Takip Edin

Haber

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de geçen yıl sadece 14 bin araç satılırken bu yıl 10 ayda satılan elektrikli araç sayısı 60 bini aştı. Uzmanlar, 2024’te elektrikli araç pazarında yüzde 50 büyüme olabileceğini belirtiyor.

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 6

Gelecek sene yaklaşık 100 bin elektrikli otomobilin satılabileceğini öngördüklerini belirten Yıldırhan, “Elektrikli otomobillere çok büyük bir ilgi var. Bunu Türkiye genelinde görebildiğimiz kadar Diyarbakır özelinde de görebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 14 bin elektrikli otomobil satılmışken, bu yılın ilk 10 ayında bu rakam 60 binli rakamları geçmiş durumda. Muhtemelen yıl sonuna kadar 70 bin adet tam elektrikli otomobil satılmış olacak. Önümüzdeki yıl bu rakamın 100 bini geçeceğini öngörmekteyiz. Gelecek yıl otomotiv sektöründe yüzde 30-35 civarında daralma gözükürken, elektrikli otomotiv pazarında yüzde 50’ye yakın bir büyümeden söz edebiliriz. Diyarbakır’da bugün itibarıyla piyasada gezen 3 binin üzerinde elektrikli otomobil var. Diyarbakır’da her geçen gün elektrikli otomobillere ilginin arttığını, satışların arttığını gözlemleyebiliriz. Muhtemelen 2024 yılında Diyarbakır’da da bu sayı 10 binli rakamları geçecektir.” dedi.

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 7

Elektrikli otomobillerde rağbetin artmasıyla 81 ilde şarj istasyonunun kurulduğunu ifade eden Yıldırhan şunları kaydetti:

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 8

“Elektrikli otomobilleri tercih etmede insanların açıkçası en büyük endişelerinden bir tanesi şarj süreleridir. Türkiye’de 81 ilde toplam 10 bin 500’ün üzerinde halka açık ticari şarj istasyonları var. Diyarbakır’da şu ana kadar toplam faaliyet gösteren 102 şarj ağı işletmecisi tarafından yürütülüyor. Şarjlı araçlar, araçtan araca farklılık göstermekle beraber yüzde 30’dan yüzde 80’e kadar şarj süresi 20 dakika ile 30 dakika arasında gerçekleştirilebiliyor. Elektrikli araba ile çok rahat Türkiye’de uzun süre bir yolculuk da yapılabiliyor. Ayrıca elektrikli otomobiller üç türde şarj edilebiliyor. İlki evde normal bilgisayarı telefonu şarj ettiğiniz 220 voltluk şarj prizinden de araçlarınızı şarj edebilirisiniz. Tabii bu en yavaş olanı. Bir sonrakinde ise evinizden ya da iş yerinizden bir Wallbox dediğimiz ara şarj kutusu satın alarak, aracınızı 22 kilowatta kadar şarj edebilme imkanı buluyorsunuz. Son olarak da halka açık olan hızlı şarj istasyonları var. Şu anda Türkiye’de çok az da olsa 360 kilowatt saate kadar ama yaygın olan 120 ve 180 kilowatt saate kadar aracınızı şarj edebiliyorsunuz. Elektrikli otomobillerin şarj kapasitesine göre değişiklik göstermesiyle birlikte evde şarj edildiğinde kendi şebekenizden 150 lira ile 200 lira arasında bir tam dolum maliyetiyle 500 kilometreye yakın menzil elde edebiliyorsunuz. Bu da fosil yakıtlı bir otomobilin harcadığı fiyatın 10’da 1’i.”

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 9

Elektrikli otomobillerin tercih edilme sebeplerinin başında iki konu olduğunu belirten Yıldırhan, şunları söyledi:

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 10

“Elektrikli otomobillerin tercih edilme sebeplerinin başında iki konu var. Bir tanesi çevreci olması, diğeri ise tercih edenlerin daha tasarruflu olduğunu düşünmeleridir. Elektrikli araçlar çok tasarrufludur. Özellikle evde ya da iş yerinizde şarj ettiğinizde fosil yakıtlı bir araca göre 10 kata yakın tasarruf sağlamış oluyorsunuz. Elektrikli aracın çevreci olması ise baktığımızda elektrikli araçlarda müthiş bir sessizlik var ve en önemli özelliklerinden bir tanesi de gaz pedalına dokunulduğu zaman bütün enerjiyi lastikte hissedebiliyorsunuz. Çok ciddi ivmelenmeler edinebiliyorsunuz.”

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 11

Yıldırhan, “Biz Diyarbakır’da elektrikli araba devrimini başlatan firmayız. Bu iddiamızı yeni modellerimizle de gösteriyoruz. Şu an üç markanın Diyarbakır’da ve bölgede yetkili satıcısıyız. Vatandaşların ilgisi çok yoğun. Özellikle akaryakıt fiyatlarının artması ile birlikte vatandaşların ilgisi daha da arttı. Ayrıca elektrikli araçlarda fosil yakıtlı araçlara göre vergi avantajı çok ciddi söz konusu. Bizim sattığımız elektrikli araçlar yüzde 10’luk ÖTV dilimindeyken, fosil yakıtlı bir aracın Türkiye’de artık en ucuzu bile yüzde 80’lik ÖTV diliminde yer alıyor.” ifadelerine yer verdi.

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 12

Elektrikli araçların fiyatlarının uygun olduğunu belirten Ayhan Kartal adlı vatandaş ise, “2. el araçlara bakmaya geldik, ama elektrikli araçları gördüm bayağı beğendim. İkinci el fiyatına sıfır elektrikli otomobil satıyorlar. Zaten artık elektrikli araçlara da talep daha çok. Bakalım eğer uyarsa almayı düşünüyoruz. Bu markayı ilk defa görüyorum, konforu baya iyiydi.” dedi.

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 2

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 3

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 5

Elektrikli araç satışı 10 ayda 60 bini geçti, pazarda yüzde 50 büyüme beklentisi - Sayfa 4

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Risk Yönetimi ve İnsan Hayatı: Kartalkaya’dan Çıkartılan Dersler

Yayınlanma tarihi

-

Geçtiğimiz ay Bolu Kartalkaya’da meydana gelen trajik yangın, 78 kişinin hayatını kaybetmesine ve 51 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu elim olay, yangın güvenliği ve risk yönetimi konularındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, eğer bu tesis kurumsal bir sahiplik altında olsaydı, bu felaket önlenebilir miydi?

Bu sorunun yanıtını ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) risk yönetimi, HSSEQ (Sağlık, Güvenlik, Çevre ve Kalite) rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde değerlendirelim.

ESG ve Risk Yönetimi
ESG prensipleri; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini kapsayan bütünsel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kapsamda, otelde yangın algılama ve söndürme sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekirdi. Diğer yandan, bu sistemlerin her an etkin bir şekilde çalışabilir durumda olduğundan emin olunması, insan hayatını koruma noktasında kritik bir önlem olarak öne çıkabilirdi.

HSSEQ Rehberleri: Standartların Önemi
HSSEQ rehberleri, bir tesisin sağlık, güvenlik, çevre ve kalite standartlarını belirleyen kapsamlı bir çerçeve sunar. Bu rehberlere uygun olarak; yangın merdivenlerinin yönetmeliklere uygunluğu, alarm ve duman algılama sistemlerinin düzenli bakımı gibi önlemler sıkı bir şekilde denetlenebilirdi. Benzer şekilde, otel personeline yangın ve diğer acil durum senaryoları konusunda düzenli eğitimler verilerek bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmaları sağlanabilirdi.

Kurumsal Yönetim ve Bağımsız Denetim
Kurumsal sahiplik, yangın güvenliği önlemlerinin yalnızca işletme sahibinin inisiyatifine bırakılmasını engeller. Kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, bu önlemler bağımsız denetim firmaları tarafından düzenli olarak denetlenerek, tesisin güvenlik standartlarına uyumu garanti altına alınabilirdi. Bu tür denetimler, sadece uyumluluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel risklerin erken tespit edilmesine de olanak tanır.

Yetki Çatışmaları ve Hükümet Denetimlerinin Eksikliği
Türkiye’deki yangın güvenliği yönetmelikleri, teoride kapsamlı bir çerçeve sunsa da uygulama ve denetim süreçlerinde eksikliklerle karşılaşılmaktadır. Kurumsal sahiplik altında, bağımsız denetim süreçleri devreye girerek, hükümet denetimlerine olan bağımlılık azaltılabilirdi. Bu sayede, bölgesel ve ulusal otoriteler arasındaki yetki çatışmaları minimize edilebilir, daha etkin bir risk yönetimi sürecinin önü açılabilirdi.

Profesyonel Risk Yönetimi

Profesyonel risk yönetimi, yalnızca bilgi veya motivasyon eksikliği olan durumlarda değil, önleyici tedbirlerin sistematik bir şekilde hayata geçirilmesinde de hayati bir rol oynar. Kurumsal sahiplik ile birleştirildiğinde, bu sistem yangın güvenliği önlemlerinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve olası felaketlerin önüne geçerek insan hayatını koruyabilir.

ESG Uyumlu Projelerin Finansmanı ve Müşteri Avantajları

ESG uyumlu projeler, yalnızca sürdürülebilirlik hedefleri açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da avantajlar sunar. Yeşil finansman seçenekleri ve vergi teşvikleri, bu tür projelerin maliyetlerini düşürürken, çevreye duyarlı müşteriler tarafından daha fazla tercih edilmesini sağlar. Bu da ESG uyumlu projelerin uzun vadede daha yüksek kira primleri, düşük boşluk oranları ve artan müşteri sadakati ile sonuçlanabileceği anlamına gelir.

Ders Almak ve Geleceği Şekillendirmek

Bolu Grand Kartal Otelindeki yangın, kurumsal sahiplik ve önleyici tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer ESG risk yönetimi, HSSEQ rehberleri ve kurumsal yönetim ilkeleri etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı, bu felaketin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Unutmayalım ki insan hayatını koruma sorumluluğu, ancak güçlü yönetim anlayışı ve sistematik denetim süreçleriyle yerine getirilebilir.

 

Devamını oku

Haber

Hastalık Ve Yürek Yakan Günler

Yayınlanma tarihi

-

Günlerdir düşen haberler  insan sağlığı üzerinde etkisi çok farklı. Kartepe /Suadiye mahallesinde işlenen korkunç vahşeti, dün 03:27 çıkan Bolu Kartalkaya’da çıkan yangını düşündüm, gözüme uyku girmediği gibi 21.Ekim .2024 geçirdiğim kaza üzerinden gecen tamamı 90 gün. İnanılmaz bir gündem özellikle yalnızca Kocaeli’ne bakıldığında durmak bilmeyen haber akışı.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Hollanda’ya baktığımızda inanın Kocaeli kadar gündemi yok.

Belki nüfusa olarak az olabilir, Almanya ile karşılaştıralım aynı nüfusa yakınız böyle bir gündem olmadığını görüyoruz.

Türkiye’nin, ulusal ve yerel gündemi olan haber akışına baktığımızda, siyaset, cinayet, polis ,asayiş ve genel olarak gündem çok hızlı aktığını görüyoruz. Belki de Dünya gündemi olarak ilk sıralardayız. Diğer bir günden olan Ekonomi gündemi ise ayrı başlık.

Vahşice İşlenen Cinayet Kan Dondurdu

İki gün öce yaşadığımız Kartepe Suadiye mahallesinde esnaflık yapan İ.T un vahşice katledilmesi, ölüm bu kadar canice olur mu? Bu cinayeti işleyenlerin ruh hallerini anlamak ne mümkün, bu vahşiler ile yaşadığımız gerçeğini düşünmek bile zor geliyor insana. (cinayetin işlendiği kişinin üzerinde yapılan vahşilik anlatmak istemiyorum)

Hastalık ve Geçen 90 gün

Dediğim gibi, geçirdiğim kazanın üzerinden 90 gün geçti. Bir lansman sırasında hiç olur mu dediğimiz servis kanalına düşmem başlayan sağlık durumum çok daha iyiye gidiyor. Sağ ayağımın pert olması ve Kocaeli Şehir Hastanesinde ameliyatımı gerçekleştiren Ortopedi tramovoji bölümü Op.Dr. Öğretim görevlisi Ümit GÖK Hocamız ve ekibine ne kadar tessekkür etsem az.

Ameliyat oluşum tramva ile 10 gün hastane sonrasında sağ ayağıma basmadan sol ayağımla hala daha özel ve tüm işlerimi yapıyor olmam büyük bir irade gücü. Devam eden hayatım içinde günlük iş planımı az da olsa gerçekleştiriyor olmam benim için büyük gelişme. Hayat işte ile başladığım süreci, nefes alacak ömrüm olduğunu düşünmek bile düşündürücü.

90 günlük süreç içinde geçirdiğim kazayı duyup gelenlere, soranlara, arayanlara mesaj yollayanlara teşekkür ederim. Bu kaza sonucunda her daim yanımda olan dostlarıma minnettarım. Bazen sakin geçen ruh halim ile kazayı düşündüğümde o hissi düşünmekten çok, müzik dinlemeyi yeğliyorum. Müzik ruhun gıdası derler çok doğru.

Yürek yakan Gün

Dün 21.Ocak.2025 Bolu Kartalkaya’da dağ turizm bölgesinde, çoğunlukla birçok ailenin yarı yıl tatili nedeniyle çocukları geçirmek adına yoğun olan bölge içinde bulunan G.Y Konaklama otelinde geçirmek adına gittikleri otelde 03:27 sıralarında çıkan yangın etrafı ahşap olan otelin hızlıca yangına teslim olmasını neden oldu. Bolu’dan çıkan itfaiyenim zirveye ulaşması normal şartlarda 45 dk olması nedeniyle yangın ve alevlerle boğuşan vatandaşlarımızın çoğu kurtulamadı. Yangında vefat eden 76 ya yakın vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Yaralılar dan birçoğunun ciddiyetini koruyor.

Devamını oku

Haber

STILL ARSER “Geleceğin Liderleri” Programına Başarıyla Tamamlandı

Yayınlanma tarihi

-

STILL ARSER, 2024 yılı eğitim planı çerçevesinde başlattığı “Geleceğin Liderleri” gelişim programını 6 Aralık’ta gerçekleştirilen kapanış sunumlarıyla tamamladı.

6 modülden oluşan program, katılımcılara liderlik esnekliği kazandırmayı ve yönetici bakış açısını geliştirmeyi hedefledi. STILL ARSER yönetim ekibinin de katılımıyla gerçekleşen sunumlarda, katılımcılar elde ettikleri kazanımları ve gelecekte odaklanacakları bireysel gelişim hedeflerini paylaştı.

STILL ARSER, program boyunca gösterdikleri çaba ve katkılar nedeniyle tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.

Devamını oku

Trend olan