Sektörel Gündem
Orta vadeyi bekleyecek güç kalmadı, kapanmalar başlıyor
Yarattığı katma değerle ülke ekonomisinin güçlü sektörlerinden triko sektörü, geçen yılın ilk 6 ayına göre 2023’ün aynı döneminde ihracatta yüzde 16.36’lık yaşadı. TRİSAD Başkanı Mustafa Balkuv, “Önümüzü görmek için orta vadeden önce kısa vadeli program gerekiyor, şirketlerin dayanacak gücü kalmadı, kapanmalar başlayacak” dedi.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
İhracatta yüzde 90 yerlilik oranı ve 27.7 dolarlık birim fiyatla Türkiye ortalamasının üzerinde yer alan triko sektörü, 11 aydır gerileme gösteren ihracat düşüşünden endişeli.
Avrupalı birçok ünlü markanın tedarikçisi konumunda olan Türkiye triko sektörü, Avrupa’daki resesyon nedeniyle sipariş kaybı yaşarken sektörün üst örgütü Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) Başkanı Mustafa Balkuv, özellikle KOBİ ölçeğinde firmaların kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Balkuv, “Rasyonel olmayan döviz kuru bu sektörün çöküşüne zemin hazırlıyor. Büyük çoğunluk bilançolarında önemli zararlar ediyor. Birçok firma mülk satarak varlığını sürdürüyor. Birçoğu da kepenk kapatıyor.
Pek çok sektörde de durum benzer” dedi. Yeni ekonomi yönetiminin attığı adımları genel anlamda olumlu olarak yorumlayan Balkuv, “Şimdi orta vadeli program açıklanacak ama ondan önce kısa vadeli acil eylem planı gerekiyor. Çünkü orta vadeye kadar dayanamayacak şirketlerimiz var. Ölüyü diriltemezsiniz ama hastayı iyileştirebilirsiniz” dedi.
Türkiye’nin şu anda en çok üretim ve ihracata ihtiyacı olduğunu vurgulayan Balkuv, “Ülkenin döviz ihtiyacını karşılayan en önemli iki kalem ihracat ve turizm. Bugün kilogram başına 27.7 dolarlık ihracat değeriyle triko katma değeri yüksek bir sektör. Vazgeçilecek bir sektör değil. Ama biz sadece ihracat ve pazarlarımızı değil üretim gücümüzü de kaybediyoruz” diye konuştu.
“Daralmanın da şirketlere maliyeti var”
Sektörün şu anda kazanmadığını sadece ayakta kalma süresini uzattığını ifade eden Balkuv, sorunların devam etmesi durumunda daha büyük zorluklar ve kapanmaların başlayacağını belirtti. Balkuv, “Büyük ihracatçılar değil belki ama 50-100 kişi çalıştıran küçük üreticilerin ayakta kalması çok zor. Büyük şirketlerin de bir daralma ihtiyacı olacak.
Ama daralmanın da tazminat yükü gibi birçok ciddi maliyeti var” dedi. Trikonun asla vazgeçilemeyecek bir sektör olduğunu yineleyen Balkuv, ancak bu kadar yüksek enflasyonda ve sürekli artan maliyetlerle bu yükü uzun süre taşıyabilmelerinin ve rakipleriyle mücadele edebilmelerinin zor olduğunu vurguladı.
126 milyar dolarlık ABD pazarından %1’lik pay
Son 11 aydır adet, kg ve ciroda devamlı eksi verdiklerini kaydeden Balkuv, “126 milyar dolar hazır giyim ithalatı yapan Amerika’ya yüksek vergiler ve yüksek navlun ücretlerinden kaynaklı sadece yüzde 1 oranında 1 milyar 200 milyon dolar civarında hazır giyim ihracatı yapabiliyoruz.
6 yıldır masada karşılıklı imza bekleyen yıllık 100 milyar dolarlık dış ticaret anlaşmasının hayati önemi var. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi sorunlarımızı büyük ölçüde çözecek ve 12 ay üretimimize katkı sağlayacak. Büyük zorluklarla ihracat yapabilmek adına mücadele veren firmalarımızın siparişi alabilmeleri ve bunları yönetebilmeleri noktasında uygun hızlı finansman erişiminin önemli olduğunu düşünüyorum.
Aslında, tek kalkınma modelimiz, üretmek ve ürettiğimizi ihraç ederek ülkemizin zenginleşmesini sağlamak, başka bir modelimiz yok” dedi. ABD’de çok pahalı bir gümrük duvarı olduğunu söyleyen Balkuv, “Çabalar sonucunda geçen yıl THY’dan yüzde 10 civarında destek alabildik. Azerbaycan’a yüzde 50 destek verildi. Ama biz oraya çok bir şey satmıyoruz ki” yorumunu yaptı.
“İstihdamda büyük kayıp yaşanabilir”
Sektörde yaşanan ihracat kaybının önlenmesi için bir an önce gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Balkuv, ihracat ve üretimdeki kayıpların istihdama da olumsuz yansıdığını belirtti.
Balkuv’un verdiği bilgilere göre, toplam hazır giyim istihdamının yüzde 10’unu karşılayan triko sektöründe EYT’nin de etkisiyle istihdam kaybı yüzde 20’lere ulaştı. Hazır giyim içerisinde trikonun en zor alan olduğunu dile getiren Mustafa Balkuv, şunları söyledi: “Triko bir konfeksiyon ürünü değil, tek tek üretildiği için daha çok insan çalışıyor. Dolayısıyla her mevkide çalışacak insana ihtiyacımız oluyor. Türkiye’nin bu sektörden vazgeçmesi çok zor.
Milyonlarca kişiyi sektörden çıkartıp başka bir yere nakledecek imkan yok. İhracatçının önünü görebilmesi istihdam kaybının önlenmesi, güven hasıl olması için ihracatçıyı rahatlatacak politikalar üretilmesi gerekiyor. Bu sektördeki bir zafiyet, diğer sektörleri de zincirleme reaksiyonla hızla etkileyecektir. Sonuçları tedarikçiler dahil herkesi etkileyecek” diye konuştu.
Triko artık 12 ay giyiliyor
Eskiden triko denilince sadece kazak akla geldiğini söyleyen Mustafa Balkuv, “Makine teknolojisinde gelinen nokta sayesinde artık yazın serin, kışın sıcak tutacak, 12 ay kullanıma uygun mamuller üretiyoruz. Triko, kalite ve zerafetin sembolü oldu. Türkiye AR-GE ve tasarım konusunda en iyilerden biri konumunda. Yıllık 2 milyar adet ürünü dünyaya kendi tasarımlarımızla satıyoruz. Türkiye’nin tanıtımına da katkı sağlıyoruz” dedi.
“Marka korumak çok zorlaştı”
Triko sektörünün markalaşmada önemli bir yol aldığını söyleyen Mustafa Balkuv, “Ama o kadar çok türbülans yaşıyorsunuz ki. Marka olmak da o markayı korumak da çok zor. Bugün baktığımızda 50 yıldan uzun ömürlü firma sayısı yok denecek kadar az. Öncelikle ülkemizin marka olması lazım. İtalyanlar’a bakın, mafyasını bile marka yapmış. Ülkeyi marka yaparsak, bizim kendimizi müşteriye anlatmamız daha kolay olur” diye konuştu.
TRİSAD, 28 yıldır mesleki eğitimin içinde
Yetişmiş eleman sorununu çözmek için mesleki eğitime ağırlık veren ilk sektörlerden biri triko. 1996 yılında TRİSAD Tekstil Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni kuran TRİSAD, 28 yıldır sektöre yetişmiş, donanımlı işgücü kazandırıyor.
Bugün okuldan mezun olanların sektöre dönüşü yüzde 50’yi bulurken hedef yüzde 60 olan Almanya’yı yakalamak. Uygulamalı eğitimin yapıldığı ve bugüne kadar 2 bin 300 mezun veren okulda, şu anda 430 öğrenci eğitim alıyor. Mezunlardan 70-80 kişinin sektöre döndüğünü açıklayan TRİSAD Başkanı Mustafa Balkuv, sayının yetmediğini belirtti.
2.5 yıl önce iş arayanları sektöre kazandırmak için Zeytinburnu’nda sertifikalı eğitim programı başlattıklarını aktaran Balkuv, “Yılda 5 kurs planladık ama 2 kursta kaldık. 2.5 yılda 300 kişiye iş bulmayı hedeflerken 50 kişide kaldık. Talep olmadı” dedi. Hükümlülere yönelik eğitim projesi de hazırladıklarını aktaran Balkuv, denetimli serbestlik müdürlüklerine bağlı olarak yürütülen proje kapsamında 3 yılda 500 kişiye yakın hükümlüyü iş sahibi yaptıklarını kaydetti.
Balkuv, pandemiyle birlikte denetimli serbestliğin kaldırılmasıyla projenin de rafa kaldırıldığını belirtti. Balkuv, “İyi yetiştirilmiş bir insanın nesiller boyunca iyi devam edeceğini, doğru devam edeceğini ülkenin kurtuluşunun iyi yetişmiş insandan iyi ve bunu da eğitimden geçmek olduğunu düşünüyoruz. Ve bunun için de elimizden geleni yapma gayreti işaretindeyiz” dedi.
Haber
Platform Günleri 2024 Sektörü Buluşturdu
PLATFORMDER’in ev sahipliğinde 19-21 Eylül tarihleri arasında Autodrom’da düzenlenen Platform Günleri 2024, sektörün önde gelen firmalarını bir araya getirdi. PLATFORMDER Yönetim Kurulu Başkanı Saruhan Günaydın, açılış konuşmasında etkinliğin büyüyen katılımcı talebine dikkat çekerek, gelecek yıl daha geniş bir alanda düzenlenmesi için çalışmalar yapacaklarını belirtti. Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Dumlu ise Tuzla Belediyesi’nin gelecekteki organizasyonlara tam destek vereceğini açıkladı.
Etkinlik boyunca, firmalar ürün tanıtımları ve makinelerle ilgili demolar gerçekleştirdi. Yarışmalar ve interaktif etkinlikler ziyaretçilere keyifli anlar yaşattı. Sponsorluklar ve plaket töreni ile sektör firmaları onurlandırıldı. Bir diğer gelişme de beşinci Platform Günleri’nin 18-20 Eylül 2025 tarihlerinde yapılacağının duyurulması oldu.
Sektörel Gündem
Platform Günleri 2024, İstanbul’da Sektörü Buluşturdu
Personel Yükseltici Platform sektörünün Türkiye’deki buluşma noktalarından biri haline gelen Platform Günleri, 19-20-21 Eylül 2024 tarihlerinde İstanbul Tuzla’daki Autodrom İstanbul tesislerinde başarıyla gerçekleştirildi. PLATFORMDER’in ev sahipliğinde ve Hybrid İletişim’in organizasyonuyla düzenlenen bu etkinlik, sektördeki tüm paydaşları bir araya getirmeyi hedefledi.
Üç gün boyunca üretici firmalar, distribütörler, kiralama şirketleri, finans kuruluşları, destek ürün ve hizmet sağlayıcıları ile nihai kullanıcılar, İstanbul’da sektöre yön veren en yeni teknolojileri ve iş fırsatlarını tartışma imkanı buldu. Yoğun katılım gösterilen etkinlik, sektörün Türkiye’deki ve küresel anlamdaki nabzını tuttu.
Uluslararası Platform Federasyonu (IPAF), bu yıl da etkinliğin Uluslararası Resmi Destekçisi olarak önemli bir rol üstlendi. IPAF’ın platformların güvenli ve verimli kullanımı konusunda sunduğu rehberlik ve eğitim fırsatları, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. IPAF ve Platformder arasındaki iş birliği, bu organizasyonun uluslararası arenadaki önemini bir kez daha pekiştirdi.
Sektördeki yeni iş birliklerinin, teknolojik yeniliklerin ve geleceğe yönelik stratejilerin paylaşıldığı Platform Günleri 2024, güçlü bağlantılar kurmak isteyen sektör profesyonelleri için kaçırılmayacak bir fırsat sundu ve bir kez daha başarıyla tamamlandı.
Sektörel Gündem
YENİ MODEL LANSMANI
Koçaslanlar Motorlu Araçlar, 6 Eylül 2024 tarihinde Bursa’nın Unesco Mirası tarihi Cumalıkızık köyünde Renault Duster ve Rafale modellerinin lansmanını gerçekleştirdi. Etkinlik, otomotiv sektöründen 30’dan fazla basın mensubunun katılımıyla yapıldı. Lansmanda, katılımcılara kahvaltı ikram edildi ve ardından düzenlenen test sürüşleriyle yeni Duster ve Rafale’nin özellikleri deneyimlendi.
Yeni Renault Duster, güçlü ve verimli motor seçenekleri, gelişmiş sürüş destek sistemleri ve modern tasarımıyla etkinlikte büyük ilgi topladı. Üç farklı motor seçeneği sunan Duster, özellikle Renault E-Tech tam hibrit motoruyla öne çıktı. Bu motor, 145 hp güç üretirken, 5 lt/100 km ortalama yakıt tüketimi ve 114 gr/km CO2 emisyonu ile çevre dostu bir seçenek olarak tanıtıldı. Ayrıca, yüzde 40’a kadar yakıt tasarrufu sağlayan bu motor, şehir içi sürüşlerde önemli avantajlar sağlıyor. Diğer seçenekler arasında 130 hp gücünde, 1.2 litre yarı hibrit motor da yer alıyor. Bu motor, yüzde 10 yakıt tasarrufu sunmak için 48V batarya ile destekleniyor.
“Segmentinde Fark Yaratıyor”
Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, lansman sırasında yaptığı açıklamada, “Yeni Renault Duster, hem tasarımı hem de teknolojisiyle segmentinde fark yaratan bir model. Güçlü motor seçenekleri ve yenilikçi sürüş destek sistemleri ile kullanıcılarına üstün bir sürüş deneyimi sunuyor. Şeritte kalma asistanı, otomatik acil durum fren sistemi ve ‘e-call’ Acil Durum Çağrı Sistemi gibi özelliklerle donatıldı. Bu sistemler, sürüş güvenliğini en üst düzeye çıkararak kullanıcılarımıza huzurlu ve güvenli bir yolculuk sunmayı amaçlıyor.” dedi.
Renault Rafale de Etkinlikte Tanıtıldı
Lansman etkinliğinde, yalnızca Renault Duster değil, aynı zamanda ülkemize bu ay gelen Renault Rafale modeli de basın mensuplarının beğenisine sunuldu. Sportif bir SUV olarak tasarlanan Renault Rafale, havacılıktan ilham alınarak geliştirilmiş aerodinamik gövdesi ve dikkat çeken parlak siyah spoileriyle ilgi odağı oldu. Arka tasarımındaki LED farlar ve 21 inçlik Chicane jantları ile dinamik bir görüntü sergileyen araç, test sürüşleri sırasında büyük beğeni topladı.
Renault Rafale’nin, 130 hp güç üreten E-Tech hibrit motoru ve 1.2 litrelik turboşarjlı benzinli motor seçenekleri de tanıtıldı. Bu motor sistemleri, hem performans hem de çevre dostu teknolojileri bir araya getiriyor. Katılımcılar, özellikle araçta kullanılan PHEV sisteminin sunduğu 100 km’lik elektrik menzili ve hızlı şarj özelliklerini takdir ettiler.
Tam Not Aldılar
Etkinlikte yer alan basın mensupları, hem yeni Renault Duster hem de Renault Rafale modellerinin performansını ve teknolojik donanımlarını test etme fırsatı buldu. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, “Bu lansmanı, tarihi Cumalıkızık köyünde gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduk. Katılımcılar, yeni Duster ve Rafale’nin sürüş dinamiklerini test etme imkanı buldular ve aracın sunduğu yenilikleri yerinde deneyimlediler. Test sürüşüne katılan otomotiv sektörü basın mensuplarından aldığımız geri bildirimler son derece olumluydu. Yeni Renault Duster ve Renault Rafale modellerinin sürüş performansı, konforu ve teknolojik donanımları, katılımcılar tarafından tam not aldı. Özellikle hibrit motorların sağladığı yakıt tasarrufu ve çevreci özellikler büyük takdir gördü. Katılımları için tüm basın mensuplarımıza teşekkürlerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi