Takip Edin

İş Güvenliği

İş Makinaları Sürücü Ehliyetleri İşinin Ehlinden: Çetinler Sürücü Kursu 

Yayınlanma tarihi

-

Trafik problemlerinin  ancak eğitimle düzeleceği prensibiyle, 1997 yılında sektörel yolculuğuna başlayan Çetinler Sürücü Kursu, her türlü iş makinası sürücü eğitimi vererek alanında lokomatif  firma olmanın tüm gereklerini yerine getirmekte. Çetinler Sürücü Kursu  Genel Müdürü Mustafa Çetin’le firması hakkında konuştuk. Çetinler Sürücü Kursu’nun  1997’de sektöre adım attığını yineleyen Çetin;  “Ülkemizdeki yeniliklere öncülük etmeye çalıştık. Mesela özellikle taşımacılık sektöründe eskiden E sınıfı sürücü belgesi alınıyordu ve bu ehliyetle bütün araçlar sürülebiliyordu. Ama 1997’de bir kanun çıktı. Tır ve römorklu çekicileri kullanmak için D sınıfı ehliyeti şartı getirildi. O sırada tabi bundan Türkiye’de kimsenin haberi yok. Kanun  28 Nisan 1997’de yürürlülüğe girdi. D sınıfı ehliyeti olmayan tır çekicileri bağlanıyordu.  2000 yılında Türkiye’de tır ehliyeti eğitimi ilk açanlardanım. Yani sektörde ilklerdeniz. Tabi ondan sonra çoğaldı” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de Tüm Belgelendirmeleri Yapan Kurumuz” İş makinesi kursumuzda havada, karada, denizde ve tepe yolunda kullanılan tüm araçlara belgelendirme yapan tek kurs biziz şu an. Karada zaten veriyoruz, iş makinelerimiz belli. Özellikle havada uçak itme, kalkma, çekme araçları, buz çözücüler, bagaj çekme araçlarıyla ilgili program yazdık. Yaklaşık 12 tane program var.  Kıyı emniyetinin 700 ton kaldırma kapasiteli vinçleri var. Bunun yanı sıra diğer özel sektörün vinçleri var, kanal temizleyicileri var. Bunlarında belgelendirmelerini yapıyoruz. Artı demiryolunda da karayolu ve raylı makineler var. Kamyon demiryolu bakım onarımını yapıyor. Hem karada gidiyor hem rayda gidiyor. Bunun içinde belgelendirme yapıyoruz.  Özellikle lojistik sektöründe dolu, boş konteynerlerle limanlarda konteyner indirme, bindirme işlemleri ile ilgilide çalışmalar yapıyoruz. 2001 yılında iş makinesi sektöründe sürücü belgesiyle ilgili büyük bir açık olduğunu fark ettiklerini belirten Çetin “İş makinesi de nihayetinde motorlu bir araç. Motorlu aracı kullanabilmek için bir belge olması gerek, belgenin de sınavla alınması lazım. Anayasamız gereği tüm eğitim-öğretim işlerinin hepsi Milli Eğitim Bakanlığı’nın ukdesinde. Bizde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteriyoruz.  İş makinesi alanına girdik. Tabii çok büyük bir eksiklik vardı sektörde. Beş altı tane program vardı. O kadar çok makine var ki bunların hepsi birbirinden farklı. İş kanunu gereği bunların ayrı ayrı belgelenmeleri lazım. Bir iş makineleri derneği kurduk. Dernek vasıtasıyla da yeni makinelere programlar yazdık” şeklinde konuştu. Açıklamalarında firmasının oldukça geniş bir yelpazede hizmet verdiğini kaydeden Çetin; “Kurumlarımız bünyesinde Türkiye’de yaklaşık 140 tane faaliyet gösteren iş makinesine yönelik  kurslar var. Ağır nakliyelerle ilgili mesela SPMT  dediğimiz kendine tahripli doğbetler var. 300-400 ton çok değerli malzemeler taşıyan, gümrükten gelen… Bunların mal indirme bindirme süreçlerinde  problem çıkıyordu. Bu problemleri de ortadan kaldırdık. Şu anda inşaat sektöründe kullandığımız tüm araçların eğitim ve eğitim sonu belgelendirmelerini yapıyoruz.  6333 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca  artık belgesiz çalışılamıyor. 17. ve 30. maddeye istinaden kesinlikle belgeli olmaları lazım. Bu personellerin belgelendirilmesi ihtiyacını da iş makinesi kursları olarak karşılıyoruz. Mesleki terk belgesi  SRC1, SRC2, SRC3, SRC4 şeklinde adlandırılıyor. SRC1 uluslararası yolcu taşımacılığıyla, SRC2 uluslararası yük ve kargo taşımacılığıyla, SRC3 yurtiçi yolcu taşımacılığı, src4 ise yurtiçi eşya ve yolcu taşımacılığıyla ilgili belgeler. Firma olarak bu sektöre de girdik. Bununla ilgili belgelendirmeler de yapıyoruz” dedi. “Sektörel sorunlar” Ancak önümüzde büyük bir engel var. Mesleki yeterlilik kurulu diye bir kurum kuruldu. Yani bu mesleki yeterlilik kuruluşu, “biz eğitimi bilmeyiz vatandaş ne öğreniyorsa öğrensin, biz sınav yaparız” diyor. Tamam, alaylı usta-çırak ile yetişenlere şimdiye kadar hiçbir şey demiyorum ama genç nesil nerede öğrenecek bunu. Mesela bir greyderi,  bir kule vinci hiç eğitim almadan nasıl kullanacaksın? Özellikle limanlarda kullanılan makinelerin hepsi 300 – 400 bin Euro civarında. Hiç bilmeyen birine bu ederdeki makinalar nasıl teslim edilir? Tabi bununla ilgili hukuksal davaları açtık ve kazandık. Öncelikle yürütmeyi  durdurma kararı aldırdık.  Biz eğitimsiz hiçbir şeyin olmayacağı düşüncesindeyiz. Özellikle devletten şunu istiyoruz; Bakanlığın yetkilileri oturmalı bir kanun çıkacaksa çeliştiği kanunlar düzeltilmeli.    

