Takip Edin

STK

TÜREB GENEL KURULU’NDA DR. İBRAHİM ERDEN YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ

Yayınlanma tarihi

-

Rüzgâr enerjisi alanında Türkiye’deki çatı kuruluş olan TÜREB 14. Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı 16 Şubat 2025 Pazar günü T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen kurulda mevcut Başkan İbrahim Erden yeniden TÜREB Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi.

Detaylı proje sunumu gerçekleştiren Dr. Erden, “Geçtiğimiz üç yıl içinde gösterdiğiniz destekle her yıl daha da büyüdük ve güçlendik. Önümüzdeki üç yılda, daha genişleyen kadromuzla aynı özveriyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Amacımız, üyelerimize ve tüm paydaşlarımıza en iyi hizmeti sunmak, sizlerden gelen talepleri yerine getirmek için elimizden geleni yapmaktır. Bu yolda, samimiyetinizi ve desteğinizi yanımızda görmek bizim için çok değerli” ifadelerini kullandı.

Genel Kurula; Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Proje Müdürü Rauf Fırat Yaşar, TEİAŞ Planlama ve Yatırım Yönetimi Dairesi Başkanı Serhat Metin, TÜREB mevcut Yönetimi, TÜREB üyeleri ve basın mensupları katıldı.

14. Olağan Seçimli Genel Kurul ile birlikte seçilen üyeler şöyle;

Yeni Yönetim Kurulu Üyeleri;

İBRAHİM ERDEN – EESI ENERGREEN     ENERJİ
ZEYNEL KILINÇ – CUMHURBAŞKANLIĞI YATIRIM OFİSİ
AHMET ÖZKAYA -ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
ERSAN GÜLAY – TATLIPINAR ENERJİ ÜRETİM A.Ş.
MUSTAFA KEMAL GÜNGÖR – AKFEN YENİLENEBİLİR ENERJİ
EBRU ARICI – ARI-ES MÜHENDİSLİK ENERJİ
EVREN AKTAŞ- BORUSAN ENBW ENERJİ
KORAY DEMİRER – DEMİRER ENERJİ –
İSMAİL KURİŞ – EKSİM ENERJİ A.Ş.
ARİF GÜNYAR – ENERCON RÜZGAR ENERJİ SANTRALİ
ALPER SERÇE – ENERJİSA ENERJİ ÜRETİM A.Ş.
BEYHAN ÜLKER – KALYON ENERJİ YATIRIMLARI A.Ş.
ÇAĞRI GÜVEN -KFW IPEX-BANK TÜRKİYE TEMCİLCİLİK OFİSİ
AZMİ KÜÇÜKKELEŞ – METGÜN ENERJİ YATIRIMLARI ANONİM ŞİRKETİ
ÖMER FARUK NASIROĞLU -NAS ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ
ENDER ÖZATAY – NORDEX ENERJİ A.Ş.
BATUR YENMEZ – POLAT ENERJİ SAN. TİC. A.Ş.
GÖKHAN SERDAR -TPI KOMPOZİT KANAT SAN. VE TİC. A.Ş.
UFUK YAMAN – USENS ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ
ALİ AYDIN – ÜLKE ENERJİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
LEVENT İSHAK – VESTAS RÜZGAR ENERJİ SİS.LTD.ŞTİ.
İSKENDER KÖKEY – İME ENERJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ERİNÇ KISA – AKSA ENERJİ

 

Denetim Kurulu Üyeleri;

SERHAT METİN -TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. (TEİAŞ)
MUHAMMET ALİ OFLAZ – ELTEMTEK ELEK. TESİS.
MEHMET KIVANÇ – KIVANÇ ENERJİ ÜRETİM A.Ş.
GÜRAY EROL – ARTI BİR ENERJİ
LEVENT KUŞGÖZ – KUŞGÖZ İZMİR VİNÇ
MECİT SANCAK – SANCAK ENERJİ
FERİDUN İZGİ

Yönetim Kurulu Yedek Üyeler;

