Haber
Milli uçak motorunun ilk dönen parçaları ortaya çıktı
Türkiye’nin en güçlü milli havacılık motor ailesi TEITF6000/TEI-TF10000’in üretilen ilk dönen parçaları TEKNOFEST Ankara’da vitrine çıktı.

TEI Genel Müdürü Mahmut Akşit, AA muhabirine, TF6000 ve TF10000 motor ailesinin ilk tasarım döngüsünü tamamladıklarını ve ilk prototip motorun imalatına başladıklarını söyledi. İnsansız hava aracı ve helikopter motorlarını başardıklarını, geriye uçak motorlarının kaldığını belirtti.
Akşit, uçak motorlarında küçük ölçekli TJ300 gibi versiyonları çalıştırıp rekorlar kırdıklarına işaret ederek, TF-6000-TF10000 serisinin ise gerçek anlamda uçak motoru ihtiyacını karşılayacağını bildirdi. Türkiye’nin, bu motorlar çalıştığında, uçak motoru teknolojisini de kazandığını bütün dünyaya göstereceğini vurgulayan Akşit, motorların dünyada da ciddi ilgi gördüğünü bildirdi.
Yılsonuna yetişecek
TF-6000 serisinin ANKA-3 gibi ses altı ama radar görünmezliği, ısı izi az olan uçuşlar için ideal olduğu bilgisini veren Akşit, şunları kaydetti: “TF-6000’in çiftiyle eğitim uçağı yapmak isteyen müşteriler var yurt dışından. TF10000 serisi daha çok süpersonik hızlara da cevap verecek.
Bu da Bayraktar KIZILELMA gibi uçakları süpersonik hızlara uçurabilecek bir motor. Bunun 2 tanesi HÜRJET’e ihtiyacı olan gücü rahatlıkla verebilecek yetenekte. Aynı zamanda gemilerde elektrik üretimi, doğal gaz kompresörü gibi rollerde kullanılabilecek. Bu bayağı büyük bir motor.
Teknoloji olarak bunu başardığımızda artık savaş uçağı motoru teknolojisini de Türkiye’ye kazandırmış olduğumuzu herkes görecek. Yani yolun sonuna geldik. İHA motorları tamam, helikopter motorları tamam, savaş uçağı motoru da tamam da çalıştırıp göstermemiz gerekiyor. İmalatımızın en zor kısmı bitti. İnşallah kalan kısmını da yıl sonuna kadar bitirip motor sesini duymayı bekliyoruz.”
İlk görevi mayın temizleme
STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ tarafından geliştirilen insansız su altı otonom aracın ilk görevi mayın tespiti ve imhası olacak. STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, IDEF’23’te duyurdukları insansız su altı otonom aracının çok hızlı ilerlediğini söyledi.
Bu yılsonu veya gelecek sene başında prototipin tamamen ortaya çıkacağını belirten Güleryüz, İlk aşamada hedefimiz aslında mayın tespit ve imhasında kullanabileceğimiz bir insansız otonom su altı araç geliştirebilmek. En geç 2024 başından sonra prototipimiz hazır hale gelecek diye bekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin ilk küçük boyutlu milli denizaltı projesi STM500′ hakkında da konuşan Güleryüz, “Ülkemizin gurur duyacağı bu proje, ‘milli denizaltı’ konusundaki ilk adımımız olacak. Adım adım o konuda da ülkemiz dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelecek” diye konuştu.
TARQAN, depo verimliliğini yüzde 400’e çıkarıyor
Teknoloji odaklı lojistik şirketi OPLOG’un yerli üretim olan lojistik robotu TARQAN, TEKNOFEST’te tanıtıldı. ARGE’ye cirolarının yüzde 30’unu ayırdıklarının altını çizen OPLOG Kurucusu ve Genel Müdürü Halit Develioğlu, lojistik ve fulfillment (sipariş karşılama) sektöründe kendi robotik teknolojisini yaratan ilk şirket olduklarını ve ayrıca operasyonel verimliliği artırmaya yarayan depo içi yazılımlarını da kendilerinin geliştirdiğini belirtti. Günümüzde yapay zeka ve robot teknolojilerinin ön plana çıktığı sektörde, Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji kabiliyetini dünyaya tanıtmakta önemli rol üstlenen TARQAN, tüm teknolojilerle entegre çalışarak depo içi verimliliğini yüzde 400’e kadar çıkarıyor.
Haber
Risk Yönetimi ve İnsan Hayatı: Kartalkaya’dan Çıkartılan Dersler

Geçtiğimiz ay Bolu Kartalkaya’da meydana gelen trajik yangın, 78 kişinin hayatını kaybetmesine ve 51 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu elim olay, yangın güvenliği ve risk yönetimi konularındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, eğer bu tesis kurumsal bir sahiplik altında olsaydı, bu felaket önlenebilir miydi?
Bu sorunun yanıtını ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) risk yönetimi, HSSEQ (Sağlık, Güvenlik, Çevre ve Kalite) rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirelim.
ESG ve Risk Yönetimi
ESG prensipleri; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kapsamda, otelde yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekirdi. Diğer yandan, bu sistemlerin her an etkin bir şekilde çalışabilir durumda olduğundan emin olunması, insan hayatını koruma noktasında kritik bir önlem olarak öne çıkabilirdi.
HSSEQ Rehberleri: Standartların Önemi
HSSEQ rehberleri, bir tesisin sağlık, güvenlik, çevre ve kalite standartlarını belirleyen kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu rehberlere uygun olarak; yangın merdivenlerinin yönetmeliklere uygunluğu, alarm ve duman algılama sistemlerinin düzenli bakımı gibi önlemler sıkı bir şekilde denetlenebilirdi. Benzer şekilde, otel personeline yangın ve diğer acil durum senaryoları konusunda düzenli eğitimler verilerek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmaları sağlanabilirdi.
Kurumsal Yönetim ve Bağımsız Denetim
Kurumsal sahiplik, yangın güvenliği önlemlerinin yalnızca işletme sahibinin inisiyatifine bırakılmasını engeller. Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, bu önlemler bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak denetlenerek, tesisin güvenlik standartlarına uyumu garanti altına alınabilirdi. Bu tür denetimler, sadece uyumluluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel risklerin erken tespit edilmesine de olanak tanır.
Yetki Çatışmaları ve Hükümet Denetimlerinin Eksikliği
Türkiye’deki yangın güvenliği yönetmelikleri, teoride kapsamlı bir çerçeve sunsa da uygulama ve denetim süreçlerinde eksikliklerle karşılaşılmaktadır. Kurumsal sahiplik altında, bağımsız denetim süreçleri devreye girerek, hükümet denetimlerine olan bağımlılık azaltılabilirdi. Bu sayede, bölgesel ve ulusal otoriteler arasındaki yetki çatışmaları minimize edilebilir, daha etkin bir risk yönetimi sürecinin önü açılabilirdi.
Profesyonel Risk Yönetimi
Profesyonel risk yönetimi, yalnızca bilgi veya motivasyon eksikliği olan durumlarda değil, önleyici tedbirlerin sistematik bir şekilde hayata geçirilmesinde de hayati bir rol oynar. Kurumsal sahiplik ile birleştirildiğinde, bu sistem yangın güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve olası felaketlerin önüne geçerek insan hayatını koruyabilir.
ESG Uyumlu Projelerin Finansmanı ve Müşteri Avantajları
ESG uyumlu projeler, yalnızca sürdürülebilirlik hedefleri açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da avantajlar sunar. Yeşil finansman seçenekleri ve vergi teşvikleri, bu tür projelerin maliyetlerini düşürürken, çevreye duyarlı müşteriler tarafından daha fazla tercih edilmesini sağlar. Bu da ESG uyumlu projelerin uzun vadede daha yüksek kira primleri, düşük boşluk oranları ve artan müşteri sadakati ile sonuçlanabileceği anlamına gelir.
Ders Almak ve Geleceği Şekillendirmek
Bolu Grand Kartal Otelindeki yangın, kurumsal sahiplik ve önleyici tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer ESG risk yönetimi, HSSEQ rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı, bu felaketin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Unutmayalım ki insan hayatını koruma sorumluluğu, ancak güçlü yönetim anlayışı ve sistematik denetim süreçleriyle yerine getirilebilir.
Haber
Hastalık Ve Yürek Yakan Günler

Günlerdir düşen haberler insan sağlığı üzerinde etkisi çok farklı. Kartepe /Suadiye mahallesinde işlenen korkunç vahşeti, dün 03:27 çıkan Bolu Kartalkaya’da çıkan yangını düşündüm, gözüme uyku girmediği gibi 21.Ekim .2024 geçirdiğim kaza üzerinden gecen tamamı 90 gün. İnanılmaz bir gündem özellikle yalnızca Kocaeli’ne bakıldığında durmak bilmeyen haber akışı.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Hollanda’ya baktığımızda inanın Kocaeli kadar gündemi yok.
Belki nüfusa olarak az olabilir, Almanya ile karşılaştıralım aynı nüfusa yakınız böyle bir gündem olmadığını görüyoruz.
Türkiye’nin, ulusal ve yerel gündemi olan haber akışına baktığımızda, siyaset, cinayet, polis ,asayiş ve genel olarak gündem çok hızlı aktığını görüyoruz. Belki de Dünya gündemi olarak ilk sıralardayız. Diğer bir günden olan Ekonomi gündemi ise ayrı başlık.
Vahşice İşlenen Cinayet Kan Dondurdu
İki gün öce yaşadığımız Kartepe Suadiye mahallesinde esnaflık yapan İ.T un vahşice katledilmesi, ölüm bu kadar canice olur mu? Bu cinayeti işleyenlerin ruh hallerini anlamak ne mümkün, bu vahşiler ile yaşadığımız gerçeğini düşünmek bile zor geliyor insana. (cinayetin işlendiği kişinin üzerinde yapılan vahşilik anlatmak istemiyorum)
Hastalık ve Geçen 90 gün
Dediğim gibi, geçirdiğim kazanın üzerinden 90 gün geçti. Bir lansman sırasında hiç olur mu dediğimiz servis kanalına düşmem başlayan sağlık durumum çok daha iyiye gidiyor. Sağ ayağımın pert olması ve Kocaeli Şehir Hastanesinde ameliyatımı gerçekleştiren Ortopedi tramovoji bölümü Op.Dr. Öğretim görevlisi Ümit GÖK Hocamız ve ekibine ne kadar tessekkür etsem az.
Ameliyat oluşum tramva ile 10 gün hastane sonrasında sağ ayağıma basmadan sol ayağımla hala daha özel ve tüm işlerimi yapıyor olmam büyük bir irade gücü. Devam eden hayatım içinde günlük iş planımı az da olsa gerçekleştiriyor olmam benim için büyük gelişme. Hayat işte ile başladığım süreci, nefes alacak ömrüm olduğunu düşünmek bile düşündürücü.
90 günlük süreç içinde geçirdiğim kazayı duyup gelenlere, soranlara, arayanlara mesaj yollayanlara teşekkür ederim. Bu kaza sonucunda her daim yanımda olan dostlarıma minnettarım. Bazen sakin geçen ruh halim ile kazayı düşündüğümde o hissi düşünmekten çok, müzik dinlemeyi yeğliyorum. Müzik ruhun gıdası derler çok doğru.
Yürek yakan Gün
Dün 21.Ocak.2025 Bolu Kartalkaya’da dağ turizm bölgesinde, çoğunlukla birçok ailenin yarı yıl tatili nedeniyle çocukları geçirmek adına yoğun olan bölge içinde bulunan G.Y Konaklama otelinde geçirmek adına gittikleri otelde 03:27 sıralarında çıkan yangın etrafı ahşap olan otelin hızlıca yangına teslim olmasını neden oldu. Bolu’dan çıkan itfaiyenim zirveye ulaşması normal şartlarda 45 dk olması nedeniyle yangın ve alevlerle boğuşan vatandaşlarımızın çoğu kurtulamadı. Yangında vefat eden 76 ya yakın vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Yaralılar dan birçoğunun ciddiyetini koruyor.
Haber
STILL ARSER “Geleceğin Liderleri” Programına Başarıyla Tamamlandı

STILL ARSER, 2024 yılı eğitim planı çerçevesinde başlattığı “Geleceğin Liderleri” gelişim programını 6 Aralık’ta gerçekleştirilen kapanış sunumlarıyla tamamladı.
6 modülden oluşan program, katılımcılara liderlik esnekliği kazandırmayı ve yönetici bakış açısını geliştirmeyi hedefledi. STILL ARSER yönetim ekibinin de katılımıyla gerçekleşen sunumlarda, katılımcılar elde ettikleri kazanımları ve gelecekte odaklanacakları bireysel gelişim hedeflerini paylaştı.
STILL ARSER, program boyunca gösterdikleri çaba ve katkılar nedeniyle tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi