İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği Başkanı ve Makine Mühendisi Halide Rasim Çelik, derneği ve sektörün durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği’nin (İMMB); İş makinaları konusunda uzmanlaşmış makina mühendisleri tarafından 1998 yılı Ağustos ayında kurulduğunu belirten Halide Rasim; “Derneğimiz, inşaat firmaları, maden firmaları, iş makinası üreticileri, iş makinası temsilcileri ve servisleri gibi birçok sektörden gelen profesyonellerin ortak amaçla toplandığı bir dernektir. İMMB’nin amacı; çoğunluğu ithal ürünler olan iş makinalarının tanınmasını, yerli iş makinası kullanılmasının yaygınlaştırılmasını, ulusal servetimiz olan bu makinalarının iyi işletilmesini ve ekonomik ömürlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamaktır. Verimliliği sağlayacak bilgi kaynaklarına en kısa sürede ulaşmak, bu kaynaklara ihtiyaç duyacak nitelikli insan potansiyelinin güç birliğini oluşturmak istiyoruz. Bu bilgilerin teknik alt kadrolara ulaştırılmasıyla da en yaygın şekilde paylaşımını sağlıyoruz. İMMB üyelerine her yıl düzenli seminerler vermek suretiyle, üyelerimizin bilgi düzeyinin yükseltilmesini amaçlamaktayız. Bu seminerler aynı zamanda sektördeki insanların bir araya gelerek tanışmalarını sağlamaktadır ki bu da gelişimi ivmelendirmektedir. Derneğin her üç ayda bir sefer yayınladığı İMMB dergisi ilgili kurumlar, şirketler ve bireylere ücretsiz olarak gönderilmektedir. Düzenlenen ileri mühendislik eğitimleri ile sektöre nitelikli katılımın arttırılması hedeflenmektedir. Bu hizmetlerimizin yanı sıra resmi olarak da bilirkişi hizmeti sunmaktayız” ifadelerini kullandı.
Ülkemizde Güvenlik Standardı Almak Kağıt Üstünde Çok Kolay!

Tüm dünyada kabul edilen bir makine emniyet yönetmeliği olduğuna işaret eden Rasim, “Bu yönetmelik teknolojinin gelişimine bağlı olarak düzenli olarak revize edilir. Hangi makine olursa olsun bu yönetmelik uymamız gereken temel esasları belirten bir sistemdir. Bizim C standardı dediğimiz kendi üretmiş olduğumuz makinanın güvenlik sistemlerini deklere etmemiz gerekiyor. Bu deklere işlemi kağıt üstünde Türkiye’de çok kolay. Bu süreç bu kadar kolay olmamalı. Hangi makine olursa olsun kendi alanında, ilgili Bakanlık görevlilerince sıkı bir takip ve süreçle güvenlik anlamında belgelendirilmeli. Uzmanların sektörde daha aktif olması lazım. Üreticilerin CE standartları sürecinde daha fazla eğitilmesi gerekiyor. Bu sanayimizin gelişimi için başat bir rol oynamakta. Burada STK’lara biraz daha fazla görev verilebilir ve sürece dahil edilebilir. Bakanlıkla beraber STK’ların uyum içinde çalışmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Türk Lirası’nın mevcut durumu maalesef bir makinayı ithal etmenin imal etmekten daha ucuz olduğu gerçeğini dayatmakta olduğunu kaydeden Halide Rasim Çelik; “Bu da yerli üreticileri gerçekten çok zor durumda bırakıyor. Tasarruf tedbirleriyle güçlendirilmiş politikaları yine savunacağız ama bu durum ithalatı güçlendirecek ve artıracaktır. Bunu unutmamamız lazım. Biz, Türk iş makinası dendiğinde akla bir Alman otomotiv markası gelsin istiyoruz ve bu anlamıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Markalaşma, birleşmeyle, haklı rekabetle, doğru ürünle, doğru tedarik zinciriyle gibi nedenlerle mümkün” dedi.