Takip Edin

Haber

Geleceğin iş dünyasında başarının anahtarı: Dijital dönüşüm

Türkiye’de bireylerin yüzde 30’u dijital beceriye sahipken AB ülkelerinde bu oran yüzde 54 düzeyinde. Rekabetçilik potansiyelinin gelişiminde dijital dönüşüm kritik öneme sahip. Eğitim, iletişim, kültür değişimi ve esneklik başarılı bir dönüşümün temel taşları arasında yer alıyor.

Yayınlanma tarihi

-

İş liderleri dijital dönüşüm sürecinde karşılaştıkları zorlukları aşmak için stratejik düşünmeliler. Eğitim, iletişim, kültür değişimi, esneklik, sürdürülebilirlik ve çalışan odaklılık gibi faktörler başarılı bir dönüşümün temel taşları. İş liderleri, bu zorlukları fırsata dönüştürerek işlerini geleceğe taşıyabilirler. Dijital dönüşüm, günümüz iş dünyasının en önemli konularından biri haline geldi.

Küresel iş liderleri, işlerini dijitalleştirmeyi ve yeni teknolojileri benimsemeyi öncelikli hale getiriyorlar. Dijitalleşmenin toplum genelinde yayılması, mevcut eşitsizlikleri gidermede önemli bir role sahip. Bu amaçla, dijital becerilerin toplum içinde mümkün olduğunca eşit bir şekilde yaygınlaştırılması kritik öneme sahip.

Bireylerin dijitalleşmenin sunduğu olumlu etkilerden faydalanabilmesi için öncelikle dijitalleşmeye ayak uydurabilme yeteneğine sahip olmaları gerekiyor. Ancak bu dönüşümün yönetimi ve uygulanması bazı zorlukları beraberinde getirebiliyor. İş liderleri, bu zorlukları anlayarak ve etkili çözümler üreterek bu süreci başarıyla yönetmeliler.

Bu süreçte karşılaşılan ilk zorluk, işgücünün beceri ve yeteneklerindeki değişim. Teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlemesi, birçok işin gerektirdiği becerilerin de değişmesine neden oluyor. İş liderleri, çalışanların gelecekte hangi becerilere ihtiyaç duyacaklarını anlamalı ve bu becerileri geliştirmek için eğitim fırsatları sunmalılar.

Dijital beceri geliştirmede temel zorluklar

PwC tarafından yayınlanan ‘Küresel İşgücü Umutları ve Korkuları Anketi dünya genelindeki işgücünün büyük bir bölümünün yeni beceriler öğrenmeye, yapay zekayı (AI) benimsemeye ve yeni zorluklarla başa çıkmaya istekli olduğunu açıkça gösteriyor.

PwC Global Başkanı Bob Moritz, 46 ülkede yaklaşık 54 bin çalışanın katılımıyla gerçekleştirilen anketin CEO’lar ve diğer C-suite liderlerinin karşı karşıya olduğu temel zorlukları önemli ölçüde vurguladığını ifade ediyor.

Ankete göre katılımcıların yüzde 36’sı işlerinde başarılı olmak için gereken becerilerin önümüzdeki beş yıl içinde önemli ölçüde değişeceğine güçlü veya orta derecede inanıyor. Yüzde 43’ü ise işlerinde gereken becerilerin nasıl değişeceği konusunda net bir fikre sahip değil. Bu durum, geleceğe hazır olamama riskini de beraberinde getiriyor.

Kurumsal dönüşümde teşvik yetersiz

Anket, işleri özel eğitim gerektirmeyen çalışanların beceri değişimi konusunda farkındalığının oldukça düşük olduğunu ve gelecekteki iş kayıplarına karşı daha savunmasız kalabileceklerini ifade ediyor.

Dijital dönüşüm sadece teknolojik bir değişim getirmiyor aynı zamanda işyeri kültüründe de değişiklikleri beraberinde getiriyor. İş liderlerinin inovasyonu ve risk üstlenmeyi teşvik eden, yeni fikirlere açık bir kültür oluşturmanın yollarını bulmaları gerekiyor. Bununla birlikte üst yönetimin değişimi liderlikle desteklemesi büyük önem taşıyor.

Bob Moritz, “Liderler, çalışanlarının enerjisinin ve fikirlerinin şirketin en iyi kaynağı olduğunu söyler. Ancak araştırmalarımız birçok şirketin çalışanlarına deneme yapmaları, fikirlerini paylaşmaları için gerekli ortamı sağlamadığını ve mevcut düzenin dışına çıkmaları için cesaretlendirmediğini gösteriyor” diyor. Özellikle kurumsal dönüşüm süreçlerinde çalışan katılımını teşvik etmeye yönelik atılan adımlar, CEO’ların düşündüğünden daha az.

Bu süreçte çalışan ihtiyaçlarının anlaşılması ve karşılanması da büyük önem taşıyor. . Vodafone tarafından hazırlanan Dijital Türkiye 2030 Raporu’na göre, yazılım geliştirme, bulut ve veri yönetimi, veri analizi ve yönetimi, yapay zeka ve siber güvenlik; teknoloji odaklı yeni işlerin ortaya çıktığı başlıca alanlar.

Bu alanlarda yer almak doğrudan ileri düzey mesleki dijital beceri gerektirse de daha temel düzeydeki beceriler de profesyonel hayatı doğrudan destekliyor. Temel düzeydeki dijital beceriler iş aramayı kolaylaştırıyor, zaman kullanımını iyileştiriyor, bilgiye ve eğitim olanaklarına erişimi kolaylaştırıyor. Ayrıca yeni beceri edinen bireyler iş ortamlarında daha güvende hissettiklerini belirtiyorlar.

AB 2030 hedeflerine ulaşmak kritik

Dijital Türkiye 2030 Raporu’na göre, Türkiye’de bireylerin yüzde 30’u dijital beceriye sahipken Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran yüzde 54 düzeyinde. Türkiye’nin rekabetçilik potansiyelinin gelişiminde dijital beceri düzeyini Avrupa Birliği hedeflerine taşımasının kritik öneme sahip olduğunun vurgulandığı Rapor’da, “Avrupa Birliği dijital beceriye sahip nüfus oranını 2030’a kadar yüzde 80’e çıkarmayı hedeflemektedir.

Avrupa Birliği’nin 2030’da hedeflediği düzeye yaklaşabilmek için, Türkiye’de bireylerin temel dijital becerilerinin artışında bir ivmelenme ihtiyacı olduğu açıktır” ifadesine yer veriliyor. Avrupa Birliği’nin 2030 hedefinin Türkiye tarafından yakalanabilmesi; dijital beceriye sahip nüfus oranının her yıl yüzde 12 yani 3,7 milyon kişi artması anlamına geliyor.

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy “Dijital beceriler vatandaşların günlük aktivitelerini kolaylaştırırken akademik olanakları iyileştirmede, kamu hizmetlerine ve iş olanaklarına erişmede de önemli rol oynuyor. Türkiye’de bireylerin yüzde 30’u en az temel düzeyde dijital beceriye sahipken AB’de bu oran yüzde 54. AB’nin 2030 yüzde 80 hedefine erişebilmemiz için 30 milyon kişinin temel dijital becerileri edinmesini sağlayacak bir hamleye ihtiyacımız var.

En az temel seviyede dijital beceriye sahip nüfus oranını önce yüzde 60, sonra yüzde 80’e yükseltmeyi hedeflemeliyiz. Ancak bu sayede internet üzerinden bilgiye ulaşma, e-ticaret, internet bankacılığı, iş olanakları yaratılması gibi alanlarda gelişme kaydedebilir ve ekonomiye olumlu katkı sağlayabiliriz” diyor.

En zayıf alan: Dijital içerik oluşturma

Türkiye’nin en geride olduğu iki alan yüzde 40 ile dijital içerik oluşturma ve yüzde 48 ile güvenlik becerileri olarak sıralanıyor.

Vodafone tarafından hazırlanan Dijital Türkiye 2030 Raporu’na göre, Türkiye’nin 2030’da yüzde 80 hedefini yakalaması için bu iki alanda önemli bir gelişime ihtiyaç var. Problem çözme becerileri ve bilgi/veri okuryazarlığı, Türkiye’nin daha yüksek beceriye sahip olduğu alanlar. İletişim ve iş birliği becerileriyse şimdiden 2030 hedefine uygun bir yaygınlığa sahip.

Türkiye’de temel üstü düzeyde beceriye sahip fertlerin oranı yüzde 9 düzeyindeyken Avrupa Birliği ortalaması yüzde 26 seviyesinde. Türkiye’de temel üstü düzeyde beceriye sahiplik oranının düşük kalmasına neden olan iki alan, basit düzeyde olduğu gibi dijital içerik oluşturma becerileri ve güvenlik becerileri olarak sıralanıyor.

Dijital içerik oluşturma becerilerinde fertlerin yalnızca yüzde 17’si, güvenlik becerilerindeyse yüzde 23’ü temel üstü düzeyde beceriye sahip. Temel üstü düzeydeki problem çözme becerilerineyse toplumun yüzde 34’ünün sahip olduğu görülüyor. Alt beceri alanları bir arada değerlendirdiğinde Türkiye’de fertlerin yalnızca yüzde 9’unun temel üstü düzeyde beceri sahibi olduğu ortaya çıkıyor. 2030’a doğru ilerlerken temel düzeyde beceriye sahip nüfusun Avrupa’da ve Türkiye’de istenilen seviyeye gelmesi, temel üstü düzeyin öncelik haline getirilmesine katkı sağlayabilir.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

BOLTAS Yatırımlarıyla Gelecek 50 Yılını İnşa Ediyor

Yayınlanma tarihi

-

Lojistik sektörünün yarım asırlık markası Boltas, yeni yatırım hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, belirledikleri stratejik plan dâhilinde geçtiğimiz 5 yıl içinde hızlandırdıkları  gelişim ve dönüşüm sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini belirtti. Çobanoğlu, doğru yatırım hamleleri ve Ar-Ge faaliyetleriyle perçinledikleri bu dönüşümün meyvelerini toplamaya başladıklarını söyleyerek, “Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, yurt içindeki ve yurt dışındaki şirketlerimizi holding çatısı altında birleştireceğiz.” dedi.

Lojistik sektöründe yarım asra dayanan tecrübesiyle entegre çözümler üreten Boltas, yenilikçi vizyonu ve kurumsallaşma hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, dönüşüm sürecinde attıkları her adımın, şirketi gelecek 50 yıla hazırlamayı amaçladığına dikkati çekti.

 

Daha güçlü bir yönetim kadrosu

Dönüşüm kapsamında Türkiye ve Avrupa’daki şirketlerinin tamamında yönetim kurulunun yanında güçlü icra kurulları oluşturduklarını vurgulayan Çobanoğlu, “Boltas’ta işleyiş tamamen profesyonel bir ekip ve kurumsal yaklaşıma sahip bir organizasyon anlayışı ile yönetiliyor.” dedi.

Halihazırda Almanya, İtalya, Romanya ve Fransa’da şirketleri bulunduğunu hatırlatan Çobanoğlu, kendilerini Avrupalı bir marka olarak gördüklerini ve Avrupa’daki bilinirliklerinin oldukça yüksek olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

Yarım asra dayanan markamızı gelecek 50 yıla hazırlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Dönüşüm’ sürecindeki en güçlü adımımızı atmaya hazırlanıyoruz. Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, tüm şirketleri holding çatısı altında birleştireceğiz. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı olarak koordinasyonunu bizzat üstlendiğim bu önemli süreçte Türkiye ve Avrupa’daki yapılanmalarımızın faaliyetlerini tek çatı altında toplayacağız. Böylece geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi daha görünür kılacağız ve kurumsal kültürümüzü nesiller boyu yaşatacağız.” 

 

“Piyasadaki daralmayı fırsata çevirdik” 

Ulaş Çobanoğlu, küresel piyasalardaki durgunluğun lojistik sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkati çekerek şunları söyledi: 

“Lojistik sektörü sıkıntılı bir yıl geçiriyor, sorunların gelecek yılın bir bölümünde de devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Ancak Boltas olarak zamanında gerçekleştirdiğimiz hamleler sayesinde, sektörde satışların azaldığı, nakit döngüsünde sıkıntıların yaşandığı dönemde nakit gücümüzü ve ödeme dengemizi korumaya odaklandık, yatırımlarımızı da bu doğrultuda sürdürmeyi başardık.

Boltas, 50 yıllık köklü bir çınar olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de piyasaya öncülük etmeye ve avantajlı lojistik çözümlerin güvenilir markası olmaya devam edecek.”

 

“Ro-Ro servisinde çeşitlilik piyasayı dengeleyecektir”

Türkiye-İtalya hattında servis vermeye başlayan yeni Ro-Ro operatörünün yatırımını olumlu bulduklarını değerlendiren Çobanoğlu,

Ro-Ro servisinde çeşitliliği savunuyoruz. İtalya taşımaları için yeni anlaşmalar ve yatırımlar gerçekleştirerek müşterilerimize ciddi maliyet avantajları sağlamaya başladık. Ambarlı – Trieste Ro-Ro servisi ve sağladığı avantajlar ihracatçımızı ve ithalatçımızı korurken piyasayı da dengeleyecektir.” şeklinde konuştu.

 

İtalya’daki gücünü pekiştirecek

Boltas’ın bir başka stratejik hedefi de uzun yıllardır domine ettikleri, kendi çalışanları, deposu ve ofisi ile hizmet verdiği İtalya’da daha da büyümek. Çobanoğlu, bu yılın başında İtalya’da gerçekleştirdikleri limana yakın bölgedeki yeni depo yatırımlarının, hem kendi aktarma operasyonlarını kolaylaştırdığını hem de İtalya’da depo ihtiyacı olan firmalara kolaylık sağladığını dile getirdi. İtalya’da 30 yıllık bir geçmişe sahip olduklarını hatırlatan Çobanoğlu, bu depoyu önümüzdeki iki yıl içerisinde tam kapasite ile kullanılır hale getirip ilave yeni depo yatırımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını da aktardı.

 

Orhanlı’da 50 bin metrekarelik lojistik imarlı arsa

Çobanoğlu, Orhanlı’da bulunan 50 bin metrekarelik arazilerini verimli şekilde değerlendireceklerini de dile getirerek, “Bu alanı, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun şekilde projelendirmek istiyoruz. Doğru zamanda atacağımız doğru adımlarla, bu arsada güneş enerjisi panelleri ile kendi enerjisini üreten, yağmur sularını tekrar kullanıma dönüştüren, çevre dostu, yeşil bir depo yatırımı gerçekleştirmek için planlamamızı sürdürüyoruz. Projeyi ilerletmek için uygun koşulların oluşmasını ve doğru zamanı bekliyoruz.” diye konuştu.

Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerinin de altını çizen Çobanoğlu, “Gerek operasyonel altyapı yatırımlarımızın gerekse güçlü Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Uzun yıllardır faaliyette olan Ar-Ge birimimizin belgelendirme sürecinin tamamlanması için gerekli başvuruları da yaptık.” açıklamasında bulundu.

 

DAF’tan 100 yeni araç alındı

Filo, insan kaynağı, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında sürekli gelişmeye devam ettiklerini söyleyen Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güçlü bir mali planlamayla filomuzu yeniliyoruz. Karbon ayak izimizi en alt seviyeye indirmeyi hedefliyoruz. Avrupa’daki diğer filolarımızda olduğu gibi Türkiye için de DAF yatırımı yapmaya karar verdik ve 100 araçlık bir anlaşma yaptık. İlk 50 aracın teslimatı ağustos ayında tamamlandı. Kalan 50 adedin teslimatı ise yıl sonuna kadar tamamlanacak. Ayrıca İtalya plakalı 20 aracımız bu ülkede çalışmaya başlayacak. Kendimizi ticaretin tekrar ivmeleneceği 2025 yılına hazırlıyoruz.”

Devamını oku

Haber

Berk Gönenç, Allison Transmission Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT) Satış Direktörü oldu

Yayınlanma tarihi

-

Allison Transmission, Berk Gönenç’in  Türkiye, Orta Doğu ve Bağımsız Devlerler Topluluğu Satış Direktörü olarak atandığını duyurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden mezun olan Berk Gönenç, İtalya, Milano’da Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine Milano’da alternatif enerji depolama sistemleri tasarımında Proje Mühendisi olarak başlayan Gönenç, Türkiye’de Pirelli Otomobil Lastikleri bünyesindeki satış ve pazarlama departmanlarında farklı görevlerini başarıyla tamamladı. Berk Gönenç, 2019 yılında Allison Transmission Türkiye ekibine katıldı. 

Allison Transmission’ın Türkiye’deki satış faaliyetlerini yönetirken yeni projeler geliştiren Gönenç, Allison ekibi, araç üreticileri, ticari araç kullanıcıları ve distribütör ile birlikte başarılı çalışmaları hayata geçirdi. Bu başarıları doğrultusunda Berk Gönenç, Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT, Bağımsız Devlerler Topluluğu) Satış Direktörü olarak atandı. Gönenç, yeni görevinde Türkiye, Ortadoğu ve BDT bölgelerinde pazar bazlı satış stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması yönünde bölgesel satış ve pazarlama ekiplerine liderlik edecek. Müşteri ilişkilerinin ve şirket büyüme programlarının geliştirilmesinden sorumlu olacak.

Devamını oku

Haber

Eski Brandalar, Çocuklar İçin Çanta Olacak

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Kadın Çalışma Grubu ve Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND), eğitim ve çevreye katkı sağlamak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. “Eski Brandalar Çocuklar İçin Okul Çantasına Dönüşüyor” projesiyle, kullanılmış kamyon ve TIR brandaları geri dönüştürülerek çanta haline getirilecek ve Anadolu’daki köy okullarındaki çocuklara dağıtılacak.

Devamını oku

Trend olan