Takip Edin

Haber

Uraloğlu açıkladı: 5G’te geçişte yol haritası 2024’te duyurulacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gelecek yıl 5G’ye geçiş planını kamuoyuyla paylaşmayı hedeflediklerini söyledi. Öncelik ‘yerli ve milli’ ürünlere verilecek.

Yayınlanma tarihi

-

Bakan Uraloğlu, 5G teknolojisinin ülkenin haberleşme şebekelerinde yerini almaya başlaması için Bakanlık ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından önemli çalışmalar yürütüldüğünü, işletmeciler ve ilgili teknoloji firmalarıyla yakın işbirliği içinde çalışmalara devam edildiğini bildirdi.

Yerli ürün kullanımının yanı sıra 5G ve ötesi teknolojilere yönelik kritik bileşenlerin millileştirilmesinin temel öncelikleri olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, “Bu kapsamda 4,5G baz istasyonu geliştirme projesi olan ULAK projemiz ülkemizin yüksek teknoloji ürün geliştirme çalışmaları kapsamında önemli bir adımı teşkil etmektedir. 2013’te başlatılan ULAK projesi özelinde birçok çalışma yapılmış ve bu projeye başından itibaren Bakanlığımız ve BTK tarafından gereken destekler verilmiş ve verilmeye devam edilmektedir. Burada operatörlerimizin de ULAK projesinin gelişim sürecinde önemli katkıları olmuştur. Geldiğimiz noktada, 4,5G ULAK baz istasyonlarımız yaklaşık 2 bin 447 sahada aktif olarak kullanılmaktadır.” diye konuştu.

Uraloğlu, Bakanlık ve BTK koordinasyonunda 5G şebekesinin hemen hemen tüm yazılım ve donanım bileşenlerinde ülkenin mühendislik gücü ve el emeğinin yer alması amacıyla yürütülen çalışmalara TÜBİTAK gibi ilgili Kurumlar tarafından da destekler verildiğini vurguladı.

2024’te plan duyurulacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı tarafından 5G teknolojilerini geliştirmeyi hedefleyen firmaları desteklemek amacıyla başlatılan projenin son değerlendirmelerinin yapıldığının altını çizen Uraloğlu, şöyle konuştu:

“Kısa bir süre içerisinde projeyi tamamlamayı, 2024 yılında 5G’ye geçiş planını kamuoyu ile paylaşılmayı hedefliyoruz. 5G yol haritasında önceliğimiz yerli ve milli ürünlerin kullanılması olacaktır. Bu nedenle 5G altyapımızın kritik şebeke unsurlarının BTK tarafından tanımlanan ‘milli haberleşme ürünü’ niteliğinde olması için çalışmalarımızı yapacağız. 5G’de kullanılabilecek frekansların, sektörümüzün ve vatandaşlarımızın ihtiyacı oldukça kullanıma açılmasını sağlayacağız. Diğer bir deyişle, mevcut frekansların tamamının ilk etapta sektöre açılması değil, kamu kaynağı olan frekansı doğru zamanda ve ihtiyacı karşılayacak şekilde verilmesini planlıyoruz. Hizmet götürülecek alanlarda kapsama yükümlülüklerinin 2G, 3G ve 4,5G’deki nüfus ağırlıklı kapsama yükümlüğünden farklı olarak, endüstriyel alanları belirli ölçüde kapsamasının zorunlu tutulması yönünde planlamalarımız var. Elektronik haberleşme sektöründe baz istasyonlarının kurulumu, planlaması özel bir ihtisas gerektirdiğinden, 5G’de endüstriyel alanların ihtiyacı mobil operatörlerimiz vasıtası ile karşılanacaktır.”

5G teknolojileri test ediliyor

Bakanlıktan alınan bilgilere göre, Türkiye’de 5G teknolojileri özellikle mobil işletmeciler tarafından test ediliyor.

Bu kapsamda, Ankara’da bir hastanede gerçekleştirilen ameliyat, cerrahların kullandığı 5G bağlantılı akıllı gözlük sayesinde, çok düşük gecikmeli ve yüksek kaliteli görüntü aktarımıyla farklı illerdeki doktorlara anlık olarak aktarıldı.

Halihazırda ülkede bir mobil işletmecisiyle bir beyaz eşya üreticisi mevcut 4,5G şebekesi üzerinden fabrika otomasyonu konusunda bir proje üzerinde çalışıyor.

Proje kapsamında, fabrikadaki hareketli nesnelerin kamera ile anlık olarak izlenmesi, sayımı, üretimde kullanılan sac kalınlıklarının, saclarda çizik olup olmadığının tespiti, hata tespiti gibi faaliyetlerin günümüzde 4,5G ile başlayarak ilerleyen dönemde de 5G üzerinden gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Uluslararası bir proje niteliğinde olan ve Avrupa Birliği fonlarıyla da desteklenen diğer bir proje kapsamında da Yunanistan’dan Türkiye’ye veya Türkiye’den Yunanistan’a geçecek nakliye araçlarında, tırlarda otonom sürüş denemesi gerçekleştiriliyor.

Yerli üretim ekosistemi geliştiriliyor

Elektronik haberleşme sektöründe AG-GE çalışmalarının gelişmesi, KOBİ’lerin pazar paylarının artması, yerli üretim ekosisteminin desteklenmesi ve yerli ürün kullanımının teşvik edilmesi amaçlarıyla BTK tarafından işletmecilere birtakım yükümlülükler getirildi.

Sektörde mobil işletmecilerin 4,5G şebeke altyapılarında kullanılan ürünlere ilişkin yerlilik oranı 2021’de yaklaşık yüzde 33 seviyesinde gerçekleşti, bilgi teknolojileri sektörünün hizmet ve yazılım alt sektörlerinde yerli üretim payı ise yüzde 75’leri buldu. Bu oranların artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor.

Öte yandan iç pazar büyüklüğüne bakıldığında 4,5G yetkilendirmesi kapsamında mevcut durumda işletmeciler tarafından yıllık yaklaşık 2 milyar liralık donanım ve yazılım yatırımı yapıldığı, 5G ile bu rakamın daha da yükseleceği tahmin ediliyor.

5G şebekelerinde belirli ürünlerin milli haberleşme ürünü tanımına uygun olarak geliştirilen ürünlerden kullanılmasına yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesi planlanıyor.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Risk Yönetimi ve İnsan Hayatı: Kartalkaya’dan Çıkartılan Dersler

Yayınlanma tarihi

-

Geçtiğimiz ay Bolu Kartalkaya’da meydana gelen trajik yangın, 78 kişinin hayatını kaybetmesine ve 51 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu elim olay, yangın güvenliği ve risk yönetimi konularındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, eğer bu tesis kurumsal bir sahiplik altında olsaydı, bu felaket önlenebilir miydi?

Bu sorunun yanıtını ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) risk yönetimi, HSSEQ (Sağlık, Güvenlik, Çevre ve Kalite) rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirelim.

ESG ve Risk Yönetimi
ESG prensipleri; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kapsamda, otelde yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekirdi. Diğer yandan, bu sistemlerin her an etkin bir şekilde çalışabilir durumda olduğundan emin olunması, insan hayatını koruma noktasında kritik bir önlem olarak öne çıkabilirdi.

HSSEQ Rehberleri: Standartların Önemi
HSSEQ rehberleri, bir tesisin sağlık, güvenlik, çevre ve kalite standartlarını belirleyen kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu rehberlere uygun olarak; yangın merdivenlerinin yönetmeliklere uygunluğu, alarm ve duman algılama sistemlerinin düzenli bakımı gibi önlemler sıkı bir şekilde denetlenebilirdi. Benzer şekilde, otel personeline yangın ve diğer acil durum senaryoları konusunda düzenli eğitimler verilerek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmaları sağlanabilirdi.

Kurumsal Yönetim ve Bağımsız Denetim
Kurumsal sahiplik, yangın güvenliği önlemlerinin yalnızca işletme sahibinin inisiyatifine bırakılmasını engeller. Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, bu önlemler bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak denetlenerek, tesisin güvenlik standartlarına uyumu garanti altına alınabilirdi. Bu tür denetimler, sadece uyumluluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel risklerin erken tespit edilmesine de olanak tanır.

Yetki Çatışmaları ve Hükümet Denetimlerinin Eksikliği
Türkiye’deki yangın güvenliği yönetmelikleri, teoride kapsamlı bir çerçeve sunsa da uygulama ve denetim süreçlerinde eksikliklerle karşılaşılmaktadır. Kurumsal sahiplik altında, bağımsız denetim süreçleri devreye girerek, hükümet denetimlerine olan bağımlılık azaltılabilirdi. Bu sayede, bölgesel ve ulusal otoriteler arasındaki yetki çatışmaları minimize edilebilir, daha etkin bir risk yönetimi sürecinin önü açılabilirdi.

Profesyonel Risk Yönetimi

Profesyonel risk yönetimi, yalnızca bilgi veya motivasyon eksikliği olan durumlarda değil, önleyici tedbirlerin sistematik bir şekilde hayata geçirilmesinde de hayati bir rol oynar. Kurumsal sahiplik ile birleştirildiğinde, bu sistem yangın güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve olası felaketlerin önüne geçerek insan hayatını koruyabilir.

ESG Uyumlu Projelerin Finansmanı ve Müşteri Avantajları

ESG uyumlu projeler, yalnızca sürdürülebilirlik hedefleri açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da avantajlar sunar. Yeşil finansman seçenekleri ve vergi teşvikleri, bu tür projelerin maliyetlerini düşürürken, çevreye duyarlı müşteriler tarafından daha fazla tercih edilmesini sağlar. Bu da ESG uyumlu projelerin uzun vadede daha yüksek kira primleri, düşük boşluk oranları ve artan müşteri sadakati ile sonuçlanabileceği anlamına gelir.

Ders Almak ve Geleceği Şekillendirmek

Bolu Grand Kartal Otelindeki yangın, kurumsal sahiplik ve önleyici tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer ESG risk yönetimi, HSSEQ rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı, bu felaketin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Unutmayalım ki insan hayatını koruma sorumluluğu, ancak güçlü yönetim anlayışı ve sistematik denetim süreçleriyle yerine getirilebilir.

 

Devamını oku

Haber

Hastalık Ve Yürek Yakan Günler

Yayınlanma tarihi

-

Günlerdir düşen haberler  insan sağlığı üzerinde etkisi çok farklı. Kartepe /Suadiye mahallesinde işlenen korkunç vahşeti, dün 03:27 çıkan Bolu Kartalkaya’da çıkan yangını düşündüm, gözüme uyku girmediği gibi 21.Ekim .2024 geçirdiğim kaza üzerinden gecen tamamı 90 gün. İnanılmaz bir gündem özellikle yalnızca Kocaeli’ne bakıldığında durmak bilmeyen haber akışı.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Hollanda’ya baktığımızda inanın Kocaeli kadar gündemi yok.

Belki nüfusa olarak az olabilir, Almanya ile karşılaştıralım aynı nüfusa yakınız böyle bir gündem olmadığını görüyoruz.

Türkiye’nin, ulusal ve yerel gündemi olan haber akışına baktığımızda, siyaset, cinayet, polis ,asayiş ve genel olarak gündem çok hızlı aktığını görüyoruz. Belki de Dünya gündemi olarak ilk sıralardayız. Diğer bir günden olan Ekonomi gündemi ise ayrı başlık.

Vahşice İşlenen Cinayet Kan Dondurdu

İki gün öce yaşadığımız Kartepe Suadiye mahallesinde esnaflık yapan İ.T un vahşice katledilmesi, ölüm bu kadar canice olur mu? Bu cinayeti işleyenlerin ruh hallerini anlamak ne mümkün, bu vahşiler ile yaşadığımız gerçeğini düşünmek bile zor geliyor insana. (cinayetin işlendiği kişinin üzerinde yapılan vahşilik anlatmak istemiyorum)

Hastalık ve Geçen 90 gün

Dediğim gibi, geçirdiğim kazanın üzerinden 90 gün geçti. Bir lansman sırasında hiç olur mu dediğimiz servis kanalına düşmem başlayan sağlık durumum çok daha iyiye gidiyor. Sağ ayağımın pert olması ve Kocaeli Şehir Hastanesinde ameliyatımı gerçekleştiren Ortopedi tramovoji bölümü Op.Dr. Öğretim görevlisi Ümit GÖK Hocamız ve ekibine ne kadar tessekkür etsem az.

Ameliyat oluşum tramva ile 10 gün hastane sonrasında sağ ayağıma basmadan sol ayağımla hala daha özel ve tüm işlerimi yapıyor olmam büyük bir irade gücü. Devam eden hayatım içinde günlük iş planımı az da olsa gerçekleştiriyor olmam benim için büyük gelişme. Hayat işte ile başladığım süreci, nefes alacak ömrüm olduğunu düşünmek bile düşündürücü.

90 günlük süreç içinde geçirdiğim kazayı duyup gelenlere, soranlara, arayanlara mesaj yollayanlara teşekkür ederim. Bu kaza sonucunda her daim yanımda olan dostlarıma minnettarım. Bazen sakin geçen ruh halim ile kazayı düşündüğümde o hissi düşünmekten çok, müzik dinlemeyi yeğliyorum. Müzik ruhun gıdası derler çok doğru.

Yürek yakan Gün

Dün 21.Ocak.2025 Bolu Kartalkaya’da dağ turizm bölgesinde, çoğunlukla birçok ailenin yarı yıl tatili nedeniyle çocukları geçirmek adına yoğun olan bölge içinde bulunan G.Y Konaklama otelinde geçirmek adına gittikleri otelde 03:27 sıralarında çıkan yangın etrafı ahşap olan otelin hızlıca yangına teslim olmasını neden oldu. Bolu’dan çıkan itfaiyenim zirveye ulaşması normal şartlarda 45 dk olması nedeniyle yangın ve alevlerle boğuşan vatandaşlarımızın çoğu kurtulamadı. Yangında vefat eden 76 ya yakın vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Yaralılar dan birçoğunun ciddiyetini koruyor.

Devamını oku

Haber

STILL ARSER “Geleceğin Liderleri” Programına Başarıyla Tamamlandı

Yayınlanma tarihi

-

STILL ARSER, 2024 yılı eğitim planı çerçevesinde başlattığı “Geleceğin Liderleri” gelişim programını 6 Aralık’ta gerçekleştirilen kapanış sunumlarıyla tamamladı.

6 modülden oluşan program, katılımcılara liderlik esnekliği kazandırmayı ve yönetici bakış açısını geliştirmeyi hedefledi. STILL ARSER yönetim ekibinin de katılımıyla gerçekleşen sunumlarda, katılımcılar elde ettikleri kazanımları ve gelecekte odaklanacakları bireysel gelişim hedeflerini paylaştı.

STILL ARSER, program boyunca gösterdikleri çaba ve katkılar nedeniyle tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.

Devamını oku

Trend olan