HABİB BABACAN – MATURE CAPITAL
KEREM ÖZEL – KARESİ ENERJİ A.Ş.
HAYRETTİN KILIÇ
AHMET  PAKSU – SELENKA ELEKTRİK ENERJİSİ
SAMET GÜLDOĞAN – ATEŞ ÇELİK İNŞ.
OSMAN ÇOTUKER – KONTROLMATİK TEKNOLOJİ ENERJİ
BARIŞ ESEN – YEO TEKNOLOJİ ENERJİ
UĞUR IŞIK – RES ANATOLİA HOLDİNG

Denetim Kurulu Yedek Üyeler;

TUNA GÜVEN – GET ON PORT
KEREM PAKSOY – DURATEK KORUYUCU
ALPER TERCİYANLI – WATTOX BATARYA VE ENERJİ
VOLKAN YİĞİT – APLUS ENERJİ
HÜSEYİN GÜNEŞ – KONELSİS

BAKANLIĞIMIZ VE TÜREB ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ DAHA DA GÜÇLENECEK

Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya: “ Bakanlık olarak bizim amacımız, sektörün geneline hitap eden çözümler geliştirmek. Bu noktada derneklerimizin katkısı çok büyük. Derneklerimiz, paydaşların taleplerini doğru bir şekilde ilgili makamlara iletmek için büyük bir işlev görüyor. Bu süreci başarıyla yönettikleri için teşekkür ederiz. Bakanlık olarak, bu iletişimden memnuniyet duyuyoruz ve bu işbirliğinin daha da güçlenerek devam etmesini arzu ediyoruz. Rüzgar enerjisi konusunda, sektörde önemli bir deneyime sahibiz ve önümüzdeki dönemde daha büyük hedeflerimiz var. Sayın Bakanımızın kamuoyuna duyurduğu 2035 vizyonu çerçevesinde, mevcutta yaklaşık 13 bin megavat olan kurulu rüzgar gücümüzü, off-shore projeleriyle birlikte 40 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşabilmek için her yıl yeni projelere imza atacağız ve rüzgar santrallerinin depolama sistemleriyle ilgili çalışmalarımız devam edecek. Bu projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için sizlerle yakın işbirliği yapmaya devam edeceğiz. Yeni seçilecek yönetime de şimdiden başarılar dilerim. Kongremizin, genel kurulun başarılı bir şekilde tamamlanmasını temenni ediyorum. Hepinize saygılarımla selamlıyorum ve teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu. 

 

TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Erden: “ 3 yıl önce birlikte başlarken taşıdığımız heyecanımız aynen devam ediyor. 2022’de göreve geldik ve rüzgar gibi geçti. TÜREB Yönetim Kurulu olarak rüzgar enerji sektörüne katkı sunmak ve gelişimini sağlamak, sektörün ya da üyelerimizin sorunlarını çözmek ya da çözebilecek mercilere ulaştırmak için var gücümüzle gayret ettik. 3 yıl önce 110 kurumsal üye ile başladık şu an 220 kurumsal üyemiz var. Yine üç yıl önce 300 bireysel üyemiz varken şuan 600’e yaklaştı. Bu T.C. Enerji Bakanlığı ve kamu paydaşlarımızın sektöre ve bize gösterdiği ilgi ve desteğin bir sonucu. Son üç senede Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızın yoğun çabaları ve çalışmaları ile önemli faaliyetler yapar hale geldik. 3 yıldır düzenlediğimiz TÜREK’ler ondan önceki yıllara oranla katlanarak büyüdü. Son üç yılda TÜREK’te 11 bin kişi ağırladık. Daha önce belli aralıklarla yapılan yurtdışı seyahatlerini arttırdık, neredeyse hiçbir WindEurope etkinliğini kaçırmaz olduk. En son Hamburg’da şimdiye kadarki en büyük Türkiye pavilyonunu oluşturduk. Çin’den sonra Hamburg’a katılan en büyük delegasyon olduk. Uluslararası Enerji Ajansı ile Avrupa Parlamentosu ile faaliyet gösteren az sayıda enerji sektörü temsilcisinden biri olduk. Türkiye’nin potansiyelini yurtdışında tanıtmak için yoğun çaba sarf ettik. 2022 yılından buyana yapılan çalışmalar ile; 348 santral, 147 yatırımcı ve 4.570 rüzgar türbini takip edilerek TÜREB istatistik raporları yayınlandı. 80’in üzerinde firma temsilcisi ile Balıkesir’de Servis, Bakım ve Mühendislik Çalıştayı düzenlenmiş ve envanter çalışmalarına başlanıldı. Sanayi envanteri kapsamındaki 66 sanayici ve faaliyet alanı raporlandı. Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen IPA-III: Değişim Rüzgarları: Yeşil Enerji Yoluyla Paydaşların Güçlendirilmesi Projesi Avrupa Birliği tarafından onaylandı. Geliştirilen TÜREB Taşeli RES projesi ile, 10.000+ MW yeni kapasite tahsisinin önünü açılmış, kamu kurumlarımızın IGA modeli ile tahsisinin önü açıldı” dedi. Yeni dönem projelerinden bahseden ERDEN; ”1. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) olarak, dünyanın en prestijli rüzgar enerjisi etkinliklerinden biri olan WindEurope 2028’e ev sahipliği yapmak için adaylığımızı gururla açıklıyoruz. Bu adaylık, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründeki güçlü konumunu uluslararası arenada sergilemek, yenilenebilir enerjiye yönelik inovasyon ve iş birliğini artırmak için önemli bir fırsattır.

2. Hedefimiz yılda5 GW, 2035’te toplam 50.000 MW RüzgarGücü! Türkiye’nin yenilenebilir enerji geleceğini şekillendirmek için büyük bir hedef belirledik: yılda 5 GW, 2035’te 120.000 MW’ta 50.000 MW rüzgar gücü kapasitesine ulaşmak! Bu vizyon doğrultusunda, sürdürülebilir enerji yatırımlarını artıracak, yenilikçi teknolojileri destekleyecek ve sektörümüzü daha da ileriye taşıyacağız.

3. Komitelerin Hayata Geçirilmesi. 2025 yılı itibarıyla, sürdürülebilir başarı ve etkin yönetim anlayışımız doğrultusunda, belirli alanlarda uzmanlaşmayı ve hedef odaklı çalışmayı destekleyecek komiteler oluşturmayı planlıyoruz. Bu komiteler, iş birliğini artırmayı, süreçleri optimize etmeyi ve daha verimli kararlar almayı amaçlamaktadır. -Enerji Ticareti -2028 WindEurope Adaylık ve Yurtdışı İlişkiler Komitesi -Enerjik TÜREB ve TÜREB Eğitim Komitesi

4. TÜREB Kamu Yararına Birlik/Dernek 2025 yılı hedeflerimiz doğrultusunda, sürdürülebilir bir gelecek için değer yaratmayı amaçlayan Kamu Yararına Birlik/Dernek olmayı planlıyoruz.

5. TÜREB Mesleki Eğitim Merkezi. 2025 yılı itibarıyla, genç yetenekleri desteklemek ve sektörümüze değer katacak uzmanlar yetiştirmek amacıyla Eğitim ve Akademi Programları hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda, her biri özel olarak tasarlanmış üç temel programla hem bireysel hem de kurumsal gelişime katkıda bulunmayı hedefliyoruz: Staj Programı, Enerjik TÜREB, TÜREB Akademi.

6. TÜREB Türbin Yatırımı. TÜREB çalışmalarına katkı sağlamak, teknik ve ticari gelir kaynağı oluşturmak amacıyla planlanmaktadır.

7. WindEurope’sTechnology Workshop. Rüzgar enerjisi teknolojilerinin geleceği İstanbul’da buluşuyor! WindEurope’sTechnology Workshop, ilk kez Türkiye’de, İstanbul’da düzenleniyor. Bu özel etkinlik, yenilikçi teknolojilerin, sektörel gelişmelerin ve en iyi uygulamaların ele alınacağı, uluslararası bir buluşma noktası olacak.

