batarya üreticisi BYD, bu yılın son çeyreğinde elektrikli modellerini satışa sunmaya başlayacak. BYD Avrupa Genel Müdürü ve BYD Uluslararası İşbirliği Bölümü Başkanı Michael Shu, araçlarını Türk tüketicilerinin beğenisine sunacak olmaktan büyük bir heyecan duyduklarını belirterek, “Türkiye pazarının potansiyeline inanıyoruz” dedi.

Özellikle elektrikli araçlar konusunda adından sıkça söz ettiren ve 2022 yılında dünyanın en çok satılan elektrikli üreticisi unvanını alan BYD, 5 milyonuncu aracını da bantlardan yeni indirdi. Global olarak 3,5 milyondan fazla araç satışına ulaşan BYD, kendi aktarma organları sistemlerini, bataryalarını, otomotiv yarı iletkenlerini, elektrik motorlarını ve motor kontrol sistemlerini geliştiriyor.

Çinli elektriklilerin batarya yatırımı da tamam

Otomotiv markaları “Çin mahallesi”nde yerini alırken Çinli elektrikli otomobil üreticisi Skywell de enerji depolama konusunda bir adım atmaya hazırlandığını açıkladı. 2024’ün ilk çeyreğinde kurulması planlanan Batarya Geliştirme ve Üretim Fabrikası ile enerji depolama alanında faaliyet gösterecek Skywell Türkiye’nin CEO’su Mahmut Ulubaş, “Otomotiv pazarının dönüşümünde oldukça önemli bir unsur olan bataryayı Türkiye’de üretmek için oldukça heyecanlıyız” diyerek bu haberi paylaşmıştı.

Türkiye pazarında hali hazırda Chery, Maxus, Leap Motor, Skywell ve BYD gibi Çinli markalar faaliyet gösterirken, Changan, DSFK, Voyah ve Hongqi “Çin mahallesi”nin yeni sakinleri olmayı bekliyor. SAIC bünyesindeki İngiliz üretici MG de Çin’de ürettiği otomobillerini Türkiye’ye getiriyor.

Mao’nun dev Çinlisi 8 milyon TL’ye geldi

Çin’in eski devlet başkanı Mao Zedong’dan bu yana, ülkenin devlet başkanlarına makam araçlığı yapan ve kelime anlamı ‘kırmızı bayrak’ olan Hongqi, elektrikli SUV modeliyle Türkiye yollarına çıkıyor. Çin’de Voyah’ın rakibi diyebileceğimiz Hongqi’nin de Norveç’ten sonra Avrupa’daki ikinci durağı Türkiye oldu.

Markanın Türkiye distribütörü D ve D Motorlu Araçlar’ın Genel Müdürü Murat Beken’in ifade ettiği üzere “Hongqi’nin Avrupa’daki en yüksek satış adedini Türkiye’de elde etme hedefi”nin gerçekleşmesi de epeyce mümkün görünüyor. Türkiye’ye ilk etapta 75 tane geçirilmesi planlanan 5,2 metrelik dev SUV modeli 2 + 2 + 2 şeklindeki oturma düzeniyle arka koltuklardakilere uçaktaki business class konfor yaşatıyor. Şimdilik sadece İstanbul’da satılacak otomobilin başlangıç fiyatı yaklaşık 8 milyon TL.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Risk Yönetimi ve İnsan Hayatı: Kartalkaya’dan Çıkartılan Dersler

Yayınlanma tarihi

-

Geçtiğimiz ay Bolu Kartalkaya’da meydana gelen trajik yangın, 78 kişinin hayatını kaybetmesine ve 51 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu elim olay, yangın güvenliği ve risk yönetimi konularındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, eğer bu tesis kurumsal bir sahiplik altında olsaydı, bu felaket önlenebilir miydi?

Bu sorunun yanıtını ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) risk yönetimi, HSSEQ (Sağlık, Güvenlik, Çevre ve Kalite) rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirelim.

ESG ve Risk Yönetimi
ESG prensipleri; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kapsamda, otelde yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekirdi. Diğer yandan, bu sistemlerin her an etkin bir şekilde çalışabilir durumda olduğundan emin olunması, insan hayatını koruma noktasında kritik bir önlem olarak öne çıkabilirdi.

HSSEQ Rehberleri: Standartların Önemi
HSSEQ rehberleri, bir tesisin sağlık, güvenlik, çevre ve kalite standartlarını belirleyen kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu rehberlere uygun olarak; yangın merdivenlerinin yönetmeliklere uygunluğu, alarm ve duman algılama sistemlerinin düzenli bakımı gibi önlemler sıkı bir şekilde denetlenebilirdi. Benzer şekilde, otel personeline yangın ve diğer acil durum senaryoları konusunda düzenli eğitimler verilerek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmaları sağlanabilirdi.

Kurumsal Yönetim ve Bağımsız Denetim
Kurumsal sahiplik, yangın güvenliği önlemlerinin yalnızca işletme sahibinin inisiyatifine bırakılmasını engeller. Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, bu önlemler bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak denetlenerek, tesisin güvenlik standartlarına uyumu garanti altına alınabilirdi. Bu tür denetimler, sadece uyumluluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel risklerin erken tespit edilmesine de olanak tanır.

Yetki Çatışmaları ve Hükümet Denetimlerinin Eksikliği
Türkiye’deki yangın güvenliği yönetmelikleri, teoride kapsamlı bir çerçeve sunsa da uygulama ve denetim süreçlerinde eksikliklerle karşılaşılmaktadır. Kurumsal sahiplik altında, bağımsız denetim süreçleri devreye girerek, hükümet denetimlerine olan bağımlılık azaltılabilirdi. Bu sayede, bölgesel ve ulusal otoriteler arasındaki yetki çatışmaları minimize edilebilir, daha etkin bir risk yönetimi sürecinin önü açılabilirdi.

Profesyonel Risk Yönetimi

Profesyonel risk yönetimi, yalnızca bilgi veya motivasyon eksikliği olan durumlarda değil, önleyici tedbirlerin sistematik bir şekilde hayata geçirilmesinde de hayati bir rol oynar. Kurumsal sahiplik ile birleştirildiğinde, bu sistem yangın güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve olası felaketlerin önüne geçerek insan hayatını koruyabilir.

ESG Uyumlu Projelerin Finansmanı ve Müşteri Avantajları

ESG uyumlu projeler, yalnızca sürdürülebilirlik hedefleri açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da avantajlar sunar. Yeşil finansman seçenekleri ve vergi teşvikleri, bu tür projelerin maliyetlerini düşürürken, çevreye duyarlı müşteriler tarafından daha fazla tercih edilmesini sağlar. Bu da ESG uyumlu projelerin uzun vadede daha yüksek kira primleri, düşük boşluk oranları ve artan müşteri sadakati ile sonuçlanabileceği anlamına gelir.

Ders Almak ve Geleceği Şekillendirmek

Bolu Grand Kartal Otelindeki yangın, kurumsal sahiplik ve önleyici tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer ESG risk yönetimi, HSSEQ rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı, bu felaketin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Unutmayalım ki insan hayatını koruma sorumluluğu, ancak güçlü yönetim anlayışı ve sistematik denetim süreçleriyle yerine getirilebilir.

 

Devamını oku

Haber

Hastalık Ve Yürek Yakan Günler

Yayınlanma tarihi

-

Günlerdir düşen haberler  insan sağlığı üzerinde etkisi çok farklı. Kartepe /Suadiye mahallesinde işlenen korkunç vahşeti, dün 03:27 çıkan Bolu Kartalkaya’da çıkan yangını düşündüm, gözüme uyku girmediği gibi 21.Ekim .2024 geçirdiğim kaza üzerinden gecen tamamı 90 gün. İnanılmaz bir gündem özellikle yalnızca Kocaeli’ne bakıldığında durmak bilmeyen haber akışı.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Hollanda’ya baktığımızda inanın Kocaeli kadar gündemi yok.

