Haber
Mercedes-Benz Türk, Deprem Bölgesine Destek Çalışmalarını Sürdürüyor

Ülkemizi derinden sarsan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölge halkının yaralarını sarmak için tüm çalışanları, bayi ve yetkili servis ağıyla birlikte seferber olan Mercedes-Benz Türk; sosyal yaşamın devamlılığı, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve desteklerin sürekliliği için çalışmaya devam ediyor.
Mercedes-Benz Türk, depremin ilk gününden bu yana dayanışmanın gücüyle bölgenin ve bölge halkının yanında olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda; Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, Mercedes-Benz Türk Genel Sekreter, Hukuk ve Uygunluk Direktörü Gamze Gökçen Pilevne, Kamu ile İlişkiler Müdürü Selen Altan ve Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel, Hatay’ın Antakya ilçesindeki İSO Yaşam Kenti’ni ve Adana’daki Çocuk İyilik Merkezi’ni ziyaret ettiler.
Deprem bölgesine yapılan yardımların ve desteklerin uzun vadeli olması gerektiğini vurgulayan Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; “Depremlerin acısını ve üzüntüsünü hala derinden yaşıyoruz. Depremin ilk zamanlarında çok zorlu bir süreçten geçtik. Ancak bundan sonrası için hepimize çok daha büyük görevler düşüyor. Bölge halkının yanında olmak, onların geleceğe umutla bakmasını sağlamak, her şeyden önce insanlık vazifemiz.” dedi.
Depremden etkilenen bölge halkına destek olmak için Mercedes-Benz Türk çalışanlarının katılımıyla kısa, orta ve uzun vadeli eylem planlarını uygulamayı sürdürdüklerini belirten Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, sözlerine şöyle devam etti; “Depremlerin hemen ardından tüm çalışanlarımız, bayilerimiz ve yetkili servislerimizle adeta bir seferberlik başlattık. Halen faaliyette olan destek fonumuzu kurduk. Büyük bir birlik ve beraberlik örneği gösteren, gece gündüz yardım için çalışan tüm Mercedes-Benz Türk çalışanlarına ve tüm paydaşlarımıza yeniden en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”
“Depremzede Aileler ile Bir Aradayız”
İSO Yaşam Kenti’ndeki ailelerle bir araya gelmeyi ve ihtiyaçları anlık olarak takip etmeyi önemsediklerini belirten Süer Sülün; “İstanbul Sanayi Odası’nın öncülüğünde kurulan İSO Yaşam Kenti, depremzede ailelerin kalıcı konutlara geçmeden önce bir nebze olsun yaşamlarını kolaylaştırmak adına önemli bir rol üstleniyor. Biz de desteklerimizle, sosyal hayatın devamlılığını sağlamaya yardımcı oluyoruz.
Bölgede desteklerin sürekliliğini sağlamak büyük önem taşıyor. Periyodik olarak gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerle, ihtiyaçların takibini yapıyor ve gereksinimlere daha çabuk yanıt veriyoruz. Aynı zamanda tüm Mercedes-Benz Türk ailesinin onların yanında olacağı mesajını paylaşıyoruz.” dedi.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, depremden etkilenen çocukların tekrar yaşama sarılmaları için sağlanacak her türlü desteğin çok önemli olduğunun altını çizdi. Sülün, sözlerine şöyle devam etti; “Deprem sonrasında en çok zarar görenlerin başında çocuklar geliyor. Bu nedenle çocuklarımızın yeniden normal yaşamlarına dönmelerini sağlayacak her adımın büyük bir önemi var. Çocukların eğitimlerinin devamlılığı son derece önemli. Bu kapsamda öğrencilerimizin eğitimlerine yardımcı olmak için gerekli donanım desteğini sağlıyoruz. Bunun yanı sıra keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar da oluşturmaya çalışıyoruz.
Bölge ziyaretimiz kapsamında depremde uzuvlarını kaybetmiş, 21 yaşına kadar olan çocuklara ve gençlere en ileri teknoloji ile ortopedik ve psikolojik destek sağlayan Çocuk İyilik Merkezi’ni de ziyaret ettik. Hem çocuklarımızı görmek hem de merkezin ihtiyaçlarını ilk elden öğrenmek istedik. Bölgeyi ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun soluklu bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak ülkemizin yüksek dayanışma gücüyle bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Mercedes-Benz Türk olarak, depremden etkilenen bölge halkının yanında olmayı sürdüreceğiz.”
Haber
Risk Yönetimi ve İnsan Hayatı: Kartalkaya’dan Çıkartılan Dersler

Geçtiğimiz ay Bolu Kartalkaya’da meydana gelen trajik yangın, 78 kişinin hayatını kaybetmesine ve 51 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu elim olay, yangın güvenliği ve risk yönetimi konularındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, eğer bu tesis kurumsal bir sahiplik altında olsaydı, bu felaket önlenebilir miydi?
Bu sorunun yanıtını ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) risk yönetimi, HSSEQ (Sağlık, Güvenlik, Çevre ve Kalite) rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirelim.
ESG ve Risk Yönetimi
ESG prensipleri; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kapsamda, otelde yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekirdi. Diğer yandan, bu sistemlerin her an etkin bir şekilde çalışabilir durumda olduğundan emin olunması, insan hayatını koruma noktasında kritik bir önlem olarak öne çıkabilirdi.
HSSEQ Rehberleri: Standartların Önemi
HSSEQ rehberleri, bir tesisin sağlık, güvenlik, çevre ve kalite standartlarını belirleyen kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu rehberlere uygun olarak; yangın merdivenlerinin yönetmeliklere uygunluğu, alarm ve duman algılama sistemlerinin düzenli bakımı gibi önlemler sıkı bir şekilde denetlenebilirdi. Benzer şekilde, otel personeline yangın ve diğer acil durum senaryoları konusunda düzenli eğitimler verilerek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmaları sağlanabilirdi.
Kurumsal Yönetim ve Bağımsız Denetim
Kurumsal sahiplik, yangın güvenliği önlemlerinin yalnızca işletme sahibinin inisiyatifine bırakılmasını engeller. Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, bu önlemler bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak denetlenerek, tesisin güvenlik standartlarına uyumu garanti altına alınabilirdi. Bu tür denetimler, sadece uyumluluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel risklerin erken tespit edilmesine de olanak tanır.
Yetki Çatışmaları ve Hükümet Denetimlerinin Eksikliği
Türkiye’deki yangın güvenliği yönetmelikleri, teoride kapsamlı bir çerçeve sunsa da uygulama ve denetim süreçlerinde eksikliklerle karşılaşılmaktadır. Kurumsal sahiplik altında, bağımsız denetim süreçleri devreye girerek, hükümet denetimlerine olan bağımlılık azaltılabilirdi. Bu sayede, bölgesel ve ulusal otoriteler arasındaki yetki çatışmaları minimize edilebilir, daha etkin bir risk yönetimi sürecinin önü açılabilirdi.
Profesyonel Risk Yönetimi
Profesyonel risk yönetimi, yalnızca bilgi veya motivasyon eksikliği olan durumlarda değil, önleyici tedbirlerin sistematik bir şekilde hayata geçirilmesinde de hayati bir rol oynar. Kurumsal sahiplik ile birleştirildiğinde, bu sistem yangın güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve olası felaketlerin önüne geçerek insan hayatını koruyabilir.
ESG Uyumlu Projelerin Finansmanı ve Müşteri Avantajları
ESG uyumlu projeler, yalnızca sürdürülebilirlik hedefleri açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da avantajlar sunar. Yeşil finansman seçenekleri ve vergi teşvikleri, bu tür projelerin maliyetlerini düşürürken, çevreye duyarlı müşteriler tarafından daha fazla tercih edilmesini sağlar. Bu da ESG uyumlu projelerin uzun vadede daha yüksek kira primleri, düşük boşluk oranları ve artan müşteri sadakati ile sonuçlanabileceği anlamına gelir.
Ders Almak ve Geleceği Şekillendirmek
Bolu Grand Kartal Otelindeki yangın, kurumsal sahiplik ve önleyici tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer ESG risk yönetimi, HSSEQ rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı, bu felaketin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Unutmayalım ki insan hayatını koruma sorumluluğu, ancak güçlü yönetim anlayışı ve sistematik denetim süreçleriyle yerine getirilebilir.
Haber
Hastalık Ve Yürek Yakan Günler

Günlerdir düşen haberler insan sağlığı üzerinde etkisi çok farklı. Kartepe /Suadiye mahallesinde işlenen korkunç vahşeti, dün 03:27 çıkan Bolu Kartalkaya’da çıkan yangını düşündüm, gözüme uyku girmediği gibi 21.Ekim .2024 geçirdiğim kaza üzerinden gecen tamamı 90 gün. İnanılmaz bir gündem özellikle yalnızca Kocaeli’ne bakıldığında durmak bilmeyen haber akışı.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Hollanda’ya baktığımızda inanın Kocaeli kadar gündemi yok.
Belki nüfusa olarak az olabilir, Almanya ile karşılaştıralım aynı nüfusa yakınız böyle bir gündem olmadığını görüyoruz.
Türkiye’nin, ulusal ve yerel gündemi olan haber akışına baktığımızda, siyaset, cinayet, polis ,asayiş ve genel olarak gündem çok hızlı aktığını görüyoruz. Belki de Dünya gündemi olarak ilk sıralardayız. Diğer bir günden olan Ekonomi gündemi ise ayrı başlık.
Vahşice İşlenen Cinayet Kan Dondurdu
İki gün öce yaşadığımız Kartepe Suadiye mahallesinde esnaflık yapan İ.T un vahşice katledilmesi, ölüm bu kadar canice olur mu? Bu cinayeti işleyenlerin ruh hallerini anlamak ne mümkün, bu vahşiler ile yaşadığımız gerçeğini düşünmek bile zor geliyor insana. (cinayetin işlendiği kişinin üzerinde yapılan vahşilik anlatmak istemiyorum)
Hastalık ve Geçen 90 gün
Dediğim gibi, geçirdiğim kazanın üzerinden 90 gün geçti. Bir lansman sırasında hiç olur mu dediğimiz servis kanalına düşmem başlayan sağlık durumum çok daha iyiye gidiyor. Sağ ayağımın pert olması ve Kocaeli Şehir Hastanesinde ameliyatımı gerçekleştiren Ortopedi tramovoji bölümü Op.Dr. Öğretim görevlisi Ümit GÖK Hocamız ve ekibine ne kadar tessekkür etsem az.
Ameliyat oluşum tramva ile 10 gün hastane sonrasında sağ ayağıma basmadan sol ayağımla hala daha özel ve tüm işlerimi yapıyor olmam büyük bir irade gücü. Devam eden hayatım içinde günlük iş planımı az da olsa gerçekleştiriyor olmam benim için büyük gelişme. Hayat işte ile başladığım süreci, nefes alacak ömrüm olduğunu düşünmek bile düşündürücü.
90 günlük süreç içinde geçirdiğim kazayı duyup gelenlere, soranlara, arayanlara mesaj yollayanlara teşekkür ederim. Bu kaza sonucunda her daim yanımda olan dostlarıma minnettarım. Bazen sakin geçen ruh halim ile kazayı düşündüğümde o hissi düşünmekten çok, müzik dinlemeyi yeğliyorum. Müzik ruhun gıdası derler çok doğru.
Yürek yakan Gün
Dün 21.Ocak.2025 Bolu Kartalkaya’da dağ turizm bölgesinde, çoğunlukla birçok ailenin yarı yıl tatili nedeniyle çocukları geçirmek adına yoğun olan bölge içinde bulunan G.Y Konaklama otelinde geçirmek adına gittikleri otelde 03:27 sıralarında çıkan yangın etrafı ahşap olan otelin hızlıca yangına teslim olmasını neden oldu. Bolu’dan çıkan itfaiyenim zirveye ulaşması normal şartlarda 45 dk olması nedeniyle yangın ve alevlerle boğuşan vatandaşlarımızın çoğu kurtulamadı. Yangında vefat eden 76 ya yakın vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Yaralılar dan birçoğunun ciddiyetini koruyor.
Haber
STILL ARSER “Geleceğin Liderleri” Programına Başarıyla Tamamlandı

STILL ARSER, 2024 yılı eğitim planı çerçevesinde başlattığı “Geleceğin Liderleri” gelişim programını 6 Aralık’ta gerçekleştirilen kapanış sunumlarıyla tamamladı.
6 modülden oluşan program, katılımcılara liderlik esnekliği kazandırmayı ve yönetici bakış açısını geliştirmeyi hedefledi. STILL ARSER yönetim ekibinin de katılımıyla gerçekleşen sunumlarda, katılımcılar elde ettikleri kazanımları ve gelecekte odaklanacakları bireysel gelişim hedeflerini paylaştı.
STILL ARSER, program boyunca gösterdikleri çaba ve katkılar nedeniyle tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi