Takip Edin

Sektörel Gündem

Uzlaşma oranı yüzde 51’e çekilirse dönüşüm hızlanır

Kentsel dönüşümün metrekareye sıkıştığına işaret eden KONUTDER Başkan Yardımcısı ve Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “Uzlaşma oranı yüze 51’e çekilirse kentsel dönüşüm hızlanır. Kentsel dönüşüm yasasını da güçlendirerek, deprem riski taşıyan bölgelerde vatandaşın tercihine bırakmayıp, risk analizleri yaparak dönüşümü hızlandırmalıyız” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Hamide HANGÜL

Gayrimenkul sektörü, son 3 yıldır hızla yükselen fiyatlar, artan barınma sorunu, maliyetler ve krediye erişim zorluğuyla zorlu bir dönemden geçiyor. Üstelik deprem kuşağındaki İstanbul’un depreme hazırlanması da kritik önemde. Riskli binaların yenilenmesi konusu da gözleri kentsel dönüşüme çeviriyor. Sektördeki gelişmeleri, kredi sorununu ve kentsel dönüşümü KONUTDER Başkan Yardımcısı ve GYODER Yönetim Kurulu Üyesi olan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı ile konuştuk.

Talebin 30 yıl bitme şansı yok

Türkiye’de genç nüfus, her yıl yaklaşık 800 bin ihtiyaç ve deprem gerçeğinin güvenli konut ihtiyacını artırdığına vurgu yapan Kabadayı, “Önümüzdeki belki 20- 30 yıl yeni konuta talebin bitme şansı yok. İstanbul’da riskli 650 bin konutun yenilenmesi gerekiyor. Bu, sadece konutla da bitmiyor alt yapının da depreme dayanıklı olması gerekli. O nedenle depreme dayanıklı şehirler inşa etmeliyiz” çağrısı yaptı.

Kanunu güçlendirmeliyiz

Riskli binaların yenilenmesi ve kentsel dönüşüm noktasında İstanbul’da şu anda çalışmaların yapıldığına işaret eden Kabadayı, “Yasayla çok hızlı bir şekilde, dönüşümü hızlandırmalıyız. Kanunu güçlendirerek, deprem riski olan bölgelerde artık vatandaşın tercihine bırakmayıp, deprem risk analizleri yaparak, haritaları oluşturarak, dönüşümü hızlandırmalıyız” dedi.

Kentsel dönüşümün önündeki en önemli engellerden birinin kimsenin yaşadığı yerden ayrılmak istememesi olduğuna işaret eden Kabadayı, “İnsanların çoğu, bulunduğu yerden gitmek istemiyor. O nedenle bizim, acil dönüşmesi gereken yerlerdeki vatandaşlarımızı, geçici rezerv alanlara geçmesini sağlayarak, dönüşüm tamamlandıktan, 1 yıl ya da 3 yıl sonra, geri sağlam binalarına gelmelerini sağlayacak bir model üzerinde çalışmalıyız” önerisinde bulundu.

Kentsel dönüşüm metrekarelere sıkıştı

Dönüşümle ilgili imar planlarının çözülmesi, uzlaşma süreçlerinin tamamlanması ve kentsel dönüşüm kanunundaki düzenlemelerin önemine dikkati çeken Kabadayı, “Mesela uzlaşma oranının yüzde 51’e çekilmesi, dönüşümün hızlanmasında önemli bir kriter olur. Maalesef kentsel dönüşümde süreçler, metrekareye sıkışmış durumda. ‘Kaç metre vereceksin’, ’80 mi, 91 metrekare mi’ diye 1-2 metrekare için pazarlık yapılıyor, halbuki hak sahipleri oluşacak değerin farkına varsalar, farklı bir noktaya gelecek” diye konuştu.

KKM’den gayrimenkule dönüş bekliyoruz

İlk konutunu alacaklara yüzde 1,2 faizli kredi kampanya sinyalini değerlendiren İnanç Kabadayı, bu tür kampanyaların hızla hayata geçmesinin çok önemli olduğuna işaret ederek, “Çünkü tüketici beklemeye başlıyor.

O nedenle hızla hayata geçmesi önemli” dedi. Sektörün, 2018-2019’lu yıllarda ‘bu konutları kim alacak’, ‘1 milyon stok’, ‘konut balonu patlayacak’ gibi eleştirilerine maruz kaldığına işaret eden Kabadayı, “Şu anda ne oldu? Konut yok. Sektördeki 30 yılımda şunu gördüm: Ortalama 6-7 yıllık dönemde gayrimenkul her zaman kendini toparlıyor.

Gayrimenkul, orta vadede yatırımcı için kazandıran ve tasarrufları koruyan en önemli yatırım aracı” diye konuştu. Kur Korumalı Mevduattaki (KKM) çözülmeyle yatırımcının gayrimenkule de geleceğini söyleyen İnanç Kabadayı, “Şu anda arzın üzerinde talebin yoğun baskısı var” ifadelerini kullandı.

BDDK kararı ilk ev için fırsat

BDDK’nın yeni düzenlemesinin ilk evini alacaklar için bir fırsat olduğunu söyleyen Kabadayı, ancak yatırım amaçlı ikinci, üçüncü evini alacaklar için artan maliyete işaret ederek, “Bu oranın gözden geçirilmesi gerekiyor.

Konut kredili satışlara negatif baskı oluşturur” dedi. Konut sektöründe yıl sonu satış beklentilerini de dile getiren Kabadayı, “Yılı 1 milyon 100 bin, 1 milyon 200 bin gibi kapatabiliriz. Bunun yaklaşık 300 bini birinci el konut olur. Bu durum, sektörün yeni konut üretimini engelliyor” değerlendirmesi yaptı.

KONUTDER’de Başkan Yardımcısı olarak görevinin, kentsel dönüşüm strateji planını hazırlamak olduğunu dile getiren Kabadayı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akademisyenlerle çalışma yapıyoruz. Tespitleri yaptık. Önümüzdeki dönemde 3 aylık bir çalışma periyodu belirledik. Kentsel dönüşüm strateji planını kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz. Bulguları yaptık. Yine, kentsel dönüşümde sahadaki problemler nedir? Bununla ilgili bir çalıştay planımız var.”

Konuta 25 milyar TL yatırım

Ege Yapı’nın yatırım planlarına da değinen İnanç Kabadayı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına yakışır şekilde 7 projede 7 milyar liralık yatırım değeri açıkladık. Bu projeler bittiğinde 25 milyar lirayı aşan bir değer oluşacak. Bu yatırımın ilk projesini İzmir Urla’da ‘Kekliktepe’ ile başlattık. İnşaat faaliyetleri başlayan ve ön talep aldığımız projemiz 1 milyar 100 milyon lira yatırım değerine sahip. Yine İzmir’de, yatırım potansiyeli yüksek Yağcılar bölgesinde 2 milyar 500 milyon lira yatırımla 435 villa inşa edeceğiz.

Alsancak, Dikili’de de projelerimiz olacak. İstanbul’da da yatırımlarımız var. Çekmeköy’de OrmanYaka projemizin inşaatı başladı, şu anda ön talep aşamasındayız. Şile’de otel ve villa konseptli projemizde hazırlıklar yoğun şekilde sürüyor. Ispartakule’de ModernYaka projemizde 525 adet konut inşa ediyoruz. Burada teslimleri 2024 yılı içerisinde yapmayı hedefliyoruz. Yine bu bölgede 2 bin konutluk bir projenin daha, hazırlıkları yetişirse 2023’ün son aylarında yatırımcılarının beğenisine sunacağız.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

Yayınlanma tarihi

-

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.

Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.

Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.

İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu

Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.

Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.

Devamını oku

Trend olan