8. Proje Faaliyetleri Hızlandırılacak. Çandarlı Limanı ve Temiz Enerji Endüstri Bölgesi, Denizüstü Rüzgar Enerjisi Faaliyetleri, Taşeli TÜREB Enerji Adası Projesi

9. Avrupa Birliği Projeleri Hayata Geçecek! 2025 yılı itibarıyla Avrupa Birliği projelerimizi hayata geçiriyoruz! Bu projelerle uluslararası iş birliğini güçlendirmeyi, yenilikçi fikirleri desteklemeyi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Avrupa standartlarında gerçekleşecek bu çalışmalar, hem kurumumuza hem de sektörümüze değer katacak.

10. Dijital Dönüşümü Sağlayacağız! 2025 yılında, süreçlerimizi daha akıllı, hızlı ve verimli hale getirmek için dijital dönüşüm çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz. Teknoloji odaklı bu adımlarla, iş süreçlerimizi optimize ederken yenilikçi çözümleri ön plana çıkaracağız. TÜREB App TÜREB Yeni Web Sitesi TÜREB interaktif Türkiye Rüzgar Haritası’nın Devreye Alınması” şeklinde projeleri özetledi.

Rüzgâr enerji kaynağının kullanımını yaygınlaştırmak için faaliyetlerde bulunmak ve ülkemizdeki rüzgâr potansiyelini ekonomiye kazandırmak amacıyla kurulan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB)’nin toplamda 600’e yakın üyesi bulunuyor. TÜREB’e  son dönemde üye sayısında ciddi artış ve talep olması sektörün birlik faaliyetlerinden duyduğu memnuniyetin de göstergesi.

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (Wind Europe)’nin ve Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC)’in üyesi olan TÜREB, Rüzgâr Enerjisi konusunda Türkiye’ deki en güçlü sivil toplum kuruluşu.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

SAHİM-SEN BAŞKANI ÖZLEM AKARKEN: SAĞLIKÇILAR ENFLASYONA EZDİRİLMİŞTİR, BUNU KABUL ETMİYORUZ!

Yayınlanma tarihi

-

SABİM’2023 üyeleri, memur ve memur emeklilerinin sosyal ve mali haklarının belirlendiği 7’nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden çıkan sonuca tepki gösterdi. SABİM’2023 üyesi STK’lardan 13’ünün temsilcileri, Ankara’da 10 Eylül’de ortak basın toplantısı düzenledi. Katılan 13 STK  adına açıklamada bulunan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Kemal Noyan, “Bu sefalet dayatmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi.  Memur ve memur emeklisinin sadaka istemediğini vurgulayan SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Sosyal devlet anlayışı yok sayılarak Türkiye Yüzyılı’na refah payı bile olmadan geçinmesi istenen bir kamu personeli ve emeklisi yaratıldı. Türkiye yüzyılına yakışmayan hareketler bunlar. Merkez Bankası’nın tahmini enflasyon oranı ortada. Memurlar ve emekliler resmen enflasyona ezdirilmiştir.” dedi.

 Kısa adı SABİM’2023  olan SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu üyeleri, memur ve memur emeklilerinin sosyal ve mali haklarının belirlendiği 7’nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden çıkan sonuca tepki gösterdi. SABİM ‘2023 üyesi 13 sendikanın temsilcileri, Ankara’da 10 Eylül’de ortak basın toplantısı düzenledi. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Kemal Noyan, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının; deprem, sel, afet ve pandemi gibi tüm olumsuz koşullarda mesleki sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini belirterek, SABİM’2023 sağlıkta şiddeti önlemek ve sağlık çalışanlarının mali ve sosyal haklarını korumak amacıyla kurulduğunu söyledi.

‘BU SEFALET DAYATMASINI KABUL ETMİYORUZ, ETMEYECEĞİZ’

1, 2 ve 3’üncü basamak sağlık ve sosyal hizmet iş kolunu ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı 1 Ağustos’ta sürdürülebilir nitelikli sağlık hizmetini yerine getirebilmek için mali ve özlük hakları taleplerini ilan ettiklerini hatırlatan Noyan, “Her ne kadar sağlık bakanımız bizlere gönderdiği mektup ile bu sorunları çözeceğine dair beyanda bulunduysa da bu iradeyi ortaya koyacak bir düzenleme gerçekleşmemiştir. Maalesef memur ve emekli maaşlarına yapılacak olan ücret artışlarının Maliye Bakanlığı’nca enflasyonun sebebi olarak gösterilmesi talihsiz bir açıklamadır. Şöyle ki Merkez Bankası tarafından açıklanan yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 65 olarak revize edilmişken memur ve emekliye temmuz ayı itibarıyla yüzde 17,5 ücret artışı yapılmış, seyyanen yapılan artış ise hiçbir kamu çalışanının taban aylığına yansıtılmamış, kamu çalışanları yetkili sendika ve siyasi irade tarafından yoksulluğa bir kez daha mahkum edilmiş ve enflasyona karşı ezdirilmiştir. Bizler bu sefalet dayatmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.” dedi.

SAHİM-SEN BAŞKANI ÖZLEM AKARKEN: TÜRKİYE YÜZYILINA YAKIŞMAYAN HAREKETLER BUNLAR

Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “7.Dönem Toplu İş Sözleşmesi memurları hayal kırıklığına uğrattı. Memur ve emeklisi sadaka istemiyoruz. Geçinmek istiyoruz dedi. Ama sesini yaşanan bu gürültü, bu komedi içerisinde yetkililere ulaştıramadı.  Sosyal devlet anlayışı yok sayılarak Türkiye Yüzyılı’na refah payı bile olmadan geçinmesi istenen bir kamu personeli ve emeklisi yaratıldı. Şiddet, kurumlarda artarak devam ediyor. Türkiye Yüzyılı’na yakışmayan hareketler bunlar” dedi.

MERKEZ BANKASI’NIN TAHMİNİ ENFLASYON ORANI ORTADA

Ekonomik verilere atıfta bulunan SAHİM-SEN Başkanı Akarken son olarak şöyle konuştu: “2 yıl için Merkez Bankası’nın tahmini enflasyon oranı % 48. Çalışanlara ve emeklilere verilen oran, 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile beraber % 36. Yani MB’nın tahmini enflasyonunun 12 puan altında. Bütün bu veriler ortada iken yaşananlar resmen trajikomik geliyor. Devletin memuru enflasyona resmen ezdiriliyor. Bu saydıklarımız sadece olayın maddi boyutu ve mali haklar. Özlük hakları itibari ile de birçok güvencesiz istihdam modeli, sağlıkta şiddet vakaları hepimizin çalışma hayatını ve sağlığını etkilemiştir. SAHİM-SEN olarak artık yasalarla korunan, ezdirilmeyen ve mağdur edilmeyen emeklilerimiz ve sağlık çalışanlarımız olsun istiyoruz. Kamunun kanayan yarası Yardımcı Hizmetler Sınıfının kalkmasını sağlık kurumlarında hizmet veren SHS, GİH, THS’nin VHKİ’lerinin haklarının düzenlenmesini, meslek kanunlarının çıkmasını görev tanımlarının çağın şartlarına göre güncellenmesini istiyoruz.  Ne maddi ne manevi şiddetin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Liyakat ve çalışma barışı olursa sağlık çalışanlarımızın, nitelikli insanlarımızın beyin göçü ile yurt dışına gitmesinin önüne geçilebilir.”

TKU MAGAZİN

Devamını oku

Haber

SAHİM-SEN’DEN HEMŞİRELER GÜNÜ DEĞERLENDİRMESİ: ‘’HEMŞİRELER GÜNÜ’NDE SADECE KUTLAMA YAPIYORUZ, SORUNLAR ÇÖZÜLMÜYOR!’’

Yayınlanma tarihi

-

Hemşireler Günü’nde hemşirelerin sorunları ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken ‘’Her yıl kronik bir şekilde 12 Mayıs’ta hemşirelerimizin sorunları sadece haberlerde ve seminerlerde dile getiriliyor. Hakkınız ödenmez deyip hakkı ödenmeyen hemşirelerimiz, sadece gelinen noktada 3600 ek göstergeyi alan meslek grubu olmuşlardır” dedi. Hemşireliğin bağımsız meslekler arasında görülmesi gerektiğine vurgu yapan SAHİM-SEN Başkanı Akarken, hemşirelerin liyakatla değil siyasi kararlarla belirlendiğinin de özenle altını çizdi. 

Sağlık sisteminin olmazsa olmazı Hemşireler Günü dünyada 1954, ülkemizde ise 1964 yılından bu yana Florence Nightingale’ in doğum günü olan 12 Mayıs tarihi itibarıyla kutlanmaktadır.

Hemşireler Günü, her yıl farklı bir tema ile etkinlikler düzenlenmektedir. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken Hemşireler Günü özelinde bir dizi değerlendirmelerde bulundu. Akarken şunları dile getirdi:

HAKKINIZ ÖDENMEZ DEYİP HAKKI ÖDENMEYEN HEMŞİRELER       

“Hakkınız ödenmez deyip hakkı ödenmeyen meslek grubu sağlık çalışanları ve sağlık kurum çalışanları. Yine bir mayıs ayı ve günlerden 12 Mayıs… Sadece gelinen noktada 3600 ek göstergeyi alan meslek grubu olmuşlardır.  Çözüm bununla bitiyor mu tabii ki hayır.

 

HEMŞİRELERİN SORUNLARI ÇÖZÜLMÜYOR, SADECE HABERLERDE VE SEMİNERLERDE DİLE GETİRİLİYOR

Sağlık ordusunun en önemli işlevsellerinden biri olan Hemşire mesleği zaman içinde değişim yaşadığı gibi mesleğin sorumluluk alanları da genişlemiştir.  Çağımıza gelene kadar Hemşirelik, önemli aşamalar kaydederek bir dizi değişim geçirmiştir. Hemşire arkadaşlarımız başlangıçta hastaların sadece fiziksel gereksinimlerini gideriyorken giderek bu yaklaşım değişmiş, hasta veya sağlıklı bireyi bütüncül bir şekilde değerlendirmeye başlayan, uygulama alanlarını ve sorumluluklarını genişleterek sağlığa odaklanmış, özerk bir mesleğe dönüşmüştür. Bu özel günde gönül isterdi ki hemşirelerin başarılarını, mutluluklarını ve refah düzeylerini konuşalım. Ancak işini layıkıyla yapmaya çalışan hemşirelerin yaşadığı sorunlar her yıl mayıs ayında dile getirilse bile sadece haberlerde ve seminerlerde kalmaktadır.

HEMŞİRELİK ‘BAĞIMSIZ MESLEKLER’ ARASINDA GÖRÜLMELİ

Sağlık ordusunun parçası hemşireliğin bağımsız meslekler arasında görülmesi gerektiğini vurguluyoruz. Amacımız hemşirelerin birinci ve en büyük sorunu ‘bağımsız bir meslek’ vurgusunu dile getirerek, hemşirelerin diğer sorunlarına değinebilmektir. Sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunun sözde değil idari kararlarla da ortaya konulması, hemşirelik mesleğinin yöneticiler, sağlık ordusu ve toplum açısından bağımsız bir meslek olarak görülmesi gerekir.

HEMŞİRELER LİYAKATLA DEĞİL, SİYASİ KARARLARLA BELİRLENİYOR

Sağlık ordusunun içinde yer alan meslek gruplarında  iş gücü planlaması yapılmadan, çok sayıda tıp fakültesi, diş hekimliği fakültesi,   sağlık teknikeri yetiştiren yüksek okul  ve hemşire yetiştiren yüksekokul ve fakültelerin  açılması, ihtiyaç ve kapasiteyi aşacak sayıda kontenjan ayrılması, sağlık kurumlarında yetersiz sayıda başta hemşire  olmak üzere sağlık personeli çalıştırılması, mezuniyet sonrasında ise atama sorununun olması, hemşirelik okullarına hemşirelik dışı yönetici atanması ve öğretim elemanı olarak hemşirelik dışı (hekim, veteriner, biyolog, kimyager) akademisyen ataması yapılması, uzman hemşirelere yönelik kadrolar açılmaması, uzmanlık hakkı tanınmaması, uzman istihdam edilmemesi, uzman hemşireliğe ilişkin mali ve özlük haklar kapsamında düzenlemeler yapılmaması, tüm yönetim kademelerinde hemşirelik mesleğinin temsilcilerine yer verilmemesi, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü ve servis sorumlu hemşirelerin liyakatla değil, siyasi kararlarla belirlenmesi ve hemşirelik dışı atamaların yapılması, tüm yönetim kademelerinde hemşirelik mesleğinin temsilcilerine yer verilmemesi kanayan yaraların başında gelmektedir.

MEVZUAT HEMŞİRELİK YASA VE YÖNETMELİĞİNE GÖRE DÜZENLENMELİ

Hemşirelik yasası ve yönetmeliğinin işler kılınmaması, mevzuatın hemşirelik yasa ve yönetmeliğine göre düzenlenmemesi, hemşirelerin çalışacakları alanlara karar verilirken karar mekanizmalarının(idari kadrolar) sınırlarını aşması, bazı sendika ve hastane yöneticilerinin, hemşireler üzerinde güç kullanması ve baskı oluşturması; mesai arkadaşlarımızın siyasi görüş ve yaşam tarzlarından dolayı ayrımcılığa ve etik dışı uygulamalara maruz kalması, hemşirelerin yöneticilere sorunlarını iletmede veya iyileştirmede iletişim sorunları yaşamaları kendilerini ifade etmede yetersiz bırakılmaları, hemşirelere yönelik hem ekip içi hem de yönetimden kaynaklı mobbing’in ciddi olarak araştırılmaması ve cezalandırılmaması, işe yeni başlayan hemşirelerin oryantasyon süreçlerinin yetersizliği, deneyim kazanmadan ağır hastalara bakmak ve yoğun kliniklerde çalışmak zorunda bırakılmaları, sertifikalı hemşirelerin kendi alanlarında çalıştırılmaması, hemşirelerin mesleki gelişimleri için yeterince desteklenmemesi, koruyucu sağlık hizmetlerinde kilit rol oynayan hemşirelerin, okul hemşireliği ve iş sağlığı hemşireliği alanlarında istihdam edilmemesi,
hemşirelik yönetmeliğinde de tanımlanan diyaliz hemşireliği, halk sağlığı hemşireliği, iş sağlığı hemşireliği gibi hemşireliğin özel alanlarının yok edilmesi, 24 saat hizmet veren bir alan olmasına rağmen, hastanede düşük maliyetli ve düşük standartlı yemek hizmeti verilmesi, çalışma ortamlarında giyinme, dinlenme ve hasta eğitim odaları  ihtiyaç alanlarının olmaması/yetersiz olması, nöbetten çıkma yılının 25 yılın üzerinde idarenin inisiyatifinde olması yasal olarak 30 yılın üzerindekilerin nöbetten çıkması, personel taşıma servis imkanlarının olmaması, çocuk bakımı için hastanede kreş olanağının yetersizliği veya hiç olmaması gibi sorunlar silsile halinde devam etmektedir.

