Takip Edin

Haber

Lojistikte yükleme planının gücü: daha az maliyet, daha çok verimlilik

Yayınlanma tarihi

-

Lojistik sektöründe yükleme ve sevkiyat süreçlerinde en önemli adımlardan biri yükleme
planının hazırlanması olarak öne çıkıyor. Taşıma yapan firmaların, depoları için nakliye
yapılmasının öncesinde ürünlerin hangi araçlarla ve hangi sıra ile yükleneceğini belirlemesi
beklenmedik aksaklıkların ve gecikmelerin önüne geçerek operasyonların daha düzenli bir
şekilde ilerlemesine yardımcı oluyor. Öte yandan, lojistik maliyetleri azaltırken teslimat
sürelerini kısaltma ve müşteri memnuniyetini artırma fırsatı sunuyor.

İyi bir yükleme planının yapılması en başta, bir kamyonu tam olarak doldurmayacak yüklerin
başka taşımalarla birleştirilmesini ve bu şekilde maliyetlerin minimum seviyeye çekilmesi
sağlıyor. Böylece en uygun yükler ile en uygun araçlar birleştiriliyor ve en masrafsız taşıma
sürecinin sağlanması için sevkiyatlar hazır duruma getiriliyor. Bu şekilde yapılan yükleme
planları, taşıma işlemlerinde daha fazla yük taşınmasına olanak tanırken yakıt tüketimini ve
nakliye maliyetlerini minimize etmeyi mümkün kılıyor. Aynı zamanda çevresel
sürdürülebilirliği destekleyerek taşımanın verimliliğini artırıyor.


“Veriye dayalı doğru ve hızlı yükleme planı her anlamda büyük bir verimlilik sağlıyor”
Lojistikte yükleme planının en kritik konulardan biri olduğunu vurgulayan Kamion Kurucusu
Berkay Adlım, “Yüklenen araçlar için önceden hazırlanmış bir planın olması, yüklemenin en
uygun ve verimli şekilde gerçekleştirilmesini garanti eder. Özellikle satış siparişleri göz önüne
alındığında, araç ve konteyner yüklemesinin doğru bir şekilde yapılması büyük önem taşıyor.
Bu planlar, genellikle teknolojik destekle oluşturulmaya çalışıldığında ortaya çıkan
kompleksite şirketleri ciddi boyutlarda zarara uğratabilir. Veriye dayalı gerçekleştirilen
taşıma simülasyonlarında taşınacak ürünlerin ve ambalajların ölçüleri, aracın boyutlarıyla ve
alış varış lokasyonları ile birlikte optimize edilir. Bu sayede, hem taşıma sürecinde maksimum
kapasite kullanımı sağlanır hem de yükleme ve boşaltma süreçlerinde yaşanabilecek
aksamaların önüne geçilmiş olur” diye konuştu.


“En büyük farkımız doğru kamyonu doğru yükle buluşturmak”
Kamion olarak en büyük farklarının doğru kamyonu doğru yükle buluşturmak olduğunun
altını çizen Adlım, “Biz Kamion olarak, teknoloji kasımıza güveniyoruz ve son teknolojileri
kullandığımız uygulamamız ile doğru ve verimli yükleme planı oluşturulmasına fırsat
tanıyoruz. Şirketler web tabanlı bir platform olan Yükveren Paneli ile
siparişlerini giriyorlar, taşıyıcılar ise Kamion mobil uygulaması üzerinden yükleri görüp,
kendilerine uygun olanı tek tuşla seçerek taşıma sürecini başlatıyorlar. Bununla birlikte

sistemimiz hem taşıyıcılar için hem de yük verenler için en verimli rota planlamasını otomatik
olarak oluşturuyor. Bu sayede, yakıt tasarrufu, zamanın en etkili kullanımı ve yüklerin
zamanında teslimi gibi kritik faktörlerde maksimum verimlilik elde ediliyor” ifadelerini
kullandı.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Daimler Truck Geleceği Şekillediriyor

Yayınlanma tarihi

-

  • Daimler Truck, dünyanın en önemli ticari araç fuarlarından biri olan IAA Transportation 2024’te, karbon nötr ulaşımın geleceğine öncülük eden araçlarını, teknolojilerini ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlerini sergiliyor. Şirket, batarya elektrikli ve hidrojen bazlı yakıt hücresi teknolojilerini içeren çift yönlü stratejisiyle, uzun mesafe taşımacılığında sıfır emisyon hedefine yönelik önemli adımlar atıyor. Fuarda tanıtılan Mercedes-Benz eActros 600 ve dünya prömiyerini gerçekleştiren eCitaro K gibi yenilikçi modeller, Daimler Truck’ın çevre dostu mobilite vizyonunu yansıtıyor. 
  • Daimler Truck’ın ilk ağır sınıf elektrikli kamyonu unvanına sahip eActros’un yol testleri Mercedes-Benz Türk AR-GE ekipleri tarafından Aksaray AR-GE Merkezi’nde gerçekleştiriliyor.
  • Fuarda sergilenen Mercedes-Benz Actros L ve tanıtılan Mercedes-Benz Tourismo, Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Kamyon Fabrikası ve Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda  üretilip Türkiye ve dünyada sahipleri ile buluşuyor. 

Mercedes-Benz Türk’ün çatı şirketi Daimler Truck, Hannover’da düzenlenen dünyanın en prestijli ticari araç fuarlarından olan ‘IAA Transportation 2024’te batarya ve hidrojen bazlı karbon nötr tahrik sistemlerini içeren çift yönlü stratejisiyle ve sergilediği kamyonlarla sürdürülebilir ulaşımdaki öncülüğünü bir kez daha vurguluyor.

Fuarda, dekarbonizasyon ve dijitalleşme konularına odaklanan Daimler Truck, Mercedes-Benz eCitaro K‘nın dünya prömiyerini gerçekleştirirken, aerodinamiği geliştirilen yeni Mercedes-Benz Actros L‘yi de tanıtıyor. Fuar katılımcılarıyla buluşan Mercedes-Benz eActros 600eActros 300 / 400 ve GenH2 modelleri de sürdürülebilir taşımacılığın öncüleri olarak Daimler Truck’ın yenilikçi vizyonunu yansıtıyor.

Uzun Mesafe Taşımacılığının Amiral Gemisi Mercedes-Benz Actros L Türkiye’de Üretiliyor

Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilen Mercedes-Benz Actros L, konvansiyonel dizel kamyonlarda sektörün öncüsü olmaya devam ediyor. Actros L, fütüristik tasarımı, optimize edilmiş aerodinamiği ve son teknoloji destek sistemleri ile öne çıkıyor. Ayrıca, 12.8 litre EURO VI-E emisyon normlarına uygun OM471 motor ile 476 PS, 510 PS ve 530 PS güç seçenekleri sunuyor. Bu motor seçenekleri, Actros L 1848 LS, 1851 LS ve 1853 LS Plus modellerinde standart olarak yer alırken, farklı taleplere hitap eden zengin opsiyonel donanım seçenekleri de bu standart modellere eklenebiliyor.

Devamını oku

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Trend olan