Belki nüfusa olarak az olabilir, Almanya ile karşılaştıralım aynı nüfusa yakınız böyle bir gündem olmadığını görüyoruz.

Türkiye’nin, ulusal ve yerel gündemi olan haber akışına baktığımızda, siyaset, cinayet, polis ,asayiş ve genel olarak gündem çok hızlı aktığını görüyoruz. Belki de Dünya gündemi olarak ilk sıralardayız. Diğer bir günden olan Ekonomi gündemi ise ayrı başlık.

Vahşice İşlenen Cinayet Kan Dondurdu

İki gün öce yaşadığımız Kartepe Suadiye mahallesinde esnaflık yapan İ.T un vahşice katledilmesi, ölüm bu kadar canice olur mu? Bu cinayeti işleyenlerin ruh hallerini anlamak ne mümkün, bu vahşiler ile yaşadığımız gerçeğini düşünmek bile zor geliyor insana. (cinayetin işlendiği kişinin üzerinde yapılan vahşilik anlatmak istemiyorum)

Hastalık ve Geçen 90 gün

Dediğim gibi, geçirdiğim kazanın üzerinden 90 gün geçti. Bir lansman sırasında hiç olur mu dediğimiz servis kanalına düşmem başlayan sağlık durumum çok daha iyiye gidiyor. Sağ ayağımın pert olması ve Kocaeli Şehir Hastanesinde ameliyatımı gerçekleştiren Ortopedi tramovoji bölümü Op.Dr. Öğretim görevlisi Ümit GÖK Hocamız ve ekibine ne kadar tessekkür etsem az.

Ameliyat oluşum tramva ile 10 gün hastane sonrasında sağ ayağıma basmadan sol ayağımla hala daha özel ve tüm işlerimi yapıyor olmam büyük bir irade gücü. Devam eden hayatım içinde günlük iş planımı az da olsa gerçekleştiriyor olmam benim için büyük gelişme. Hayat işte ile başladığım süreci, nefes alacak ömrüm olduğunu düşünmek bile düşündürücü.

90 günlük süreç içinde geçirdiğim kazayı duyup gelenlere, soranlara, arayanlara mesaj yollayanlara teşekkür ederim. Bu kaza sonucunda her daim yanımda olan dostlarıma minnettarım. Bazen sakin geçen ruh halim ile kazayı düşündüğümde o hissi düşünmekten çok, müzik dinlemeyi yeğliyorum. Müzik ruhun gıdası derler çok doğru.

Yürek yakan Gün

Dün 21.Ocak.2025 Bolu Kartalkaya’da dağ turizm bölgesinde, çoğunlukla birçok ailenin yarı yıl tatili nedeniyle çocukları geçirmek adına yoğun olan bölge içinde bulunan G.Y Konaklama otelinde geçirmek adına gittikleri otelde 03:27 sıralarında çıkan yangın etrafı ahşap olan otelin hızlıca yangına teslim olmasını neden oldu. Bolu’dan çıkan itfaiyenim zirveye ulaşması normal şartlarda 45 dk olması nedeniyle yangın ve alevlerle boğuşan vatandaşlarımızın çoğu kurtulamadı. Yangında vefat eden 76 ya yakın vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Yaralılar dan birçoğunun ciddiyetini koruyor.

Devamını oku

Haber

STILL ARSER “Geleceğin Liderleri” Programına Başarıyla Tamamlandı

Yayınlanma tarihi

-

STILL ARSER, 2024 yılı eğitim planı çerçevesinde başlattığı “Geleceğin Liderleri” gelişim programını 6 Aralık’ta gerçekleştirilen kapanış sunumlarıyla tamamladı.

6 modülden oluşan program, katılımcılara liderlik esnekliği kazandırmayı ve yönetici bakış açısını geliştirmeyi hedefledi. STILL ARSER yönetim ekibinin de katılımıyla gerçekleşen sunumlarda, katılımcılar elde ettikleri kazanımları ve gelecekte odaklanacakları bireysel gelişim hedeflerini paylaştı.

STILL ARSER, program boyunca gösterdikleri çaba ve katkılar nedeniyle tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan