Takip Edin

Haber

Makine endüstrisinde yerli üretim çok önemi

Yayınlanma tarihi

-

Makine endüstrisi, bir ülkenin ekonomik büyümesi, istihdam yaratılması ve ulusal güvenliği açısından kritik bir sektördür. Yerli üretimin bu sektördeki rolü, ülkenin genel kalkınmasında büyük bir etkiye sahiptir. Tibet Makina, 1970 yılında İzmir’de kurulan bir yerel Türk firmasıdır. Kuruluşunun ardından ilk yıllarda otomotiv, toprak ve deri sektörlerine yedek parça üretimi yaparak Türkiye’nin yerel ekonomisine katkı sağlamıştır. Bu, Tibet Makina’nın yerel sanayiye başlangıçta nasıl destek verdiğinin bir örneğidir.

80’li yıllar

Daha sonra, 80’li yıllarda Türkiye ‘de ilk ekskavatör üretiminin başlamasıyla, şirket taleplere yanıt vererek kule dönüş dişlileri üretimine başlamıştır. Bu, Türkiye’nin inşaat sektöründeki yerel taleplere yönelik üretiminin bir parçası olarak görülebilir. 1990 yılında Tibet Makina, üretim ve yatırımlarını ağır makine sanayine odaklama kararı almış ve bu doğrultuda Menemen tesislerinin temellerini atmıştır. Bu karar, Türkiye’nin yerel ağır makine sanayiinin gelişimine katkı sağlamıştır. Tibet Makina’dan yerel ekonominin çeşitli alanlarına katkı Bugiin Tibet Makina, iş makineleri, lunapark makineleri, şişeleme dolum tesisleri, demir çelik sanayi, vinç sanayi, savunma sanayi, rüzgâr türbinleri gibi farklı sektörlere hizmet vermektedir. Bu, şirketin yerel ekonominin çeşitli alanlarına katkı sağladığının bir göstergesidir. Makine Endüstrisinde yerli üretimin neden bu kadar önemli olduğu birkaç başlıkta inceleyelim: Ekonomik büyüme ve bağımsızlık Makine endüstrisinde yerli üretimin önemi, bir ülkenin ekonomik bağımsızlığını artırmasından kaynaklanır.

Yerli üretim

Yerli üretim, dışa bağımlılığı azaltır ve dış ticaret dengesini düzeltebilir. İç pazarda üretilen makinelerin kullanılması, ülkenin kendi kaynaklarını daha iyi değerlendirmesini sağlar. Bu, ithalat faturasını azaltır ve ulusal ekonomiyi güçlendirir. İstihdam olanakları ve sosyal kalkınma Yerli üretim, istihdam olanaklarını artırır ve toplumsal kalkınmayı teşvik eder. Makine endüstrisindeki büyüme, yeni ış fırsatları yaratır ve işsizlik sorununu hafifletir. İşgücü piyasasındaki istikrar, toplumun ekonomik refahını artırır. Teknolojik ilerleme ve rekabet gücü Yerli üretim, teknolojik ilerlemeyi teşvik eder ve rekabet gücünü artırır. Yerli üretim yapan şirketler, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine daha fazla yatırım yapabilirler. Bu, daha yenilikçi ürünlerin ve teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağlar. Sonuç olarak, ülke daha rekabetçi hale gelir ve uluslararası pazarda daha fazla etki yaratır. Sonuç olarak, makine endüstrisinde yerli üretim ulusal ekonomik bağımsızlık, istihdam olanakları ve teknolojik ilerleme için kritik bir rol oynar. İstatistikler, yerli üretimin bu sektördeki hayati önemini desteklemektedir. Ülkeler, yerli üretimi teşvik ederek ekonomik büyümeyi ve güvenliği artırabilirler. Makine endüstrisinin büyümesi, yerli üretimin desteklenmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenle, makine endüstrisinde yerli üretimin teşvik edilmesi ve desteklenmesi, bir ülkenin ekonomik büyümesi ve güvenliği için hayati bir öneme sahiptir.

TKU MAGAZİN

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Türk Ytong’a Lojistiğe Katkı Ödülü

Yayınlanma tarihi

-

Türk Ytong, bu yıl 15.’si düzenlenen “Atlas Lojistik Ödülleri” yarışmasında Lojistiğe Katkı Ödülü’nü kazandı.  Farklı kategorilerde toplam 31 ödülün sahibini bulduğu törende  Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar’a ödülü FİATA Başkanı ve Atlas Lojistik Ödülleri Jüri Üyesi Turgut Erkeskin verdi.

 

Aysberg Basın Yayın tarafından organize edilen, jürisinde UND, UTİKAD, AND, TÜRKLİM, DTD gibi lojistik meslek derneklerinin başkanları, ulusal ve sektörel basın kuruluşlarının yöneticileri bulunan Atlas Lojistik Ödülleri 2024 yarışmasının ödül töreni 21 Kasım 2024 Perşembe günü EKO MMI Fuarcılık sponsorluğunda ve Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 103 seçkin adayın yarıştığı organizasyonda 25 firma ve lojistik sektör yöneticisi ödüllerine kavuştu.

 

Ödül töreninde ayrıca üretim, iç ve dış ticaret faaliyetleri ile taşımacılık ve lojistik endüstrisine yarattığı iş potansiyeli sayesinde katkıda bulunan 5 firmaya da, lojistik sektörünün teşekkürü olarak ‘Lojistiğe Katkı Ödülü’ verildi. Bu yıl dokuzuncu kez verilen Lojistiğe Katkı Ödülü ‘ne Türk Ytong’un yanı sıra  Eczacıbaşı Vitra, İnoksan, Orka Holding değer görüldü.

 

Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, ödül töreni kapsamında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türk Ytong olarak Türkiye’de 61. yılımızı kutluyoruz. Türkiye’nin ilk gazbeton üreticisi ve en köklü sanayi şirketlerinden biri konumunda yer alıyoruz. Türkiye’de gazbeton sektörünün temellerini atan, ürüne adını veren bir şirketiz. Depreme dayanıklı ve çevre dostu yapılaşma, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik uzman olduğumuz, öncelik verdiğimiz konular. Ülkemizde modern, sağlıklı ve güvenli konutlar inşa edilmesine öncülük eden bir markayız.  İstanbul, Kocaeli, Bilecik, Antalya, Tekirdağ’daki 5 fabrikamızda ürettiğimiz  ürünlerimiz Türkiye geneline yayılan bayilerimize ve inşaat alanlarına ulaşıyor. Yılda yaklaşık 40 bin araçlık, 1 milyon tonu aşan lojistik potansiyelimiz var. Tedarikten üretime ve sonrasında lojistiğe kadar her aşama büyük bir titizlik ve özen içerisinde çalışıyor ve yaptıklarımızla sektörümüze örnek oluyoruz. Bu kapsamda aldığımız Lojistiğe Katkı Ödülü’de bizim için çok değerli.

 

1965’ten bu yana Türkiye’de Ytong ile inşa edilen konutlardaki ısı yalıtımından elde edilen enerji tasarrufu, 10 milyar doları aşan döviz tasarrufu sağladık. Ürünlerimize “Çevre Etiketi” (EPD) aldık ve bu konuda da  bir ilki gerçekleştirdik.  Türkiye’de sektör bağımsız EPD belgesi alan ilk markayız. Ytong olarak her zaman sürdürülebilir yapılaşmaya önem verdik. Ürünlerimizi ve üretim teknolojimizi çevreye zarar vermeyecek şekilde geliştirmeye özen gösterdik. Şimdi sizlerden aldığımız Lojistiğe Katkı Ödülü’de, kaliteye, özene ve çağdaşlığı verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak sektörümüze de örnek olacağı için mutluluk duyuyorum.”

Devamını oku

Haber

ARCLOG, Renault Trucks ile 10 yıllık iş birliğini 100 yeni araçla güçlendiriyor

Yayınlanma tarihi

-

ARCLOG Lojistik, Renault Trucks ile 10 yılı aşkın süredir devam eden iş birliğini, 100 adet yeni Renault Trucks T 480 çekici teslimatıyla pekiştirdi. 

Kurulduğu 2014 yılından bu yana Renault Trucks araçları kullanan ARCLOG Lojistik, yeni yatırımı ile filosunu yenilemeye ve güçlendirmeye devam ediyor. 100 adet Renault Trucks T 480 çekici alımıyla ARCLOG, sürdürülebilir iş birliklerinde kararlılığını gösteriyor.

ARCLOG Lojistik’in yeni araçları Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Arabacı ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çelik’e Renault Trucks Uluslararası Araç Satış Direktörü Jean-Bapdiste Mutel ve Renault Trucks Türkiye Başkanı Sebastien Delepine tarafından teslim edildi. Törene ayrıca Renault Trucks Ticari Direktörü Özgür Fırat, Filo Müşterilerinden Sorumlu Ülke Müdürü Cihan Kayan, Koçaslanlar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan ve Genel Müdürü Mesut Süzer katıldılar.

ARCLOG Lojistik’in 10 Yıllık Başarılı Yolu ve Yeni Yatırımları

ARCLOG filosunun Renault Trucks ile marka değişim sürecinin devam ettiğini belirten ARCLOG Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Arabacı, şirketin büyüme hedefleri ve filosunu güçlendirme yolundaki kararlılığını vurguladı. Arabacı; “ARCLOG, son 5 yıldır düzenli olarak yüzde 20-25 oranında büyüme kaydediyor. İstanbul’da ikinci şubemizi ve Edirne’de yeni şubemizi hizmete sunduk. Yüzde 40 otomotiv, yüzde 10 gıda, yüzde 10 makine sanayi olmak üzere farklı sektörlere hizmet veriyoruz. Son dönemde profil, alüminyum ve kimya sektörlerinde de iş hacimlerimizi artırdık. Avrupa’daki taşımacılık faaliyetlerimizde ise Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan ve Slovakya hatlarına ciddi yatırımlar yaparak organizasyonumuzu genişlettik. Bu doğrultuda araç parkımızı yine Renault Trucks çekiciler ile güçlendirmeyi tercih ettik” dedi.

Renault Trucks Türkiye Başkanı Sebastien Delepine ise teslimat sırasında yaptığı açıklamada; “Sürdürülebilir büyüme hedefleri ve başarılı yatırımları ile ARCLOG, sektördeki örnek teşkil ediyor. Devam eden istikrarlı iş birliğimiz sayesinde ARCLOG’un gelecekteki başarılarının bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Her zaman organizasyonunu ve hizmetlerini geliştiren ARCLOG Lojistik’in gelişmiş araçlarımız kadar satış sonrası hizmetlerimiz ile yanlarında olup çözüm ortaklığımızın sürdürülebilirliğini destekliyoruz. Koçaslanlar Otomotiv’e de bu süreçteki eşsiz katkılarından dolayı teşekkür ederiz” şeklinde açıkladı.

Yakıt Tasarrufunda Fark Yaratıyor

Fahrettin Arabacı, Renault Trucks’ın yakıt tüketiminde gösterdiği tasarrufun artık sektörde kabul görmüş bir gerçek olduğunu belirtti; “Filomuzda kullandığımız Renault Trucks T 480 çekicilerimizi, aynı konfigürasyonlara sahip farklı araçlarımız ile kıyasladığımızda yakıt tüketimi farkını görüyoruz. Renault Trucks çekicilerimiz ile en az 2 puanlık tasarruf sağlıyoruz. Tabi ki bu araç tercihimizin arkasındaki önemli nedenlerden biri.”

Renault Trucks Excellence Paketi ile Verimlilik Artışı

ARCLOG, araçlarının bakımını Renault Trucks’ın Excellence Bakım Sözleşmesi ile yaparak operasyonlarının kesintiye uğramamasını sağlıyor. Bu bakım paketi, ön görülmeyen bakım-onarım risklerini azaltarak maliyet ve zaman tasarrufu sunuyor. Arabacı; “Araç alımlarımızda her zaman Excellence paketini tercih ediyoruz. Böylece düzenli planlamalar ile araçları kullandığımız sürece iş gücü, maliyet ve zaman tasarrufu sağlıyoruz. Öte yandan özmal filomuzu düzenli olarak yeniliyoruz. Filomuzda araç yaşımızı neredeyse 2 yıla düşürdük. Araçlarımız genç olsa da ikinci el değerlerini korumaya özen gösteriyoruz. Bu anlamda Renault Trucks satış sonrası hizmetlerinin ve Koçaslanlar Otomotiv’in de büyük desteğini alıyoruz” diye belirtiyor.

ARCLOG, Renault Trucks’ın sunduğu toplam çözümler kapsamında araç alımlarında Renault Trucks Finansal Hizmetler’in (RTFS) avantajlarından faydalanıyor. Aynı çatı altında sunulan finansman paketleriyle filo yatırım süreçlerini hem pratik hem de hızlı şekilde çözümlüyor.

Devamını oku

Haber

Bakan Bayraktar: “2035 RES GES Yatırım Hedefimiz 80 Milyar Dolar”

Yayınlanma tarihi

-

T.C.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar “yenilenebilir enerji ve enerji dönüşümü 2035 yol haritası”nı açıklamak üzere özel sektör temsilcileri, ilgili STK’lar, uluslararası şirketlerin yöneticileri, bürokratlar ve basın mensupları ile İstanbul Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Rüzgar enerjisi adına TÜREB (Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği) Başkanı İbrahim Erden ve Yönetim Kurulu’nun katılım gösterdiği toplantıda 2035 yılı RES-GES kurulu güç hedefi 120.000 MW, 80 milyar dolar yatırım açıklandı…

 

Bakan Bayraktar, toplantıda 11 yılı kapsayan dönemde Türkiye’nin enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji vizyonunu paylaştı. Her yıl en az 2.000 MW YEKA, denizüstü RES 5.000 MW, uluslararası projeler, mevcut santraller için hibrit kapasite, aynı bağlantı noktasında şebekeye enerji vermeksizin öz tüketim kapasitesi stratejileri ile 2035 yılı hedefi olan 120.000 MW güç hedefine ulaşılacağını açıkladı.

Yenilenebilir enerji güç oranı 2015 yılında 31.610 MW iken 2024 yılında 67.400 MW. Bunun 12.400 MW RES oluşturuyor. Bunlara ek olarak 2024’de; SivasEdirne ve Kırklareli başta olmak üzere toplamda yaklaşık 1.200 MW kapasiteli projelerin yapılacağı açıklandı. Yenilenebilir enerji stratejisini şekillendirecek üç ana hedefin ise; arz güvenliği, enerji bağımsızlığı ve 2053 sıfır net hedefi olduğunu, bunları takip eden 3 temel unsurun reform süreçleri, kaynak çeşitliliği ve dijitalleşmenin önemini ve yenilenebilir enerji ve yerlileşme, doğal gaz ve petrol üretimi, nükleer enerji, enerji verimliliği, hidrojen ve yeni teknolojilerin de öncelikli alanlar olduğunun altını çizdi.

Bunlara ek olarak açıklanan Yeşil İletim Altyapısına göre; 2024’te 75.464 km olan AC şebeke hattının, 2035’te 90.500 km’ye çıkacağının, 40 MW HVDC koridoru ile birlikte, 14.700 km HVDC hat ve 40 adet HVDC dönüştürücü merkezi ile büyük bir altyapının hedeflendiğinin de bilgisi verildi.

TÜREB Başkanı İbrahim Erden: “Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ülkeler için büyük önem arz ediyor. Sayın Bakanımızın yaptığı açıklamalar hepimizi mutlu etti. Sektörümüz adına yapılacak bu yatırımlar ülkemizin global arenada yenilenebilir enerji kaynakları açısından söz sahibi olması noktasında önemli bir adım sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.

Devamını oku

Trend olan