KAMU İŞÇİLERİNE YAPILAN ZON ZAMLAR GİDERLERİ DAHİ KARŞILAYAMIYOR

Kamuda çalışan işçilere yapılan son zamlara bakılınca maaşların giderlerini karşılamada yetersiz kalması, üniversite ve Sağlık Bakanlığı’na ait sağlık tesislerinde görev alan hemşirelerin farklı ücret ve istihdam şekillerinde çalıştırılması, hemşirelerin insanca yaşamalarını sağlayacak ücret politikalarının olmaması ve buna yönelik iyileştirmelerin ötelenmesi,  düşük maaşlı statüde istihdam edilmeleri, ek ödeme katsayılarının düşük olması, nöbet ücretlerinin yetersiz olması ve sağlık çalışanları içerisinde hemşirelere yapılan ek ödemeler ve döner sermayenin hemşireler arasında adil dağıtılmaması, mevcut performans uygulamalarının -hemşireleri kapsamadığı halde- hemşirelerin iş yükünün artırması, düşük giyim yardımı, görev tanımlarının çağımızın şartlarına göre düzenlenmemesi, hekimler ve hemşirelerin şiddete maruz kalması, güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmaması, hemşirelerin, nitelikli ve güvenli hemşirelik hizmetlerinin sunumuna yönelik taleplerinin, politika yapıcılar, karar vericiler ve yöneticiler tarafından duyulmaması, fazla mesai, uzun çalışma saatleri ve aşırı iş yüküne bağlı tükenmişlik yaşayan hemşirelerin, işten ayrılmalarının görmezden gelinmesi ve bu alanda araştırma ve iyileştirmelerin yetersiz olması, hasta bakımında aktif görevli sağlık personellerinde tecrübeleri baz alınarak birebir hasta ve hastayla temaslı çalışanların bilime çok fazla katkıları olacağı gözden kaçırılmamalıdır. Bu yüzden ciddi maddi ve manevi bilimsel teşviklere gereksinim duyulduğu unutulmamalıdır.”

Devamını oku

Haber

UTİKAD’DAN DEPREMZEDELERLE ANLAMLI BULUŞMA

Yayınlanma tarihi

-

UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve üye firmaların temsilcileri, Büyükçekmece Belediyesi’nin 8 Mart etkinliği kapsamında 500 depremzede kadınla Kaya İstanbul Fair & Convention Oteli’nde düzenlenen yemekte bir araya geldi. UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, depremzede ailelere umut aşılayan kısa bir konuşma yaptı.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında on bir ilde meydana gelen büyük yıkım birçok aileyi evsiz bıraktı. Bölgeden tahliye edilen aileler büyük şehirlere ya da çevre illere nakledilerek misafir ediliyor. Bu belediyelerden biri de Büyükçekmece Belediyesi…

UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve üye firmaların temsilcileri, deprem bölgesinden İstanbul’a gelen ve Büyükçekmece Belediyesi’nin misafirhanelerinde konaklayan 500 kadın ve çocukları için Büyükçekmece Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlediği yemekli organizasyon programında depremzede ailelerle bir araya gelerek acılarına ortak oldu.

Yemeğin ardından kürsüye çıkan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, depremzede aileleri İstanbul’da ağırlamanın hem insani hem de kurumsal olarak görevleri olduğunu dile getirirken destek veren kuruluşlara teşekkür etti. Buluşma sonrasında yaptığı kısa konuşmada duygularını ifade eden Ayşem Ulusoy; “İnancımız, geleneklerimiz ve milletçe sahip olduğumuz dayanışma duygusu zor günlerde omuz omuza durabilmeyi, acıların paylaşıldıkça azalacağını öğretti bizlere. Bugün Büyükçekmece Belediyesi’nin siz değerli misafirleriyle böylesine anlamlı bir organizasyonda bir araya gelmekten, tüm üyelerimizin dayanışma duygularını ve selamlarını sizlere iletmekten çok memnunuz. Yalnız olmadığınızı sizlere hissettirebilmek adına buradayız, yanınızdayız, yasınızdayız…” dedi.

UTİKAD Yönetim Kurulu Eski Başkanı ve FIATA Kıdemli Başkan Yardımcısı Turgut Erkeskin de WCA (World Cargo Alliance) Vakfı’nı temsilen Büyükçekmece Belediyesi’nin düzenlediği etkinliğe katıldı. WCA’nın destek mektubunu Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’e sundu. Erkeskin, Büyükçekmece Belediyesi’nin depremzede kadınlar için gerçekleştirdiği bu anlamlı organizasyona katılmaktan memnuniyet duyduğunu, gelecek günlerde de depremzedelere destek vermeye devam edeceklerini ifade etti.

TKÜ MAGAZİN

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan