Sektörel Gündem
“Mercimek ve nohut üzerindeki kısıtlama hemen kaldırılmalı”
Mercimek ve nohutta uygulamaya konan ihracat kısıtlamasını değerlendiren Ö. Abdullah Özdemir, bu kısıtlamadan en çok etkilenen kesimin üreticiler olduğunu söyledi. Özdemir, bu tip kararların üreticiyi üretmekten uzaklaştıracağı konusunda uyarıda bulundu.
İlgili Bakanlıklarca alınan son karara göre; nohutta 1 Ağustos 2023’ten itibaren, aylık bazda her bir firma için bir önceki yılın aynı ayında gerçekleştirilen ihracatın yüzde 55’i, kırmızı mercimekte ise firmaların 2020, 2021, 2022 yıllarında gerçekleştirmiş oldukları toplam ihracatın miktar bazında 3 yıllık ortalamasının yüzde 7,5’ini aşmamak üzere ihracat kayıt hakkı verileceği belirtilmişti.
Alınan kısıtlama kararının üreticilerin ve ihracatçıların beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu ve sektör açısından önümüzdeki yıllarda büyük sorunlara neden olacağını belirten Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, ihracatın kısıtlanmasında olumsuz olarak en çok etkilenen kesimin üreticiler olduğunu söyledi.
“Fiyat baskılaması üreticiyi mağdur eder”
Son bir yılda nohut fiyatlarının gıda enflasyonunun altında bir artış gösterdiğini ve kırmızı mercimek fiyatının sabit kaldığını, buna karşılık tarımsal girdi fiyatlarının TÜİK verilerine göre, on iki aylık ortalamaları baz alındığında, yüzde 85’in üzerinde bir artış gösterdiğine dikkat çeken Özdemir, “Üretim maliyetlerinin bu ölçüde artış gösterdiği bir ortamda, ihracat kısıtlamaları nedeniyle ürün fiyatlarının baskı altında tutulması üreticilerimizi mağdur etmektedir.
Bu mağduriyetin doğal bir sonucu olarak, nohut ve özellikle de kırmızı mercimek üreticilerimiz, bu ürünleri üretmekten vazgeçebileceklerdir. Bu sektörde hepimizi bekleyen en büyük tehlike, üreticilerimizin bu ürünleri üretmekten vazgeçmeleridir” dedi.
“Üreticiyi memnun edecek fiyat seviyesi belirlenmeli”
Nohut ve kırmızı mercimekte arz güvenliğini sağlamanın en garantili ve sürdürülebilir yolun, üreticiyi memnun edecek bir fiyat seviyesinin oluşturulmasından geçtiğini kaydeden Özdemir, “İç piyasada arz fazlası vardır. Bu üretim sezonunda iyi bir rekolte beklendiğinden, arz fazlasının daha da artacağı açıktır. Sadece iç talebe dayanarak bu üretim fazlasının eritilmesi mümkün değildir. Bu sorunu çözebilmek için ihracatın açılması ve ihracat üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması gerekmektedir” dedi.
“İhracatın açılmasıyla fiyatlar yükselecek”
Kotaya bağlı ihracat ile sorunun çözülmesinin sağlıklı bir yöntem olmadığını iddia eden Özdemir, kotaya bağlı uygulamaların ihracatçılar arasında tekelleşmeye ve haksız rekabete yol açtığını, kotalı sistemin şeffaf olmaması nedeniyle sektörde büyük bir huzursuzluk yaşandığını ve kotalı ihracatın tekelleşmeye yol açması nedeniyle de az sayıdaki ihracatçı firmanın çok sayıdaki üretici karşısında ilave bir pazarlık gücü kazandığını söyledi.
Çözüm önerilerinin, her iki üründe de kısıtlama olmaksızın ihracatın açılması olduğu vurgusunu yapan Özdemir, “İhracatın açılması ile birlikte fiyatlar yükselmeye başlayacak ve üreticilerimiz açısından üretim yapmayı cazip hale getirecek seviyeye çıkabilecektir. Bu süreçte herhangi bir istenmeyen durumun oluşması veya oluşma ihtimalinin ortaya çıkması halinde, devletimizin yetkili birimleri gerekli tedbirleri alabilirler.
Netice olarak, arz fazlası bulunan ve bu sezon beklenen yüksek rekolte nedeniyle arz fazlasının artarak devam edeceği öngörülen nohut ve kırmızı mercimekte, yurtiçi fiyatlar sürdürülebilir üretime imkan verecek bir seviyeye çıkana kadar, ihracat üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yapılmazsa, üreticilerimiz nohut ve mercimek üretmekten vazgeçerek, başka ürünlere yöneleceklerdir. Önerilerimiz doğrultusunda gerekli önlemlerin aciliyetle alınmasını bekliyoruz” diye belirtti.
Sektörel Gündem
Servet Coşkun Deneyimi ve Garantisi ile “COSKUN-SUNHUNK”
41 yıllık tecrübesiyle sektöre önemli bir ivme kazandıran Servet Coşkun Vinç, ağır kaldırma ve kiralama hizmetlerinin yanı sıra güçlü makinelerle 2024 yılında sektördeki konumunu daha da güçlendirdi. Şirket, kiralama parkurunu sürekli geliştirerek makine parkuruna yeni ve modern ekipmanlar ekliyor.
1984 yılında Ümraniye Tepeüstü’nde kurulan Servet Coşkun Vinç, köklü geçmişiyle güvenilir bir vinç tedarikçisi olarak öne çıkıyor. Vinç kiralama hizmetleriyle başladığı yolculuğunda, bugün Türkiye, Avrupa ve Kuzey Afrika pazarlarına hizmet verecek şekilde kapsamını genişletmiş durumda.
Servet Coşkun Vinç, 2024 yılından itibaren Çin’in dünya çapında tanınan markası Sunhunk’un Türkiye temsilcisi olarak ürün yelpazesini genişletiyor. Şirket, “COSKUN-SUNHUNK” adıyla yeni bir marka ve şirket çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor.
Yönetim Kurulu Başkanı Servet Coşkun, sektöre giriş nedenlerini ve şirketin büyüme hikayesini anlattı:
“41yılı aşkın süredir sektörün içerisindeyiz. Kardeşim Sedat Coşkun ile birlikte, babamızın vefatının ardından firmamızı daha iyi bir konuma getirmek için büyük bir mücadele verdik. Almanya’da aldığımız eğitimler ve disiplinli bakış açısı, işletmemizin temel unsurlarından biri haline geldi. Bugün piyasada birçok projede tonajlı vinçler kullanılmaya başlandı. Biz de kiralama firması olarak makine alımlarında titiz davranmayı tercih ediyoruz.
Ziyareti Sunhunk yetkilileriyle bir araya geldik ve fabrikalarını, AR-GE çalışmalarını, üretim sahalarını ziyaret ettik. Kullanılan komponentler ve teknolojiye dayalı üretimleri bizi oldukça memnun etti. Firma olarak en çok önem verdiğimiz konu ise iş güvenliği; bu prensibimizden asla taviz vermedik. Sağlam ve güçlü makinelerle parkurumuzu sürekli yeniliyoruz.”
Sunhunk Katlanır Bomlu Vinçler
Servet Coşkun, projelerde kullanılmak üzere 120 ton ve 160 ton kapasiteli Sunhunk katlanır bomlu vinçlerini getirdiklerini ve bu vinçler için satış ve satış sonrası teknik hizmetleri de organize ettiklerini belirtti. Ayrıca bu makinelerin 55 metreye kadar dikey çalışma kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.
Coşkun, 2025 yılında 285 tonluk ve 830 ton/metre kapasiteli vinçlerin de Türkiye’ye getirileceğini belirterek, bu yeniliklerin sektör için büyük bir adım olduğunu vurguladı.
COSKUN-SUNHUNK ile Güçlü Gelecek
“Çin’de üretilen en kaliteli katlanır bomlu vinçler, Türkiye ve Avrupa pazarında önemli bir yer edinecek. COSKUN-SUNHUNK markamızla, sektördeki liderliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz,” dedi.
Sektörel Gündem
SİF İŞ Makinaları JCB ile Ortaklığın 50. Yılını Kutladı
Türkiye’nin önde gelen iş makinaları firmalarından SİF İş Makinaları, JCB ile 50 yıllık ortaklığını ve sektördeki 68. yılını Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen görkemli bir etkinlikle kutladı. Geceye, İngiltere Başkonsolosu Kenan Poelo, STFA Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Adnan Nas, SİF Yönetim Kurulu Başkanı Alp Taşkent, JCB Yönetim Kurulu Üyesi George Bamford, JCB CEO’su Graeme Macdonald, JCB yüksek düzey yöneticileri, SİF çalışanları, müşteriler ve basın mensupları katıldı.
İşbirliğinin 50. Yılına Vurgu
Açılış konuşmasını yapan STFA Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Nas, 50 yıllık bu ortaklığın özgün değerlere ve karşılıklı güvene dayandığını belirtti. Nas, şu ifadeleri kullandı: “SİF İŞ Makinaları olarak, Türkiye’de 50 yıldır JCB’nin distribütörü olmaktan gurur duyuyoruz. Bu ortaklık sayesinde, sektöre önemli katkılar sağladık ve sağlamaya devam ediyoruz. Müşterilerimize değer yaratma felsefesi, başarımızın temelini oluşturuyor.”
Etkinlikte bir video mesajla yer alan JCB Yönetim Kurulu Başkanı Lord Anthony Bamford, Türkiye pazarındaki zorlu şartlara rağmen SİF-JCB işbirliğinin büyümeye devam ettiğini belirtti ve şu sözlerle mesajını sonlandırdı: “Doğum günün kutlu olsun, nice başarılı yıllara SİF JCB!”
Müşteri Odaklı Hizmet Anlayışı
JCB CEO’su Graeme Macdonald ise etkinlikteki konuşmasında, SİF’in müşterilerine yakın olma stratejisiyle sektörde fark yarattığını vurguladı. Macdonald, “Kilometre taşları kutlanmalıdır. Elli yıllık başarı, her şirketin gurur duyacağı bir dönüm noktasıdır,” dedi.
SİF İŞ Makinaları Genel Müdürü Hayati Kösoğlu da, şu anda yurt geneline yayılmış 8 merkez ve toplamda 32 servisle müşterilere hizmet verdiklerini belirtti. Kösoğlu, JCB markasının Türkiye’de kazıcı-yükleyici ve teleskobik yükleyici segmentlerinde lider olduğunu söyledi.
Yenilik ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
1945’te kurulan JCB, dünyanın lider iş makinesi üreticilerinden biri olarak öne çıkıyor. Elektrikli ve hidrojenli makinalara yaptığı yatırımlarla sürdürülebilirliğe katkı sağlayan şirket, Guinness Rekorlar Kitabına giren en hızlı dizel motor gibi teknolojik başarılara imza attı.
SİF İŞ Makinaları da 68 yıllık deneyimiyle JCB’nin global gücüyle yerel pazar bilgilerini birleştirerek, önümüzdeki dönemde pazar payını artırmayı ve sektöre yön vermeyi hedefliyor.
Sektörel Gündem
Savuma Sanayisinin Milli Lastikleri TEKNOFEST’te Sergilendi
Türkiye’nin önde gelen lastik üreticilerinden Petlas, 2-6 Ekim tarihlerinde Adana’da düzenlenen TEKNOFEST’te Türkiye savunma sanayisine özel olarak ürettiği lastikleri görücüye çıktı. Festivalin bronz sponsorluğunu da üstlenen Petlas’ın Kamu İhale Satış Müdürü Ümit Berber, “Savunma araçlarımızın yerlileştirilmesi programı kapsamında milli hava araçları KAAN, KIZILELMA, AKINCI, TB2, TB3, HÜRJET, HÜRKUŞ ve GÖKBEY için ürettiğimiz lastiklerimizi TEKNOFEST’te sergiledik. Savunma araçlarımızın güçlendirilmesinde milli bir bilinçle ve hassasiyetle çalışıyoruz” dedi.
Milli teknolojinin geliştirilmesinde kritik rol oynayan birçok kuruluşun paydaşlığıyla düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, 2-6 Ekim tarihlerinde Adana’da yüzbinlerce ziyaretçiyle buluştu. Gökyüzünde görsel bir şölene imza atan hava gösterileri, simülasyon deneyim alanları, sergiler, gösteriler, konserler ve bilim atölyeleri ile teknoloji dolu bir dünyaya festival ev sahipliği yaptı. Son yıllarda dünya kamuoyunda da övgüyle bahsedilen Türkiye’nin milli askeri hava araçları KAAN, KIZILELMA, AKINCI, TB2, TB3, HÜRJET, HÜRKUŞ ve GÖKBEY için özel proje kapsamında yüzde 100 yerli Ar-Ge, teknoloji ve işgücü ile Petlas tarafından Türkiye’de üretilen lastikleri TEKNOFEST’te büyük beğeni topladı.
“Milli savunma sanayimizi sürekli geliştirmek zorundayız”
Türkiye’nin savunma sanayisinin millileştirilmesine yönelik üstlendikleri sorumluluğa değinen Petlas Kamu İhale Satış Müdürü Ümit Berber, “Dünyamızın ve bölgemizin son dönemde yaşadıklarına bakınca savunma sanayimizin milli olmasının önemi çok daha fazla belirginleşiyor. Milli Teknoloji Hamlesi için yola çıkmış, öncelikle Türk gençliğinde, toplumun diğer tüm fertlerinde ortak ideal ve heyecan ile bu ülkenin gücüne ve geleceğine olan inancın, artık büyük bir seferberlik ruhuna taşınmış olduğunu görüyoruz. Bu doğrultuda teknolojik ürünlerin ve gelişim süreçlerinin toplumla paylaşılması, toplumun bu sürecin öznesi haline getirilmesi ve bu farkındalığın yaratılması, yaygınlaştırılması için bizler de PETLAS olarak geçmişte olduğu gibi bugün de milli teknolojilerin geliştirilmesinde doğru yerde durmaya devam ediyoruz” dedi.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi