Bekir Aydın: ” Faturalarımızı döviz cinsinden kesemiyorsak, bankaya olan borcumuzu da TL bazında ödememiz gerekir!”  Ağır yük kaldırmacılığı ve taşımacılığı, vinç kiralama ve limanlarda elleçleme hizmetleri alanlarında Türkiye’nin duayen firması Aydın Vinç Grup, Türkiye’nin neresinde olursa olsun her türlü komplike ağır yük taşımacılığı ve ağır yük kaldırma hizmetini sağlayabilecek sayılı firmaların başında geliyor. Aydın Vinç Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Aydın’la, sektörün girdiği dar boğazı ve bunu aşmanın koşullarını konuştuk. 2018 yılının başlarında sektörlerinin iş anlamında gayet normal bir süreç yaşadığını kaydeden Aydın, “Birçok büyük proje normal seyrinde devam ediyordu. İşin akışıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktaydı. Yurt dışından çok ciddi boyutlarda makine parkı alınmıştı. 8.aydaki döviz kurunun ani artışıyla işlerde gözle görülür bir azalma yaşandı. Projelerin sarkması ve ilave projelerin gerçekleşmemesi yüzünden piyasada bir daralma meydana geldi. Bu daralmanın etkisi yılsonuna doğru kendini gösterdi ve çok olumsuz bir süreç yaşanmasına sebebiyet verdi. Bu olumsuz sürecin, 2019 yılının başlarında artarak kendini hissettireceği beklentisine karşın, şu an az da olsa piyasalarda bir hareketlilik göze çarpmakta. Firma olarak yılsonuna kadar da bu olumlu havanın devam edeceğine inanıyoruz. Çanakkale Köprüsü, nükleer santral projeleri, devam eden hava alanı projesi, rafineri çalışmaları, revizyon ve bakım işleri gibi projeler sektörümüzü az da olsa hareketlendirecektir” dedi. Aydın Vinç olarak geçen yıl yaşanan sektörel durağanlık sürecinde makine parklarının bakım revizyonu, personel eğitimi konularına yoğunlaştıklarına işaret eden Aydın konuy ilişkin şunları dile getirdi: “İşlerin hareketli olduğu zamanlar makinaların bakım ve revizyon çalışmalarına çok fazla zaman ayıramıyorduk. Yani sektörün yaşadığı bu olumsuz süreci bir nevi kendimizi yenileyerek gelecekteki hareketli zamanlara hazırlayarak geçirdik diyebilirim.”   “Devletimizin döviz borcu olan firmaları ayakta tutmak adına bankalara bazı yaptırımlar uygulaması gerek!” Devletin sektörümüze sunduğu bazı teşvik kredileri bulunmakta. Tabi bunlardan faydalanmak için bazı şartlara haiz olmak gerekiyor. Bu krediler çok yüklü miktarlarda olmasa da bazen can suyu olabiliyor. Bunu yanı sıra piyasanın daralmasından dolayı bankalarla bir takım görüşmeler yapılıyor, duruma göre bazı yapılandırmalar gerçekleştiriliyor. Leasingler, firmaların cari durumunu, gücünü dikkate alıp inceliyor. Buna göre alternatifler sunabiliyor. Makinalarımız ithal olduğu için bunların alımında döviz kredileri kullanılmakta. Bu anlamıyla Devletimizin döviz borcu olan firmaları ayakta tutmak adına bankalara bazı yaptırımlar uygulaması gerektiği kanaatindeyim. Nihayetinde piyasada dövizle iş yapmıyorsak, faturalarımızı döviz cinsinden kesemiyorsak, bankaya olan borcumuzu da TL bazında ödememiz gerekir.  Piyasamızı Avrupa piyasasıyla karşılaştırdığımızda mobil vinçlerimizi çok düşük ücretlerde ve zor koşullarda kiraya verdiğimiz görülecektir. Avrupa’da makinaların kiralama ücretleri daha yüksek, ürünlerin kendini amorti etme süreleri çok daha kısa ve kur farkıyla ilgili herhangi bir kayıpları da olmuyor. Yurt içinde piyasanın daralmasıyla beraber, yurt dışında gerçekleştirilen projeleri takip etmeye başladıklarını belirten Aydın, “Yurt dışında güvenilir firmalarla çalışmak lazım. Çünkü yurt dışı projelerinde çalışmak bazı riskleri de beraberinde getirmekte. Sözleşmeleri çok sağlam yapmak, teminatları güvence altına almak gerekiyor. Zira yurt dışında herhangi bir anlaşmazlıkta makinalarınızı bile geri getiremiyorsunuz. Aydın Vinç olarak güvendiğimiz firmalarla dünyanın her yerinde iş yapmaya hazırız. Bu yönlü görüşmelerimizi de uluslar arası firmalarla gerçekleştirmekteyiz. Makine parkımızla bu firmaların taleplerine cevap verebilecek güçteyiz. Dünyada sayılı bulunan mobil vinçlere sahibiz” şeklinde konuştu.