TKU MAGAZİN sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İş Güvenliği

Dr. Rüştü Uçan’dan YÖK’e İş Güvenliği Çağrısı:

Yayınlanma tarihi

-

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, YÖK’ün iş güvenliğini Fen Bilimleri çatısı altında bağımsız bir bilim alanı olarak tanımlaması gerektiğini vurguladı. Uçan, şu an yalnızca Sosyal Politika başlığı altında yer alan bu alanın, akademik ilerleme ve doçentlik süreçlerinde yetersiz kaldığını belirtti. Ayrıca, sanayi deneyimi olan uzmanlara da ders verebilme imkânı tanınmasını önerdi.

TKU MAGAZİN sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Devamını oku

İş Güvenliği

Osman SAYAR; “İş Güvenliği Uzmanları Günah Keçisi Olarak Görülüyor!”

Yayınlanma tarihi

-

İş Güvenliği Uzmanlar Derneği (İSGDER) Başkanı ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Osman Sayar’la iş güvenliği uzmanlarının sorunları ve raylı sistemlerin afet acil durumlardaki işlevselliğine dair konuşuldu. 2009 yılında iş güvenliği uzmanları tarafından kurulan İş Güvenliği Uzmanlar Derneği (İSGDER), yapılan tüm yasal düzenlemelerde aktif rol alarak siyasi ve sivil toplum baskısı oluşturmak, yaşam güvenliği eğitimlerini hiç bir destek almadan topluma yönelik olarak sürdürmek, Avrupa’daki iş güvenliği uygulamalarını inceleyerek ülkemize entegre edilmesi için gerekli olan çalışmaları yapmak gibi çok önemli sorumluluklara sahip bir dernek. “İş Güvenliği Uzmanları Maalesef Önemli Sorunlar Yaşamakta” İş güvenliğinin toplumun tüm kesimini ilgilendiren bir konu olduğuna değinen Sayar, “iş güvenliği, iş kazalarının ve mesleki hastalıkların önlenmesi konusunu esas alır. Bu konunun pratik uygulayıcıları da sahada bulunan iş güvenliği uzmanlarıdır. Bu kadar önemli sorumluluklara sahip olan iş güvenliği uzmanları maalesef önemli sorunlar yaşamakta. Bunların en başında da haksız yere yargılanma sorununu söyleyebiliriz. Bir iş kazası meydana geldiğinde ilk akla gelen iş güvenliği uzmanı oluyor. Böyle bir algı var ve bunun yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum. İş güvenliği uzmanı her şeyden önce işveren değildir ve iş güvenliği alanında bir bütçeye sahip değildir. Ayrıca iş güvenliği uzmanının talimat verme yetkisi de yoktur. O sadece işverenin danışmanı pozisyonundadır bir nevi. Yani rehberlik ve danışmanlık hizmeti verir.” dedi. “Bildirim Hakkı Tanınması Gibi Düzenlemeler Gerekli”  Bunlara rağmen olası bir kazada neden iş güvenliği uzmanları tutuklanıp o kazanın sorumlusu gibi gösteriliyor, anlamak mümkün değil. Onların bir günah keçisi gibi görünmesi kabul edilir bir durum değildir. Bir diğer soruna gelirsek; iş güvenliği uzmanı ücretini işverenden alır, yani bir firma çalışanıdır. Böyle olduğu halde bazı acil ve özel durumlarda firmalardan kaynaklı sorunları ilgili bakanlıklara ulaştırmakla yükümlü. Yani ücretini aldığı işvereni bakanlığa bildirmesi gerçekten çok sıkıntılı bir durum. Burada mevzuatlarla bazı düzeltmeler yapılması gerekiyor. Bildirimlerin gizliliği ve bildirim yükümlülüğü değil de bildirim hakkı tanınması gibi düzenlemeler gerekli.” şeklinde görüşünü söyledi. Raylı sistemlerde afet acil durum yönetimi hakkında konuşan Sayar; “Ülkemizdeki iş güvenlik kültürü pozitif alana geçme konusunda bir eşik üstünde diyebiliriz. Bu eşiği aştığımız anda birçok şey de düzelecektir. Ama acil durum ve afet yönetimi konusunda maalesef istenilen durumun çok uzağındayız. Dolayısıyla raylı sistemler hem bu anlamda hem de taşımacılık anlamında İstanbul ve tüm Türkiye’de çok önemli işlevleri olan sistemler. İBB’ye ait Metro İstanbul A.Ş. İstanbul’da lokomotif yapı durumunda. İstanbul’da 241km’lik bir ray ağına sahip. Bunun dışında da yaklaşık 140 km’lik ağıyla Ulaştırma Bakanlığı bulunuyor. Çalışan sayısı ve geniş ağlarıyla çok ciddi bir sorumluluğa sahip özellikler taşıyor raylı sistemler.   “Bu sistemlerin olası bir afet durumunda ciddi bir lojistik görevi bulunmakta. Bu görevini AFAD ve AKOM’la koordineli olarak yerine getirecek. Bu raylı sistemler 9 şiddetindeki depremlere dayanıklı ve Amerikan standartlarına göre yapılmakta. Bu çok önemli. Yine bu raylı sistemlerin ayrıldığı hatlarda yılda 2 kez doğal afet tatbikatları gerçekleştirilmekte.”   “Richter ölçeğine göre 3 şiddetine kadar olan depremlerde raylı sistemler işlerine devam ediyor. 3-6 arası şiddetinde bir deprem olursa tüm raylı sistem hattı ilgili mühendisler tarafından kontrol ediliyor ve raporlanıyor. Kriz masası bu raporların gerekliliği konusunda karar çıkarıyor. 6 veya üstü şiddetteki depremlerde ise sistem tamamen durduruluyor ve varsa iyileştirilmesi gereken noktalar için derhal çalışmalar başlatılıyor.” dedi.   “Talep Halinde Bütün Kurumlarla Çalışırız” İSGDER olarak özellikle iş güvenliği konusunda bütün kurumlarla iş birliği yapmak istediklerini kaydeden Sayar; “Bu konuda hiçbir talebi geri çevirmeyiz. Çünkü insan değerlidir, iş güvenliği önemlidir.” diyerek bu sorunu çözmek için çalışmak istediğini dile getirdi.

TKU MAGAZİN sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Devamını oku

İş Güvenliği

Birincilik Ödülü Anadolu Isuzu’nun

Yayınlanma tarihi

-

İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarıyla sanayide adını duyuran Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), bu yıl dokuzuncusunu düzenlediği “İş Güvenliğinin Yıldızları Ödülleri” kapsamında başarılı projeleri ödüllendirdi. Anadolu Isuzu, projeleriyle öne çıkarak birincilik ödülüne sahip oldu.

MESS, 2015 yılından beri “yeni nesil sendikacılık” anlayışıyla, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmaları desteklemeye devam ediyor. MEXT Teknoloji Merkezi aracılığı ile sanayide yapay zeka destekli İSG uygulamalarının yaygınlaşmasını hedefleyen projelere destek veriyor.

Bununla birlikte her yıl kapsamlı bir değerlendirme süreci ile üyelerinin arasındaki başarılı İSG projelerini ödüllendiriyor ve sektörde “sıfır kaza” kültürünün yaygınlaşması için teşvik ediyor.

İSG Haftasında Ödüller Sahiplerini Buldu
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen “İş Güvenliğinin Yıldızları” ödülleri sahiplerini buldu. MESS üyesi iş yerlerinde hayata geçirilen başarılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) projelerinin değerlendirildiği yarışmada 270 başvuru arasından 33 proje ödüle layık görüldü.

53 Bin Kişilik Oylama Süreci
Projeler, teknik komitenin ön değerlendirmesinin ardından 53 bin kişinin katıldığı halk oylaması ve jüri puanlaması ile belirlendi. Beş farklı kategoride verilen ödüller, İSG Haftası kapsamında açıklandı.

5 Kategori Arasında 33 Ödül Verildi

  • Davranış Odaklılar kategorisinde birinci Oyak Horse Mak. Ekip. Tic ve San. A.Ş. olurken tavsiye edilen uygulamalarda Çimtaş Boru İmalatları ve Tic. Ltd. Şti. ve Formiva Otomobil A.Ş. tarafından yürütülen projeler oldu.
  • Bütünsel Sağlık Yönetimi kategorisinde birinci Coşkunöz Kalıp Makina San. ve Tic. A.Ş. oldu. Tavsiye edilen uygulamalarda da Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. ve Simens Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin projeleri oldu.
  • Dijital İSG Kategorisi’nin birincisi Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş. iken Borçelik Çelik Sanayii Tic. A.Ş. ve İmer-L&T İş Makinaları A.Ş sahipli projeler tavsiye edildi.
  •  İSG Özel Ödülü 1-499 Çalışanı Olan İş yerleri kategorisinde  birinci T .K.G. Adapazarı Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. seçilmişken tavsiye edilen uygulamalar Beyçelik Gestamp Teknoloji ve Kalıp San. A.Ş. ve Pimsa Otomotiv Tekstilleri San. Tic. A.Ş tarafından geliştirilen projeler oldu.
  •  İSG Özel Ödülü 500-1499 Çalışanı Olan İş Yerleri kategorisinde  birincisi Aka Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve tavsiye edilen uygulamalarda Olgun Çelik San. ve Tic. A.Ş. ve Schneider Elektrik Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından geliştirilen projeler yerini aldı.
  •  İSG Özel Ödülü 1500’den Fazla Çalışanı Olan Olan İş Yerleri kategorisinin birincisi Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. olurken tavsiye edilen uygulamalar Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ve BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. tarafindan geliştirilen projeler oldu.

Projelerin saha çalışanları tarafından önerildiği ve değerlendirildiği  İSG Elçileri kategorisinde ise 15 firmaya ödül verildi.

Liste şu şekilde:

1. Anadolu Isuzu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.

2. Arçelik A.Ş.

3. Borusan Birleşik Boru Fabrikaları San. ve Tic. A.Ş.

4. Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş.

5. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş.

6. Coşkunöz Metal Form Makina Endüstri ve Tic. A.S.

7. Erdemir Çelik Servis Merkezi San. ve Tic. A.Ş.

8. Maysan Mando Otomotiv Parçaları San. ve Tic. A.Ş.

9. Noksel Çelik Boru Sanayi A.Ş.

10. Orau Orhan Otomotiv Kontrol Sistemleri Sanayi A.Ş

11. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş.

12. Tesca Diniz Turkey Tekstil ve Koltuk Komponentleri San. ve Tic. A.Ş.

13. Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.

14. Türk Demirdöküm Fabrikaları A.Ş.

15. Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş


TKU MAGAZİN sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan