Haber
SAVUNMA SANAYİ MARKALARIMIZ DAMGASINI VURACAK

Türkiye’nin ikinci yüzyılında en stratejik alanlardan birisi savunma sanayii, en önemli projelerinden birisi de yerli ve milli ALTAY tankı olacak.
Türkiye’nin tankla ilk tanışması 1928 yılında Fransa’dan satın alınan Renault FT-17 ile oldu. Birkaç yıl sonra Sovyetler Birliği’nden alman tanklarda envantere girince 1934 yılında ilk muharip tank birliği Lüleburgaz’da kuruldu Ardından yabancı ülkelerden satın almalar daha da hızlandı. ABD’den İngiltere ve Fransa’ya kadar tank alımları devam etti. Ancak verilen tank ve malzemelerin önemli bölümü kullanılmış, harp görmüş malzemelerdi.
GÖZ BEBEĞİ ASELSAN DEVREDE
ASELSAN, ALTAY Seri Üretim Projesi kapsamında üretilecek tanklara; Atış Kontrol Sistemi, ElektrikliTopve KuleTakat Sistemi, Komuta Kontrol Muhabere ve Bilgi Sistemi, Sürücü Görüş Sistemi. Lazer Uyarı Sistemi, Uzaktan Komutalı Silah Sistemi, Muharebe Sahası Tanıma ve Tanıtma Sistemi, Yakın Mesafe Gözetleme Sistemi, AKKOR Aktif Koruma Sistemi ve gömülü eğitim simülatörü ile bu ürünlere yönelik kullanıcı/bakım eğitimlerinin verilmesine yönelik araçlar sağlıyor.
SİZ BU TANKLARI KULLANAMAZSINIZ
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker’in şu sözleri aslında Türkiye’nin tank serüvenini ve milli tank yolculuğunu ateşleyen motivasyonu oldu: “Almanya’da görevliyken Leopar II tanklarını almaya karar verildi. Yine ABD ambargosu var o zamanlar. Ambargo dediğiniz zaman sadece 1974 sonrası falan değil, her zaman var başımızda. Leopar II istedik ve içimde hâlâ bir yaradır; karşımızdaki Alman, “Siz Leopar Il’yi kullanabilecek teknik güce sahip bir ülke değilsiniz ki” dedi. Bilahare yeniden Leopar I’lerin imalatına döndüler. Seri imalat olarak bize de 70 küsur tane sattılar…”
YAZILIMLARI DA MİLLİ
ASELSAN, dünya üzerinde bir tankı donatabilecek tüm elektronikleri bünyesinde üretebilen tek fiıma konumuna geldi. Tüm ürünlerin mekanik, elektronik, optik ve yazılımları ASELSAN’ın geliştirmesi sayesinde tüm birînler arasındaki haberleşme en etkin şekilde sağlanıyor, ûmeğin Tank Lazer Uyan Sistemi tarafından algılanan bir tehdidin bilşsi aynı anda Atış Kontrol Sistemi, Uzaktan Komutalı Siah Sistemi. Komuta Kontrol Sistemi, Aktif Korama Sistemine iletilebiliyor. Bu sayede kullana ana silah veya uzaktan komutalı silahını teh«ft doğrultusuna yönlendirip tedbir alabiliyor. Kullana, aynı zamanda bu bilgiyi Komuta Kontrol Sistemi araabğıyla diğer destek unsurlarına da iletebiliyor. ASELSAN’ın yazılımları geliştirmesi sayesinde kullanıcıdan gelecek ilave talepler kolaylıkla alt sistemlere uygulanabiliyor.
SADECE İKİ ÜLKEDE VAR
Bunlar, tanka yaklaşan anti taıık roket veya füzeyi tespit ve takip görevini yürüten radar, tespit ve takip bilgilerini tüm sistemi yöneten merkezi yönetim bilgisayarı, imha noktasına karşı tedbir mühimmatını çok yüksek hızla yönlendiren mühimmat atıcısı ve üzerinde yüksek hassasiyette çalışan radar bulunan fiziksel imha mühimmatı gibi ana bileşenlerden oluşuyor. AKKOR Sisteminin geliştirme çalışmalarında binden fazla atış gerçekleştirildi. Bunun sonucunda sistem, yüksek başarım seviyesine getirildi. Son yirmi sene içinde onlarca firma ve ülke Aktif Koruma Sistemini geliştirme çalışmaları başlatırken, Türkiye’nin dışında sadece iki ülke envantere girebilecek bir sistem geliştirdi.
TSK’NIN GÜCÜNE’ GUC KATACAK
Seri üretimden çıkan tankların teslim edilmesiyle ikinci yüzyılımızda Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacak. Soğuk Savaş doktriniyle üretilmiş hantal tankların yerini hareketve vuruş kabiliyeti yüksek aktifpasif koruma sistemleriyle donatılmış modern bir tanka kavuşacak. Ayrıca daha şimdiden talipleri olan ALTAY’lar Türk savunma sanayinin önemli ihracat kalemlerinden birisine dönüşecek.
ROKETSAN ZIRHLAYACAK
ALTAY’ınreaktifvekompozit zırh sistemleri Roketsan imzasını taşıyor. Roketsan’ın zırh sistemleri konusunda uzun yıllara dayanan bir teoiibesi bulunurken dünyada bu alandaki rakiplerine göre en büyük avantajı, zırhlı aradara karsı füze sistemleri geliştirirken aynı zamanda zıriı sistemleri de geliştirebilmesinden geliyor. Bu sayede hızlı ve etkin çözümler oluşturabilen firma ayn zamanda inovasyona verdiği önemle de ALTAY projesi için yüksek teknolojili malzemelerle daha etkili ve daha hafif zırh sistemleri gefistiımeyi basardı.
PLATFORMDA EĞİTİLECEK
Ayrıca ASELSAN’ın geliştirdiği sistemlerde Gömülü Eğitim Yeteneği de yer alıyor. Gömülü eğitim; gerçek sistem üzerinde sistem birimleri kullanılarak alınan eğitimi ifade ediyor. Bu sayede gerçek sistem kullanıcısı, tankın operasyonel olarak kullanılmadığı zamanlarda farklı senaryolar işleterek yetkinliklerini geliştirebiliyor. Gömülü eğitim yeteneği ile milli muharebe tankımız ALTAY’da görev yapan personel, kullandığı platformda eğitilecek.
AKKOR AKTİF KORUMA SİSTEMİ
ALTAY Tankının en ayırt edici özelliklerinden biri, beka kabiliyetini cok önemli seviyede arttıran AKKOR Aktif Korama Sistemine sahip olması, üstelik AKKOR, bu yeteneği, düşük ağırlık maliyetiyle sağlıyor. Bu sayede tankın mobilitesini de maksimize ediliyor. Beka kabiliyetinin en üst seviyeye çıkarmanın yanında tankların durumsal farkındalık yeteneğinde de önemli kazanımlar sağlanıyor. Tehdidi tespit sonrasında bir saniyenin altında sürede etkisiz hale getiren AKKOR Sistemi, dört bileşenden oluşuyor.
SENARYOLARA GORE GUNCELLENECEK
BALTAY Tankı Zırh Sistemi, Roketsan mühendislerince güncel tehditlere karşı geliştirilmiş yeni nesil hibrit bir zırh sistemi olarak öne çıkıyor. Sistem içeriğinde bulunan ileri teknoloji zırh malzemeleri ve gelişmiş alt sistemler sayesinde yüksek seviyede koruma, minimum ağırlık ve hacim ile sağlanıyor. Zırh Sistemi, minimize edilmiş kenar köşe etkileri ve optimize edilmiş yerleşim sayesinde mürettebat bölmesi ve kritik altı sistemler için yüksek başarımda koruma sağlarken, aynı zamanda rakiplerine göre arttırılmış çoklu vuruş dayammına da sahip. Sistemin sahip olduğu açık mimari, yeni gelişebilecek tehdit senaryolarına göre giincellenme olanağma da imkân tanıyor. Türkiye ikinci yüzyıla dev projelerle giriyor. Cumhuriyetin 100 yılını geride bırakan ve ‘Türkiye yüzyılı’ sloganıyla ikinci yüzyıla güçlü adımlarla yelken açan Türkiye, savunma sanayiinde kısa sürede adeta asırlık mesafe kat etti. Türkiye’nin 2. yüzyılına girdiğimiz dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve güvenlik güderi yerli ve milli imkânlarla geliştirilen piyade tüfeğiyle daha da güçlendi.
GÜVENİLİR PRATİK
Türk mühendis ve isçileri tarafından tasarlanıp üretilen ve “G-3 gibi etkili, kalaşnikof gibi güvenilir, M-16 gibi pratik” olarak tanımlanan Milli Piyade Tüfeği MPT-76’nın seri üretimine 2016 yılında M KEK Kırıkkale Silah Fabrikası’nda başlandı. İlk ağırlığı4,2 kilogram olan silahın ağırlığı yapılan çalışmalarla 3 kilo750grama kadar indirildi. Silahın etkili menzili 600 metre, dakikadaki atım sayısı 700 mermi ve merminin ilk hızı saniyede800 metre. Teleskopikdipciğe sahip silahın, namlu boyu 406 milimetre. 12 kademeli ayarlanabilir dipçik tam acık konumdayken silah bin milimetre uzunluğa çıkabiliyor. Çatal ayağı aynı zamanda el tutamağı vazifesi de görüyor. Üzerindeki pikatini raya, gece görüş dürbünü gibi her türlü cihaz takılabiliyor. Silahın kendisi 200 parçadan meydana gelirken, aksesuarları ile 413 parçadan oluşuyor.
Haber
İSDER 10. Olağan Genel Kurul Toplantısı Gerçekleştirildi

Serkan Karataş, Güven Tazeleyerek Yeniden Başkan Seçildi.
İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER), 10. Olağan Genel Kurul toplantısını 17 Nisan 2025 tarihinde İSDER Dernek Merkezi’nde gerçekleştirmiştir. Sektör temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantı, hem mevcut faaliyetlerin değerlendirildiği hem de yeni dönem stratejilerinin belirlendiği verimli bir organizasyon olmuştur.
Genel Kurul’un hemen ardından yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, 2025–2026 dönemi Yönetim Kurulu Başkanlığına, geçmiş dönemlerdeki başarılı yönetimiyle takdir toplayan Sayın Serkan Karataş oy birliğiyle yeniden seçilmiştir.
Yeni Üyelere Sertifikaları Takdim Edildi
İSDER ailesine 2025 yılı itibarıyla katılan Bozkurt Endüstri, FKK Global, Seder Makina ve Temesist firmalarının temsilcilerine, üyelik sertifikaları törenle takdim edilmiştir. Bu yeni katılımlar, derneğin sektördeki kapsayıcılığını ve temsil gücünü daha da artırmıştır.
Güçlenen Üye Yapısıyla Daha Etkili Temsil
2023-2024 dönemlerinde aramıza katılan Bozkurt Endüstri, Esan Akü, FKK Global, Seder Makina, Temesist ve Tisan Endüstri firmalarıyla birlikte, İSDER’in sektörel temsil kabiliyeti önemli ölçüde genişlemiştir. Derneğimiz, her geçen gün büyüyen yapısıyla üyelerinin ortak sesi olmaya ve sektörde sürdürülebilir gelişimi desteklemeye devam etmektedir.
Teşekkür ve Yeni Dönem Vurgusu
Genel Kurul toplantısına katılım sağlayarak derneğimize destek veren tüm kıymetli üyelerimize teşekkür ederiz. Yeni dönemde de sektörümüzün gelişimi ve üyelerimizin ortak menfaatleri doğrultusunda çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.
Haber
TKU MAGAZİN TV CANLI YAYINLARIMIZ SON HIZLA DEVAM EDİYOR..

https://www.youtube.com/channel/UClYt5ATMYLQUmiNvl-_QPFwZİN TV
Ağır Kaldırma Taşıma ,Proje Lojistik ,Vinçli Taşıma ,Yükleme Depolama lojistik sektörüne 18 yıllık deneyimle Net Medya olarak çıkardığımız (Taşıma Kaldırma Üniteleri Magazin ) TKU Magazin Dijital E-Dergi ve YouTube kanalımız ile sektörün sorunlarını ,yenilikçi hareketlerini ,marka bilinirliğini Firmalarınızın yatırmalarını sektörde yarattığı katma değerini ,sektörün sorunlarını ele alıyor yılların verdiği tecrübe ile masaya yatırıp konuşuyoruz.
Karaca Vinç Nakliyat İstif ve İş Makinaları Kiralama Genel Müdürü Ahmet Toktay ile Bugün
Bügün 15.03.2025 (Cumartesi Saat :11:00 11:30 Son dönemde Firması için oluşturdukları Yenilikçi Sistemi, Makine Parkuruna yaptığı yatırımları ,Satış Sonrası Hizmetleri ,Sektörü ve Sorunlarını Konuşacağız. Sorularınızı watsap hattımız:0532 263 01 34 sorabilirsiniz.
Haber
Enerjisa Üretim’den Türkiye’de Bir İlk, Ovacık RES Uçtan Uca Kadınlara Emanet!

Enerji sektöründe fırsat eşitliğini sağlamak ve kadın istihdamını artırmak için harekete geçen Enerjisa Üretim, Dünya Kadınlar Günü’nde sektöre rol model olan bir dönüşümü kutluyor. REDKA (Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadınlar) programıyla kadın mühendis ve teknisyenleri sektöre kazandırırken, Türkiye’nin ilk tamamen kadın ekibiyle yönetilen rüzgar santrali Ovacık RES, kadınların enerjideki gücünü ortaya koyarak sektörde köklü bir değişimin simgesi olmaya devam ediyor.
Türkiye’de bir ilk, tamamı kadın çalışanlardan oluşan Ovacık RES
Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Üretim’in enerji santrallerinden Ovacık RES, yalnızca enerji üretmekle kalmıyor, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da sektörde eşitliğin rüzgarını estiriyor. Avrupa’nın tek seferdeki en büyük rüzgar yatırımlarından biri olan 1.000 MW’lık YEKA RES-2 projesinin bir parçası olan Ovacık RES, Türkiye’de ve yakın coğrafyada bir ilk olarak uçtan uca tamamen kadınlar tarafından yönetilen ilk rüzgar santrali olarak tarihe geçti. Teknik bakımından işletme yönetimine, hatta güvenliğe kadar tüm roller kadınlar tarafından üstleniliyor.
REDKA programıyla yetişen kadın mühendis ve teknisyenler, bugün Ovacık RES’te sahada aktif rol alarak enerji sektöründe dönüşüme öncülük ediyor. Enerjisa Üretim’in yerel kalkınmaya verdiği destekle, sadece kadın profesyoneller değil, bölge halkından kadınlar da sektöre kazandırılıyor. REDKA programı sayesinde kadınlar, türbinlerin bakım ve işletmesinde görev alarak rüzgarın gücünü yöneten isimler haline geliyor.
Kadınların enerjideki gücü sınır tanımıyor
Enerji sektöründe kadın istihdamına yön veren REDKA programı, mühendis ve teknisyenleri yenilenebilir enerji alanında uzmanlaştırarak sahada aktif rol almalarını sağlıyor. Rüzgar enerjisi teknolojileri, bakım-onarım süreçleri ve operasyonel yönetim gibi kritik alanlarda verilen eğitimlerle kadınlar, teoriyi pratiğe dönüştürerek sektörde güçlü bir yer ediniyor.
Enerjisa Üretim, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) doğrultusundaki taahhütleriyle kadınların enerji dönüşümündeki gücünü artırmaya devam ediyor. REDKA ile kadınlar sadece sektöre adım atmıyor, dönüşümün öncüsü oluyor.
Kadınların enerjisiyle geleceğe yön veriyoruz
Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yaptığı açıklamada, kadınların sektördeki varlığının artırılmasının sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak şunları söyledi;
“Enerji sektörü sadece teknik uzmanlıkla değil, kapsayıcılık ve çeşitlilikle büyür. Ovacık Rüzgar Enerji Santrali ve REDKA programıyla kadınların yenilenebilir enerjide daha fazla yer almasını sağlamak için yola çıktık ve artık biliyoruz ki bu, yalnızca bir sosyal sorumluluk değil, sektörün geleceğini güçlendiren bir gereklilik. Uzun yıllardır erkek egemen bir alan olarak görülen enerji sektöründe büyük bir dönüşüm başlattık. Ovacık RES, Türkiye’de ve yakın coğrafyada bir ilk olarak uçtan uca tamamen kadınlar tarafından yönetilen bir santral. Teknik bakımından işletme yönetimine, güvenliğe kadar tüm roller kadınlar tarafından üstleniliyor. Bu sadece bir istihdam hamlesi değil, bir dönüşüm hareketi. Çünkü biliyoruz ki eşitlik vaadi, gerçek eşitliği sağlamak için somut adımlar atmayı gerektirir. Enerji sektöründeki kadın istihdam oranlarının düşük olduğunu biliyoruz ve bu düzeni değiştirmek için somut adımlar atıyoruz. İki yıl önce başlattığımız ‘Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadınlar’ programı ile mühendis ve teknisyen kadınları sektöre kazandırdık, bugün Ovacık RES tamamen REDKA’lara emanet. Yenilenebilir enerji alanında kadın istihdam oranını %60’a çıkarmayı hedefliyoruz ve bu hedefe ulaşana kadar durmayacağız. 8 Mart’ı sadece çiçek verilen bir gün olarak değil, kadınların potansiyellerini ortaya çıkaran ve hak ettikleri yerlere gelmelerini sağlayan fırsatlarla taçlandırmamız gerektiğine inanıyoruz. Enerjisa Üretim olarak biz bu değişimin öncüsü olmaya kararlıyız. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor ve enerji sektöründe daha fazla kadını görmek için çalışmaya devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum” dedi.
Enerjisa Üretim Ovacık Santrali İşletme Mühendisi Saadet Çekemoğlu, kendisinin de buraya yüksek hayaller kurarak geldiğini söyleyerek;
“Enerji sektörü zorlu koşullara sahip olabilir, ancak biz kadınlar her sahada, her sektörde en iyisini başarabiliriz. Ovacık RES, Türkiye’nin ilk ve tek tamamen kadınlardan oluşan santrali. Burada çalışmak benim için büyük bir gurur. 54,6 MW kurulu güce sahip 13 türbinimiz, her biri 4,2 MW üretim kapasitesine sahip ve kulelerimiz 110 metre yüksekliğinde. Bu projede yer almak, hayallerimin peşinden koşmanın ve cesaretin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Kadınlar olarak hayal etmekten ve cesaret etmekten asla vazgeçmemeliyiz” dedi.
Manisa’da doğup büyüdüğünü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi elektrik programından mezun olduğunu belirten Ovacık Santralinin İşletme Teknisyeni Zelihanur Güler ise;
“Üniversiteye kadar enerji sektörünü erkeklere özgü bir alan olarak görüyordum. Ancak Ovacık RES’in kadınlar tarafından işletileceğini duyduğumda, ‘Ben neden yapamayayım?’ dedim ve bu yolculuğa adım attım. REDKA programı sayesinde rüzgar türbinlerinin çalışma prensiplerinden yüksek gerilimde çalışmaya kadar kapsamlı teknik eğitimler aldım ve sahada uygulama fırsatı buldum. İlk başta yüksek kuleleri görmek beni korkutmuştu, ancak eğitimlerle bu korkumu yendim ve artık bu işi tutkuyla yapıyorum. Ailem ve arkadaşlarım hep yanımda oldu, onların desteğiyle cesaretimi artırdım. Bugün bu sektörde çalışan bir kadın olarak, şunu söylemek istiyorum: ‘Bu işin kadını erkeği yok. Hayallerinizin peşinden gidin, cesaretinizden asla vazgeçmeyin” dedi.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi